ARABA SEVDASI KURULUŞU HAKKINDA BİR DENEME
GÜZİN DİNO
Recaizade Ekremin "Araba sevdası" isimli romanının kuruluşundaki özellikler üzerinde durulunca, bu romanın önemi hakkında yeni görüşler edinmenin mümkün olacağını sanıyorum. Roman, başlıca yedi vak'a üzerine kurulmuştur. I.- Taksitle satın aldığı yazlık süslü arabasiyle, "Kudemai vüzeradan" bir paşanın, yarım yamalak tahsil görmüş, alafrangalık düşkünü, şımarık oğlu Bihruz bey, umuma yeni açılmış, kibarların pek sevdiği Çamlıca bahçesine gider; orada, nasılsa kiralayabildiği bir lando arabasiyle gezen, kaşıkçı esnafından Sakin ağanın kızı ve merhum arzuhalci Mağmum efendinin genç dul karısı, zemane yosma güzellerinden Periveş hanıma tesadüf eder, ona çiçek vermek, söz atarak iltifat etmek fırsatını bulur; kadını çok kibar bir muhitten, görgülü, kendisi gibi alafranga terbiye görmüş, zarif, nazik ve faziletli farzeden Bihruz bey, o gün oracıkta ona delice aşık oluverir. Bu ilk vak'ada dikkatimizi çeken nokta, aşkın doğuşuna sebep olan unsurların sahte ve aldatıcı olmalarıdır.
a) Periveş hanımın Bihruz beyin nazarında temsil ettiği şahsiyet sahtedir (Lando arabası; kıyafeti). b) Bihruz beyin o gün temsil ettiği şahsiyet iki bakımdan sahte ve aldatıcıdır. I) Zarif arabası borca satın alınmıştır; parlak bir görünüşe rağmen, Bihruz beyin serveti tükenmek üzeridir. 2) Sathi alafrangalığı, fransızca ile karışık konuştuğu yarım yamalak türkçe ve bilhassa üstünlük iddialarının boşluğu Bihruz beyin mânevi sakatlığını ve sahteliğini açıklar. Bu aldatıcı unsurların birleşmesinden meydana gelen ilk vak'a, âşık olma vak'asından sonra bütün romanın gelişmesi, yine böyle aldatıcı unsurlara dayanarak kurulacaktır. 2.- Romanın akışını temin eden ikinci vak'a Bihruz beyin, Periveş hanıma yazdığı mektuptur. Bihruz bey ne hislerini tahlil ve ifade etme bakımından, ne de bilgisi bakımından sevdiği bir kadına mektup yazacak durumda değildir; bu yüzdendir ki mektup yazmaya karar verince, "frenkçe olduğu için ehemmiyet verdiği", evvelâ "Nouvelle Heloüse" den, sonra da onu beğenmeyip "le secretaire des anıants" dan kötü bir mektubu yanlış
tercüme eder; bu da kâfi gelmez; manâsını anlamadığı için gülünç bir hataya sebep olan bir şiiri Vâsıftan kopye ederek mektubuna ekler. Mektubun şuradan buradan derlenerek yazılması ve özündeki manasızlık, isabetsizlik, ikinci esas vak'anın sahteliğini, sun'iliğini meydana çıkarır.
Makalenin tamamı için tıklayınız... |