Her türlü ödev ve dokümanı www.arsivbelge.com ile kolayca bulabilirsiniz! |
Araştırmalarınız için Arama Yapın:
Araştırmalarınız için Arama Yapın:
| |
İngilizce Şarkı Sözleri ve Çevirileri
www.arsivbelge.com
İngilizce Şarkı Sözleri ve Çevirileri dokümanıyla ilgili bilgi için yazıyı inceleyebilirsiniz. Binlerce kaynak ve araştırmanın yer aldığı www.arsivbelge.com sitemizden ücretsiz yararlanabilirsiniz. |
|
İngilizce Şarkı Sözleri ve Çevirileri başlıklı doküman hakkında bilgi yazının devamında... Ödev ve Araştırmalarınız için binlerce dokümanı www.arsivbelge.com sitesinde kolayca bulabilirsiniz. |
İngilizce Şarkı Sözleri - İngilizce Müzik - ingilizce Türkçe Şarkı Çeviri Örnekleri
Can't you see - Blero |
Oh baby can't you see I need you, come with me Something is telling me that you be the way I do I want you close to me My heart is telling me I hate the fact that I love you I feel blue
And you know I'm (in) love with you I always think about you Baby I be going crazy cause I'm missing you
Can't you see we were meant to be, baby I want to be with you baby Oh baby can't you see I need you now
Now that I think about it The love and times we shared How can I make it right I just wanna go back again There's something I can do There's something I can say Don't make you change your mind Just let me know if I could stay
Can't you see we were meant to be, baby I want to be with you baby Oh baby can't you see I need you now
---------------------------
Oh bebeğim göremiyor musun Sana ihtiyacım var, gel benimle bir şeyler bana diyor ki …… Bana yakın olmanı istiyorum Kalbim beni söylüyor Seni sevdiğim gerçeğinden nefret ediyorum Mutsuz hissediyorum
Ve sana aşık olduğumu biliyorsun Hep seni düşünüyorum Bebeğim çıldırmak üzereyim çünkü seni kaybediyorum
Bizi istediğimi göremiyor musun, bebeğim Seninle olmak istiyorum bebeğim Oh bebeğim göremiyor musun Şimdi sana ihtiyacım var
Şimdi onun hakkında düşünüyorum Sevgimizi ve paylaştığımız zamanı Onu nasıl yoluna sokabilirim Sadece geri dönmek istiyorum Yapabileceğim bir şey var Söyleyebileceğim bir şey var Fikrini değiştirmeni sağlamayacak Eğer kalabileceksem sadece bunu bilmemi sağla
Bizi istediğimi göremiyor musun, bebeğim Seninle olmak istiyorum bebeğim Oh bebeğim göremiyor musun Şimdi sana ihtiyacım var
I Will Always Love You - Whitney Houston |
If I should stay Eğer kalmam gerekiyorsa
I would only be in your way Sadece yolunu keserdim
So I'll go Bu yüzden gideceğim
But I know Ama biliyorum ki
I'll think of you every step of the way Yolun her adımında seni düşüneceğim
Nakarat :
And I...Will always love you, oohh Ve ben...seni her zaman seeceğim, ooh
Will always love you Her zaman seveceğim
You, my darling you Seni, sevgilim seni
Mmm-mm ]
Bittersweet memories Acı-tatlı hatıralar
that is all I'm taking with me sadece yanımda götürdüklerim
So good-bye Hoşça kal
Please don't cry Lütfen ağlama
We both know I'm not what you, you need İkimiz de biliyoruz ben değilim senin, senin ihtiyaç duyduğun
And I... Ve ben...
Will always love you Seni her zaman seveceğim
I... Ben...
Will always love you Seni her zaman seveceğim
You, ooh Seni, ooh
I hope life treats you kind Umarım hayat sana nazik davranır
And I hope you have all you've dreamed of Ve umarım hayal ettiğin her eye sahip olursun
And I wish you joy and happiness Ve sana eğlence ve mutluluk dilerim
But above all this Ama hepsinden öte
I wish you love Sana sevgi dilerim
|
Candy Shop - 50 Cent |
Yeah... Evet..
Uh huh Hı hı
So seductive Çok baştan çıkarıcı
Nakarat :
[ [50 Cent] I take you to the candy shop Seni şekerci dükkanına götüreceğim
I'll let you lick the lollypop Lolipopu yalamana izin vereceğim
Go 'head girl, don't you stop Devam et kızım, sakın durma
Keep goin 'til you hit the spot (whoa) Tadını alana kadar bırakma
[Olivia] I'll take you to the candy shop Seni şekerci dükkanına götüreceğim
Boy one taste of what I got Bendekinin bir tadına bak
I'll have you spending all you got Neyin varsa harcatacağım
Keep going 'til you hit the spot (whoa) Tadını alana kadar bırakma ]
You can have it your way, how do you want it Bildiğin gibi yapabilirsin, nasıl istersen
You gon' back that thing up or should i push up on it O şeyi bana yaklaştıracak mısın, yoksa ben mi yaklaşayım
Temperature rising, okay lets go to the next level Sıcaklık artıyor, hadi bir sonraki aşamaya geçelim
Dance floor jam packed, hot as a teakettle Dans pisti tıka basa dolu, su ısıtıcısı gibi sıcak
I'll break it down for you now, baby it's simple Senin için bu kalabalığı yaracağım, bebek bu basit
If you be a nympho, I'll be a nympho Eğer seks manyağıysan, ben de olurum
In the hotel or in the back of the rental Otelde ya da kiralık arabanın arkasında
On the beach or in the park, it's whatever you into Sahilde ya da parkta, nasıl hoşuna gidiyorsa
Got the magic stick, I'm the love doctor Sihirli sopam var, aşk doktoruyum
Have your friends teasin you 'bout how sprung I gotcha Arkadaşların seni nasıl azdırdığımla dalga geçiyorlar
Wanna show me how you work it baby, no problem Nasıl yaptığını göstermek ister misin bebeğim, sorun değil
Get on top then get to bouncing round like a low rider Üste çık ve hoplamaya başla, süspansiyonlu araç gibi
I'm a seasoned vet when it come to this shit Bu b.kta çok deneyimliyim After you work up a sweat you can play with the stick Biraz terledikten sonra, sopayla oynayabilirsin
I'm tryin to explain baby the best way I can En iyi şekilde açıklamaya çalışıyorum bebeğim
I melt in your mouth girl, not in your hands (ha ha) Ağzında eriyorum bebeğim, ellerinde değil
Nakarat
Girl what we do (what we do) Bebek, yaptıklarımız (yaptıklarımız)
And where we do (and where we do) Ve nerede yaptığımız (nerede yaptığımız)
The things we do (things we do) Yaptığımız şeyler (yaptığımız şeyler)
Are just between me and you (oh yeah) Sadece ikimizin arasında
Give it to me baby, nice and slow Yaklaş bana bebeğim, güzelce ve usulca
Climb on top, ride like you in the rodeo Zirveye tırman, rodeo yaparmış gibi sür
You ain't never heard a sound like this before Daha önce hiç böyle bir ses duymamıştın
Cause I ain't never put it down like this Çünkü daha önce hiç bu şekilde yapmamıştım
Soon as I come through the door she get to pullin on my zipper Kapıdan girer girmez fermuarımı indirdi
It's like it's a race who can get undressed quicker Sanki kim daha önce soyunacak yarışı gibi
Isn't it ironic how erotic it is to watch em in thongs Onları tangayla izlemenin bu kadar erotik olması ironik değil mi
Had me thinking 'bout that ass after I'm gone Gittikten sonra hep o kalçaları düşünüyorum
I touch the right spot at the right time Doğru zamanda doğru noktaya temas ediyorum
Lights on or lights off, she like it from behind Işıklar açık ya da kapalı, arkadan yapmayı seviyor
So seductive, you should see the way she wind Çok baştan çıkarıcı, nasıl nefes aldığını görmelisin
Her hips in slow-mo on the floor when we grind Kalçaları ağır çekimde hareket ediyor yerde seks dansı yaparken
As Long as she ain't stoppin, homie I aint stoppin O durmadığı müddetçe dostum, ben de durmayacağım
Drippin wet with sweat man its on and popping Terden sırılsıklamız adamım olay hala devam ediyor
All my champagne campaign, bottle after bottle its on Şampanya kampanyam devam ediyor, şişe ardına şişe
And we gon' sip til every bubble in the bottle is gone Ve şişedeki tüm kabarcıklar bitene kadar yudumlayacağız
|
Don't Tell Me - Avril Lavigne |
You held my hand and walked me home, I know elimi tutttun ve beni eve götürdün, biliyorum
While you gave me that kiss it was something like this it made me go ooh ohh bana o öpücüğü verdiğinde, bunun gibi bir şeydi, beni götürdü ooh ooh
You wiped my tears, got rid of all my fears, why did you have to go? gözyaşlarımı sildin, korkularımdan kurtardın, neden gitmek zorundaydın?
Guess it wasn't enough to take up some of my love sanırım bu aşkımdan biraz almak için yeterli değildi
guys are so hard to trust erkeklere güvenmek çok zor
Did I not tell you that I'm not like that girl Sana o tip bir kız olmadığımı söylemedim mi?
the one who, who gives it all away Her şeyini feda eden
Nakarat :
[ Did you think that I was gonna give it up to you, this time? Bu sefer sana vereceğimi mi düşündün?
Did you think that it was somethin I was gonna do? and cry Bunun benim yapacağım bir şey olduğunu mu düşündün? ve ağlayacağımı
Don't try to tell me what to do bana ne yapacağımı anlatmaya çalışma
Dont try to tell me what to say bana ne söyleyeceğimi anlatmaya çalışma
You're better off that way bu şekilde daha iyisin... ]
Don't think that your charm and the fact that your arm is now around my neck will get you in my pants Çekiciliğinin ve kolunun boynuma dolanmış olduğu gerçeğinin seni külodumun içine getireceğini düşünme
I'll have to kick your ass and make you never forget kıçına tekmeyi basacağım we asla unutmamanı sağlayacağım
I'm gonna ask you to stop, thought I liked you a lot, but I'm really upset senden durmanı rica edeceğim,senden çok hoşlandığımı sandım,ama gerçekten üzüldüm
Get out of my head, get off of my bed yeah that's what I said aklımdan çık git, yatağımdan çık git evet söylediklerim bunlar
Did I not tell you that I'm not like that girl? Sana o tip bir kız olmadığımı söylemedim mi?
the one who, who throws it all away herşeyi çarçur eden
Nakarat
This guilt trip that you've put me on won't, mess me up I've done no wrong Bana yüklediğin bu suçluluk duygusu beni dağıtmayacak, yanlış hiçbir şey yapmadım
Any thoughts of you and me have gone away Sen ve ben hakkındaki tüm düşünceler yok oldu
Nakarat
Better off that way böylesi daha iyi
I'm better off alone anyway ne olursa olsun yalnızken daha iyiyim
|
Happy - Pharrell Williams |
It might seem crazy what I'm about to say Sana söylemek üzere olduğum şeyler çılgınca gelebilir. Sunshine she's here, you can take a break Gün ışığı burada,bu yüzden ara verebilirsin. I'm a hot air balloon that could go to space Ben,sıcak bir hava balonuyum; With the air, like I don't care baby by the way Öyle ki gökyüzüne (kadar) gidebilirim! Umursamıyorum bebeğim bu arada
Because I'm happy Çünkü mutluyum! Clap along if you feel like a room without a roof Ellerini çırp, sen de çatısı olmayan bir oda gibi hissediyorsan eğer! Because I'm happy Çünkü mutluyum! Clap along if you feel like happiness is the truth Ellerini çırp,sen de gerçeğin mutluluk olduğunu hissediyorsan eğer! Because I'm happy Çünkü mutluyum! Clap along if you know what happiness is to you Ellerini çırp,mutluluğun sana ne ifade ettiğini biliyorsan eğer! Because I'm happy Çünkü mutluyum! Clap along if you feel like that's what you wanna do Ellerini çırp, bunun yapmak istediğin şey olduğunu hissediyorsan eğer! (2.Mısra) Here come bad news talking this and that İşte kötü haberler geliyor; Yeah, give me all you got, don't hold back Şöyle olmuş,böyle olmuş Yeah, well I should probably warn you I'll be just fine Evet,bana sahip olduğun her şeyi ver,saklama! Yeah, no offense to you don't waste your time Evet,alınma (ama),zamanını boşa harcama; Here's why Nedeni işte bu;
Because I'm happy Çünkü mutluyum! Clap along if you feel like a room without a roof Ellerini çırp, sen de çatısı olmayan bir oda gibi hissediyorsan eğer! Because I'm happy Çünkü mutluyum! Clap along if you feel like happiness is the truth Ellerini çırp,sen de gerçeğin mutluluk olduğunu hissediyorsan eğer! Because I'm happy Çünkü mutluyum! Clap along if you know what happiness is to you Ellerini çırp,mutluluğun sana ne ifade ettiğini biliyorsan eğer! Because I'm happy Çünkü mutluyum! Clap along if you feel like that's what you wanna do Ellerini çırp,bunun yapmak istediğin şey olduğunu hissediyorsan eğer! (Nakarat x2) Happy, come on, bring me down Mutluyum, hadi,beni üz! Happy, come on, bring me down Mutluyum, hadi,beni üz! Love is too happy to bring me down Aşk beni üzmek için; Fazla yüksek! Come on, bring me down Hadi,beni üz! I said bring me down Dedim ki: ''Beni üz!'Come on, bring me down Hadi,beni üz! Love is too happy to bring me down Aşk beni üzmek için fazla yüksek! Come on, bring me down Hadi,beni üz! I said Dedim ki:
Bring me down… can't nothing… Hiçbir şey beni üzemez; Bring me down… your love is too high… Aşkın beni üzmek için fazla yüksek; Bring me down… can't nothing… Hiçbir şey beni üzemez; Bring me down, I said (let me tell you now) Beni üzemez, dedim ki (söylememe izin ver şimdi) |
|
kaynak: vazgectimsenden.com |
Ekleyen:Yahya Polatkan Kaynak:(Alıntıdır)
Aradığınız Dokümanı Bulamadıysanız, Farklı Araştırmalar Yapmak İstiyorsanız Site İçi Arama Yapabilirsiniz! | Ödev ve Araştırmalarınız için www.arsivbelge.com Sitesinde Kaynak Arayın: |
|
|
Ödev ve Araştırmalarınız için Arama Yapın:
|