PİYASADAKİ MEVCUT ÇAYLARIN AĞIR METAL İÇERİKLERİNİN NİCEL, BOYAR MADDELERİNİN NİTEL TAYİNİ
EMİN YILMAZ
BÜLENT YILMAZ
LÜTFİYE BÜKEN
Çay (Camellia sinensis), çaygiller (Theaceae) familyasından olup nemli iklimlerde (Doğu Karadeniz’de) yetiĢir. Yaprak ve tomurcuklarının sudaki infüzyonu içecek olarak kullanılır. Anavatanı Güney ve Güneydoğu Asya olmasına karĢın dünya üzerinde tropik ve subtropikal bölgelerde de yetiĢtirilmektedir. En önemli çay üreten ülkeler Çin, Hindistan, Kenya, Sri Lanka ve Türkiye’dir. Bu ülkeler toplam dünya çay üretiminin dörtte üçünü karĢılar. Bitkilerin yapısında bulunabilecek ağır metaller fiziksel özellik açısından yoğunluğu 5g/cm3’den daha büyük olan metaller dir.Bu grupta yer alan kurĢun, kadmiyum, krom,demir, kobalt, bakır, nikel, cıva ve çinko baĢta olmak üzere altmıĢtan fazla metal doğaları gereği, yerkürede genellikle karbonat, oksit, silikat ve sülfür halinde kararlı bileĢik olarak veya silikatlar içinde hapis olarak bulunurlar. Ağır metallerin ekolojik sistemdeki yayınımları doğal çevrimlerden çok insanın neden olduğu etkiler nedeniyle olmaktadır. Ayrıca kazalar sonucu da ağır metallerin çevreye yayınımı önemli miktarlara ulaĢabilmektedir. Ağır metallerin su kaynaklarına ulaĢması endüstriyel atıkların veya asit yağmurlarının toprağı ve dolayısı ile bileĢimde bulunan ağır metalleri çözmesi ve çözünen ağır metallerin ırmak, göl ve yeraltı sularına tanınmasıyla olur. Sulara tanınan ağır metaller aĢırı derecede seyrelirler ve kısmen karbonat, sülfat ve sülfür bileĢikleri halinde su tabanına çökerler. Sediment tabakasının adsorpsiyon kapasitesi sınırlı olduğundan suların ağır metal deriĢimi sürekli olarak yükselir, baĢka bir deyiĢle bu katmanlar metalce zenginleĢir. Havaya salınan ağır metaller hayvan ve insanlar tarafından solunum yoluyla alındığı gibi, karaya ulaĢan kesimi de bitkiler ve besin zinciri yoluyla alınır. Ağır metaller endüstriyel atık suların içme sularına karıĢması yoluyla veya ağır metallerle kirlenmiĢ partiküllerin tozlaĢması yoluyla da hayvan ve insanlar üzerinde etkili olurlar. Bu elementlerin gereğinden az veya fazla alınması insan sağlığı olumsuz etkilemektedir. Bu çalıĢmada Inductive Couple Plasma Optik Emisyon Spektroskopisi ( ICP-OES ) yöntemi ile deriĢime karĢı emisyon Ģiddeti, UV-Vis spektrofotometre ile % geçirgenlik değerleri saptandı.
Dokümanın Tamamı için tıklayınız... |