Araştırma ve ödevleriniz için her türlü kaynağı ve dokümanı En Geniş Araştırma ve Ödev Sitesi: www.arsivbelge.com ile bulabilir ve İsterseniz siz de kendi belge ve çalışmalarınızı gönderebilirsiniz!
Her türlü ödev ve dokümanı
www.arsivbelge.com ile kolayca bulabilirsiniz!

Araştırmalarınız için Arama Yapın:


Araştırmalarınız için Arama Yapın:

  
                    

Arama ve Elkoyma
www.arsivbelge.com
Arama ve Elkoyma dokümanıyla ilgili bilgi için yazıyı inceleyebilirsiniz. Binlerce kaynak ve araştırmanın yer aldığı www.arsivbelge.com sitemizden ücretsiz yararlanabilirsiniz.
Arama ve Elkoyma başlıklı doküman hakkında bilgi yazının devamında...
Ödev ve Araştırmalarınız için binlerce dokümanı www.arsivbelge.com sitesinde kolayca bulabilirsiniz.

ARAMA VE ELKOYMA 

Şüpheli Veya Sanıkla İlgili Arama

MADDE 116. - (1) Yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda makul şüphe varsa; şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilir.

Diğer Kişilerle İlgili Arama

MADDE 117- (1) Şüphelinin veya sanığın yakalanabilmesi veya suç delillerinin elde edilebilmesi amacıyla, diğer bir kişinin de üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilir.

(2) Bu hâllerde aramanın yapılması, aranılan kişinin veya suçun delillerinin belirtilen yerlerde bulunduğunun kabul edilebilmesine olanak sağlayan olayların varlığına bağlıdır.

(3) Bu sınırlama, şüphelinin veya sanığın bulunduğu yerler ile, izlendiği sırada girdiği yerler hakkında geçerli değildir.

Gece Yapılacak Arama

MADDE 118. - (1) Konutta, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde gece vaktinde arama yapılamaz.

(2) Suçüstü veya gecikmesinde sakınca bulunan hâller ile yakalanmış veya gözaltına alınmış olup da firar eden kişi veya tutuklu veya hükümlünün tekrar yakalanması amacıyla yapılan aramalarda, birinci fıkra hükmü uygulanmaz.

Arama Kararı

MADDE 119. - (1) Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının; C. Savcısına ulaşılamazsa, kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri arama yapabilirler. Ancak konut, iş yeri ve kamuya açık olmayan yerlerde hakim kararı, gecikmesinde sakınca olan durumlarda, C. Savcısının yazılı emri ile arama yapılabilir. Kolluk amirinin yazılı emri ile yapılan arama sonuçları, derhal C. Başsavcılığına bildirilir.(dğş.)

(2) Arama karar veya emrinde;

a) Aramanın nedenini oluşturan fiil,

b) Aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerin adresi ya da eşya,

c) Karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresi,

Açıkça gösterilir.

(3) Arama tutanağına işlemi yapanların açık kimlikleri yazılır. Arama sonucunda bazı eşyaya elkoyma söz konusu olduğunda 127 nci maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır.

(4) Cumhuriyet savcısı hazır olmaksızın konut, işyeri veya diğer kapalı yerlerde arama yapabilmek için o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişi bulundurulur.

(5) Askerî mahallerde yapılacak arama, hâkim veya Cumhuriyet savcısının istem ve katılımıyla askerî makamlar tarafından yerine getirilir.

Aramada Hazır Bulunabilecekler

MADDE 120. - (1) Aranacak yerlerin sahibi veya eşyanın zilyedi aramada hazır bulunabilir; kendisi bulunmazsa temsilcisi veya ayırt etme gücüne sahip hısımlarından biri veya kendisiyle birlikte oturmakta olan bir kişi veya komşusu hazır bulundurulur.

(2) 117 nci maddenin birinci fıkrasında gösterilen hâllerde zilyet ve bulunmazsa yerine çağrılacak kişiye, aramaya başlamadan önce aramanın amacı hakkında bilgi verilir.

(3) Kişinin avukatının aramada hazır bulunmasına engel olunamaz.

Arama Sonunda Verilecek Belge

MADDE 121. - (1) Aramanın sonunda hakkında arama işlemi uygulanan kimseye istemi üzerine aramanın 116 ve 117 nci maddelere göre yapıldığını ve 116 ncı maddede gösterilen durumda soruşturma veya kovuşturma konusu fiilin niteliğini belirten bir belge ve istemi üzerine elkonulan veya koruma altına alınan eşyanın listesini içeren bir defter ve eğer şüpheyi haklı kılan bir şey elde edilmemiş ise bunu belirten bir belge verilir.

(2) Birinci fıkrada belirtilen belgelerde, hakkında arama işlemi uygulanan kimsenin, elkonulan eşyanın mülkiyetine ilişkin görüş ve iddialarına da yer verilir.

(3) Koruma altına alınan veya elkonulan eşyanın tam bir defteri yapılır ve bu eşya resmî mühürle mühürlenir veya bir işaret konulur.

Belge Veya Kâğıtları İnceleme Yetkisi

MADDE 122. - (1) Hakkında arama işlemi uygulanan kimsenin belge veya kâğıtlarını inceleme yetkisi, Cumhuriyet savcısı ve hâkime aittir.

(2) Belge ve kâğıtların zilyedi veya temsilcisi kendi mührünü de koyabilir veya imzasını atabilir. İleride mührün kaldırılmasına ve kâğıtların incelenmesine karar verildiğinde bu işlemin yapılmasında hazır bulunmak üzere, zilyedi veya temsilcisi ya da müdafii veya vekili çağrılır; çağrıya uyulmadığında gerekli işlem yapılır.

(3) İnceleme sonucu soruşturma veya kovuşturma konusu suça ilişkin olmadığı anlaşılan belge veya kâğıtlar ilgilisine geri verilir.

Eşya Veya Kazancın Muhafaza Altına Alınması Ve Bunlara Elkonulması

MADDE 123. - (1) İspat aracı olarak yararlı görülen ya da eşya veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerleri, muhafaza altına alınır.

(2) Yanında bulunduran kişinin rızasıyla teslim etmediği bu tür eşyaya elkonulabilir.

İstenen Eşyayı Vermeyenler Hakkında Yapılacak İşlem

MADDE 124. - (1) 123 üncü maddede yazılı eşya veya diğer malvarlığı değerlerini yanında bulunduran kişi, istem üzerine bu şeyi göstermek ve teslim etmekle yükümlüdür.

(2) Kaçınma hâlinde bu şeyin zilyedi hakkında 60 ıncı maddede yer alan disiplin hapsine ilişkin hükümler uygulanır. Ancak, şüpheli veya sanık ya da tanıklıktan çekinebilecekler hakkında bu hüküm uygulanmaz.

İçeriği Devlet Sırrı Niteliğindeki Belgelerin Mahkemece İncelenmesi

MADDE 125. - (1) Bir suç olgusuna ilişkin bilgileri içeren belgeler, Devlet sırrı olarak mahkemeye karşı gizli tutulamaz.

(2) Devlet sırrı niteliğindeki bilgileri içeren belgeler, ancak mahkeme hâkimi veya heyeti tarafından incelenebilir. Bu belgelerde yer alan ve sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgiler, hâkim veya mahkeme başkanı tarafından tutanağa kaydettirilir.

(3) Bu madde hükmü, hapis cezasının alt sınırı beş yıl veya daha fazla olan suçlarla ilgili olarak uygulanır.

Elkonulamayacak Mektuplar, Belgeler

MADDE 126. - (1) Şüpheli veya sanık ile 45 ve 46 ncı maddelere göre tanıklıktan çekinebilecek kimseler arasındaki mektuplara ve belgelere; bu kimselerin nezdinde bulundukça elkonulamaz.

Elkoyma Kararını Verme Yetkisi

MADDE 127. - (1) Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının; C. Savcısına ulaşılamazsa, kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri, elkoyma işlemini gerçekleştirebilir. (dğş.)

(2) Kolluk görevlisinin açık kimliği, elkoyma işlemine ilişkin tutanağa geçirilir.

(3) Cumhuriyet savcısının ya da kolluk amirinin yazılı emri, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını elkoymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi hâlde elkoyma kendiliğinden kalkar. (dğş.)

(4) Zilyedliğinde bulunan eşya veya diğer malvarlığı değerlerine elkonulan kimse, hâkimden her zaman bu konuda bir karar verilmesini isteyebi lir.

(5) Elkoyma işlemi, suçtan zarar gören mağdura gecikmeksizin bildirilir.

(6) Askerî mahâllerde yapılacak elkoyma işlemi, hâkim veya Cumhuriyet savcısının istem ve katılımıyla askerî makamlar tarafından yerine getirilir.

Taşınmazlara, Hak Ve Alacaklara Elkoyma

MADDE 128. - (1) Soruşturma veya kovuşturma konusu suçun işlendiğine ve bu suçlardan elde edildiğine dair kuvvetli şüphe sebebi bulunan hallerde, şüpheli veya sanığa ait;

a) Taşınmazlara,

b) Kara, deniz veya hava ulaşım araçlarına,

c) Banka veya diğer malî kurumlardaki her türlü hesaba,

d) Gerçek veya tüzel kişiler nezdindeki her türlü hak ve alacaklara,

e) Kıymetli evraka,

f) Ortağı bulunduğu şirketteki ortaklık paylarına,

g) Kiralık kasa mevcutlarına, 

h) Diğer malvarlığı değerlerine,

Elkonulabilir. Bu taşınmaz, hak, alacak ve diğer malvarlığı değerlerinin şüpheli veya sanıktan başka bir kişinin zilyetliğinde bulunması halinde dahi, elkoyma işlemi yapılabilir.

(2) Birinci fıkra hükmü;

a) Türk Ceza Kanununda tanımlanan;

1. Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (madde 76, 77, 78),

2. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80),

3. Hırsızlık (madde 141, 142),

4. Yağma (madde 148, 149),

5. Güveni kötüye kullanma (madde 155),

6. Dolandırıcılık (madde 157, 158),

7. Hileli iflas (madde 161),

8. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),

9. Parada sahtecilik (madde 197),

10. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (madde 220),

11. İhaleye fesat karıştırma (madde 235),

12. Edimin ifasına fesat karıştırma (madde 236),

13. Zimmet (madde 247),

14. İrtikap (madde 250)

15. Rüşvet (madde 252),

16. Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 305, 306, 307, 308),

17. Silahlı örgüt (madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (madde 315) suçları,

18. Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları.

b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları,

c) Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu,

d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar,

e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar,

Hakkında uygulanır.

(3) Taşınmaza elkonulması kararı, tapu kütüğüne şerh verilmek suretiyle icra edilir.

(4) Kara, deniz ve hava ulaşım araçları hakkında verilen elkoyma kararı, bu araçların kayıtlı bulunduğu sicile şerh verilmek suretiyle icra olunur.

(5) Banka veya diğer malî kurumlardaki her türlü hesaba elkonulması kararı, teknik iletişim araçlarıyla ilgili banka veya malî kuruma derhâl bildirilerek icra olunur. Söz konusu karar, ilgili banka veya malî kuruma ayrıca tebliğ edilir. Elkoyma kararı alındıktan sonra, hesaplar üzerinde yapılan bu kararı etkisiz kılmaya yönelik işlemler geçersizdir.

(6) Şirketteki ortaklık paylarına elkoyma kararı, ilgili şirket yönetimine ve şirketin kayıtlı bulunduğu ticaret sicili müdürlüğüne teknik iletişim araçlarıyla derhâl bildirilerek icra olunur. Söz konusu karar, ilgili şirkete ve ticaret sicili müdürlüğüne ayrıca tebliğ edilir. 

(7) Hak ve alacaklara elkoyma kararı, ilgili gerçek veya tüzel kişiye teknik iletişim araçlarıyla derhâl bildirilerek icra olunur. Söz konusu karar, ilgili gerçek veya tüzel kişiye ayrıca tebliğ edilir.

(8) Bu madde hükmüne göre alınan elkoyma kararının gereklerine aykırı hareket edilmesi halinde, Türk Ceza Kanununun "Muhafaza görevini kötüye kullanma" başlıklı 289 uncu maddesi hükümleri uygulanır.

(9) Bu madde hükmüne göre elkoymaya ancak hâkim karar verebilir.

POSTADA ELKOYMA

MADDE 129. - (1) Suçun delillerini oluşturduğundan şüphe edilen ve gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturma ve kovuşturmada adliyenin eli altında olması zorunlu sayılıp, posta hizmeti veren her türlü resmî veya özel kuruluşta bulunan gönderilere, hâkimin veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararı ile elkonulabilir.

(2) Hâkim kararının veya Cumhuriyet savcısının emrinin kendilerine bildirilmesi üzerine elkoyma işlemini yerine getiren kolluk memurları, birinci fıkrada belirtilen gönderilerin içinde bulunduğu zarfları veya paketleri açamazlar. Elkonulan gönderiler, ilgili posta görevlilerinin huzuru ile mühür altına alınıp derhâl elkoyma kararını veya emrini veren hâkim veya Cumhuriyet savcısına teslim edilir.

(3) Soruşturma ve kovuşturmanın amacına zarar vermek olasılığı bulunmadıkça, alınmış tedbirler ilgililere bildirilir.

(4) Açılmamasına veya açılıp da içeriği bakımından adliyenin eli altında tutulmasına gerek bulunmadığına karar verilen gönderiler, hemen ilgililerine teslim olunur.

Avukat Bürolarında Arama, Elkoyma Ve Postada Elkoyma

MADDE 130. - (1) Avukat büroları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısının denetiminde aranabilir. Baro başkanı veya onu temsil eden bir avukat aramada hazır bulundurulur.

(2) Arama sonucu elkonulmasına karar verilen şeyler bakımından bürosunda arama yapılan avukat, baro başkanı veya onu temsil eden avukat, bunların avukat ile müvekkili arasındaki meslekî ilişkiye ait olduğunu öne sürerek karşı koyduğunda, bu şey ayrı bir zarf veya paket içerisine konularak hazır bulunanlarca mühürlenir ve bu konuda gerekli kararı vermesi, soruşturma evresinde sulh ceza hâkiminden, kovuşturma evresinde hâkim veya mahkemeden istenir. Yetkili hâkim elkonulan şeyin avukatla müvekkili arasındaki meslekî ilişkiye ait olduğunu saptadığında, elkonulan şey derhâl avukata iade edilir ve yapılan işlemi belirten tutanaklar ortadan kaldırılır. Bu fıkrada öngörülen kararlar, yirmidört saat içinde verilir.

(3) Postada elkoyma durumunda bürosunda arama yapılan avukat veya baro başkanı veya onu temsil eden avukatın karşı koyması üzerine ikinci fıkrada belirtilen usuller uygulanır.

Elkonulan Eşyanın İadesi

MADDE 131. - (1) Şüpheliye, sanığa veya üçüncü kişilere ait elkonulmuş eşyanın, soruşturma ve kovuşturma bakımından muhafazasına gerek kalmaması veya müsadereye tabi tutulmayacağının anlaşılması halinde, re'sen veya istem üzerine geri verilmesine Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından karar verilir. İstemin reddi kararlarına itiraz edilebilir.

(2) 128 inci madde hükümlerine göre elkonulan eşya veya diğer malvarlığı değerleri, suçtan zarar gören mağdura ait olması ve bunlara delil olarak artık ihtiyaç bulunmaması halinde, sahibine iade edilir.

Elkonulan Eşyanın Muhafazası Veya Elden Çıkarılması

MADDE 132. - (1) Elkonulan eşya, zarara uğraması veya değerinde esaslı ölçüde kayıp meydana gelme tehlikesinin varlığı halinde, hükmün kesinleşmesinden önce elden çıkarılabilir.

(2) Elden çıkarma kararı, soruşturma evresinde hâkim, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından verilir.

(3) Karar verilmeden önce eşyanın sahibi olan şüpheli, sanık veya ilgili diğer kişiler dinlenir; elden çıkarma kararı, kendilerine bildirilir.

(4) Elkonulan eşyanın değerinin muhafazası ve zarar görmemesi için gerekli tedbirler alınır.

(5) Elkonulan eşya, soruşturma evresinde Cumhuriyet Başsavcılığı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından, bakım ve gözetimiyle ilgili tedbirleri almak ve istendiğinde derhâl iade edilmek koşuluyla, muhafaza edilmek üzere, şüpheliye, sanığa veya diğer bir kişiye teslim edilebilir. Bu bırakma, teminat gösterilmesi koşuluna da bağlanabilir.

(6) Elkonulan eşya, delil olarak saklanmasına gerek kalmaması halinde, rayiç değerinin derhâl ödenmesi karşılığında, ilgiliye teslim edilebilir. Bu durumda müsadere kararının konusunu, ödenen rayiç değer oluşturur.

Şirket Yönetimi İçin Kayyım Tayini

MADDE 133. - (1) Suçun bir şirketin faaliyeti çerçevesinde işlenmekte olduğu hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli olması halinde; soruşturma ve kovuşturma sürecinde, hâkim veya mahkeme, şirket işlerinin yürütülmesiyle ilgili olarak kayyım atayabilir. Atama kararında, yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğinin kayyımın onayına bağlı kılındığı veya yönetim organının yetkilerinin tümüyle kayyıma verildiği açıkça belirtilir. Kayyım tayinine ilişkin karar, ticaret sicili gazetesinde ve diğer uygun vasıtalarla ilan olunur.

(2) Hâkim veya mahkemenin kayyım hakkında takdir etmiş bulunduğu ücret, şirket bütçesinden karşılanır. Ancak, soruşturma veya kovuşturma konusu suçtan dolayı kovuşturmaya yer olmadığı veya beraat kararının verilmesi halinde; ücret olarak şirket bütçesinden ödenen paranın tamamı, kanunî faiziyle birlikte Devlet Hazinesinden karşılanır.

(3) İlgililer, atanan kayyımın işlemlerine karşı, görevli mahkemeye 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 29.6.1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre başvurabilirler.

(4) Bu madde hükümleri ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir.

a)      Türk Ceza Kanununda yer alan,

1. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80),

2. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),

3. Parada sahtecilik (madde 197),

4. Fuhuş (madde 227),

5. Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228),

6. Zimmet (madde 247),

7. Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (madde 282),

8. Silahlı örgüt (madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (madde 315),

9. Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337),

Suçları,

b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları,

c) Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu,

d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar,

e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.

Bilgisayarlarda, Bilgisayar Programlarında Ve Kütüklerinde Arama, Kopyalama Ve Elkoyma

MADDE 134. - (1) Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmada, başka surette delil elde etme imkânının bulunmaması halinde, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine şüphelinin kullandığı bilgisayar ve bilgisayar programları ile bilgisayar kütüklerinde arama yapılmasına, bilgisayar kayıtlarından kopya çıkarılmasına, bu kayıtların çözülerek metin hâline getirilmesine hâkim tarafından karar verilir.

(2) Bilgisayar, bilgisayar programları ve bilgisayar kütüklerine şifrenin çözülememesinden dolayı girilememesi veya  gizlenmiş bilgilere ulaşılamaması halinde çözümün yapılabilmesi ve gerekli kopyaların alınabilmesi için, bu araç ve gereçlere elkonulabilir. Şifrenin çözümünün yapılması ve gerekli kopyaların alınması halinde, elkonulan cihazlar gecikme olmaksızın iade edilir.

(3) Bilgisayar veya bilgisayar kütüklerine elkoyma işlemi sırasında, sistemdeki bütün verilerin yedeklemesi yapılır.

(4) İstemesi halinde, bu yedekten bir kopya çıkarılarak şüpheliye veya vekiline verilir ve bu husus tutanağa geçirilerek imza altına alınır.

(5) Bilgisayar veya bilgisayar kütüklerine elkoymaksızın da, sistemdeki verilerin tamamının veya bir kısmının kopyası alınabilir. Kopyası alınan veriler kâğıda yazdırılarak, bu husus tutanağa kaydedilir ve ilgililer tarafından imza altına alınır.

 

                                       D E Ğ E R L E N D İ R M E

                 (T.C.   ANAYASA, 20. MADDE: Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.)

 4.BÖLÜM : Arama ve Elkoyma (m.116-134)

Arama ve Elkoyma konusunda yasa ayrıntılı düzenleme yapmıştır. Kurallar açıkça ortaya konulmuş ve eski düzenlemede yer almayan hükümler getirilmiştir. Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinde yer alan hükümlerin pek çoğu yasaya alınmıştır. Bazı düzenlemelerde ise yönetmeliğin dışında hükümler getirilmiştir. CMK ile yönetmelik pek çok noktadan çatışır duruma geldiğinden artık arama konusunda yeni yasaya uygun yeni bir yönetmelik çıkarılması zorunlu hale gelmiştir.

116. madde uyarınca; yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda MAKUL ŞÜPHE var ise şüphelinin veya sanığın, ÜSTÜ, EŞYASI, KONUTU, İŞYERİ VE ONA AİT DİĞER YERLER aranabilir.

117. maddede şüpheli veya sanığın yakalanabilmesi veya suç delillerinin elde edilebilmesi amacıyla diğer kişilerin de ÜSTÜ, EŞYASI, İŞYERİ VE ONA AİT DİĞER YERLER aranabilir. Ancak bu durumda aranan kişinin veya suçun delillerinin arama yapılacak yerde bulunduğunun kabul edilmesine olanak sağlayan OLAYLAR bulunmalıdır. Ancak şüphelinin veya sanığın bulunduğu yerler ile izlendiği sırada girdiği yerler için bu gerekeli değildir zira bu hallerde söz konusu OLAYLAR esasen vardır.

Konutta, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde GECE VAKTİ ARAMA YAPILAMAZ. Ancak;

a)Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde,

b)Suçüstü halinde,

c)Yakalanmış veya gözaltına alınmış olup ta FİRAR EDEN KİŞİ YA DA TUTUKLU YA DA HÜKÜMLÜNÜN tekrar yakalanması amacıyla yapılacak aramalarda

Gece vakti arama yapılabilir. Yasada özellikle gece vakti çalışan bar, pavyon vb. işyerlerinin gece vakti de aranabileceğine ilişkin bir hüküm getirilmemesi yerinde olmamıştır. Bu gibi yerlerin gece aranmasına izin verilmesi gerekli idi. Ancak yasanın açık düzenlemesi karşısında, gece aramanın kişi haklarına yönelik bir düzenleme olması nedeniyle kıyas yolu ile genişletilmesi de mümkün bulunmadığından gece çalışan yerlerde de ancak yukarıda sayılan üç halin varlığı halinde arama yapılabilecektir.

Gece vakti 5237 sayılı TCK nun 6/1-e maddesi uyarınca güneşin batmasından bir saat sonra başlayıp güneşin doğmasına bir saat kalıncaya kadar devam eden vakittir.

Arama kararı HAKİM TARAFINDAN VERİLİR. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde C. SAVCISININ  YA DA KOLLUK AMİRİNİN YAZILI EMRİ İLE arama yapılabilir.

Arama kararında veya arama emrinde şunlara yer verilmelidir (m.119/1);

a)Aramanın nedenini oluşturan fiil,

b)Aranacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerin adresi veya aranacak eşya söz konusu ise bu eşyanın ne olduğu,

c)Arama kararının veya arama emrinin geçerli olacağı süre.

Arama yapıldığında arama tutanağında işlemi yapanların isimleri yazılmalıdır. Aramanın sonucunda bazı eşyalara el koyulmuş ise 127. maddede yer alan El koymaya ilişkin kurallar uygulanacaktır.

Eğer konut, işyeri veya diğer kapalı bir yerde arama yapılacak ise; arama sırasında ya C. Savcısı hazır olmalıdır ya da yani C. Savcısının hazır olması mümkün değil ise o yerin ihtiyar heyetinden veya komşularından iki kişi hazır bulundurulmalıdır.

125. madde devlet sırrı konusunda büyük bir yenilik getirmiştir. Buna göre hapis cezasının alt sınırı BEŞ YIL VE DAHA FAZA OLAN suçlarda “bir suç olgusuna ilişkin bilgeleri içeren belgeler, devlet sırrı olarak mahkemeye karşı GİZLİ TUTULAMAZ” Böyle bir belge söz konusu olduğunda; söz konusu belgeler mahkemeye sunulur ve bunlar ancak mahkeme hakimi veya heyeti tarafından incelenebilir. Bu belgelerde yer alan bilgilerden sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olanları tutanağa geçirilir.

128. maddede; soruşturma veya kovuşturma konusu suçun işlendiğine ve bu suçlardan elde edildiğine dair kuvvetli şüphe bulunması durumunda şüpheli veya sanığa ait mal varlığı değerlerine el konulması hususu düzenlenmiştir. Böylece yeni TCK nun 55. maddesinde yer alan kazanç müsaderesinin konusu olacak mallara baştan el konularak verilecek kararın hayata geçirilmesi sağlanmıştır. Ancak bu şekilde bir el koyma yapılabilmesi için söz konusu suçun 128/2 de yer alan ve katalog şekilde sayılan suçlardan olması gerekir. 128. maddenin 3. ve devamı fıkralarında bu el koymanın nasıl yapılacağına dair hükümlere yer verilmiştir.

129. madde postada el koymayı düzenlemiştir. Posta ile veya resmi veya özel kuruluşlarla gönderilen (örneğin özel kargo şirketlerince taşınan) her türlü gönderiye delil oluşturma şüphesi bulunduğunda hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde C. Savcısının veya kolluk amirinin yazılı emri ile el konulabilir. El koyma işlemini yapan polisler gönderiyi açamazlar. Bu gönderi mühürlenerek kararı veren hakim veya C. Savcısına getirilir. Hakim veya C. Savcısı gönderiyi açar ve içeriği açısından delil olabilecek veya soruşturma sırasında adliyenin eli altında olması gereken bir şey bulursa buna el koyar değil ise sahibine iade eder.

Ancak 126. madde uyarınca; şüpheli veya sanık ile 45 ve 46. maddelerinde belirtilen tanıklıktan çekinme hakkına sahip olan kişiler arasındaki mektuplara ve belgelere bu mektup ve belgeler söz konusu kişilerde bulunduğu sürece el konulamaz.

130. madde avukat bürolarının aranmasına, buralarda el koymaya ilişkin hükümler vardır. Avukatın bürosunun aranmasına ilişkin karar ancak hakim veya mahkemece verilebilir ve arama ancak C. Savcısının denetiminde yapılabilir. Artık bir avukatın bürosunun C. Savcısı olmadan aranması söz konusu değildir. Yine avukat bürosunun aranması sırasında bağlı olduğu Baronun başkanı veya onu temsil eden bir avukat hazır olmalıdır.

Avukatın bürosunun aranması sırasında el konulmak istenen bir şeyin avukatın mesleki ilişkisine ait olduğu öne sürülerek el koymaya karşı çıkıldığında, bu şey ayrıca paketlenip mühürlenir ve bu konuda gerekli kararı vermesi için hakim veya mahkemeye gönderilir. Hakim veya mahkeme paketi açıp inceleme yapar ve el konulan şeyin avukat ile müvekkili arasındaki mesleki ilişkiye ait olduğunu saptadığında el konulan şey derhal avukata iade edilir ve yapılan işlemlere ilişkin tutanaklar ORTADAN KALDIRILIR. Eğer avukata ait bir gönderiye postada el koyma söz konusu ise ve bu gönderi için de benzeri bir itiraz ileri sürülür ise aynı şekilde işlem yapılır. Bu yönde verilecek kararların 24 saat içinde verilmesi gereklidir.

El konulan bir eşyanın soruşturma veya kovuşturma için muhafazasında bir yarar olmadığı anlaşıldığında; resen veya talep üzerine, C. Savcısı, hakim veya mahkeme tarafından iadesine karar verilir. Bu talep üzerine verilecek kararlar itiraza tabidir.

132. maddede el konulan eşyanın muhafazası veya elde çıkarılmasına ilişkin usul kurulları hükme bağlanmıştır.

133. maddede şirkete kayyım atama kuralı getirilmiştir. Buna göre bir şirkete kayyım atanması için;

a)Soruşturma konusu suçun 133/4 maddesinde katalog halinde sayılan suçlardan birisi olmalıdır,

b)Bu suçun bir şirketin faaliyeti çerçevesinde işlenmekte olduğu hususunda KUVVETLİ ŞÜPHE olmalıdır,

c)Bu suça ilişkin maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için kayyım atanması GEREKLİ olmalıdır.

Bu şartlar tümü var ise hakim veya mahkeme tarafından şirket işlerini yürütülmesi ile ilgili olarak bir kayyım atanır.

Kayyım atama kararında yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğinin kayyımın onayına bağlı kılındığı veya yönetim organını yetkilerinin tümüyle kayyıma verildiği açıkça belirtilir

Kayyım atama kararı ticaret sicili gazetesi ile diğer uygun vasıtalarla ilan olunur.

134. maddede “Bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında ve kütüklerinde arama, kopyalama ve Elkoyma” kurallarını düzenlemiştir. Buna göre;

Bir suça ilişkin soruşturma sırasında BAŞKA SURETTE DELİL ELDE EDİLMESİ İMKANI YOK İSE, C. Savcısının istemi üzerine şüphelinin kullandığı bilgisayar ve bilgisayar programları ile bilgisayar kütüklerinde arama yapılmasına, kayıtlardan kopya çıkarılmasına, kayıtların çözülüp metin haline getirilmesine HAKİM tarafından karar verilir.

El koyma sırasında bilgisayardaki tüm veriler bir yedeği çıkarılır ve istemi halinde bu yedeğin bir kopyası şüpheliye veya vekiline verilir ve husus tutanağa yazılır. Buradaki vekil kavramı yanlıştır. Zira 1. maddeye göre ceza yargılamasında sanığın veya şüphelinin savunmasını üstlenen kişi vekil değil müdafidir. Burada vekil denmekle avukat dışındaki bir vekilin de kopyayı alabileceği söylenmek istenmiş olabilir. Ancak bu da yerinde olmayacaktır çünkü ceza yargılamasında kişinin savunmasını ancak bir avukat üstlenebilir ve avukat olmayan bir genel vekilin davaya müdafi sıfatı ile girmesi mümkün değildir. Bu nedenle maddedeki vekil kavramını müdafi olarak anlamak gerekir.

 

ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ İLKESİ

           Her demokratik hukuk devletinde fertlere, maddî ve manevî varlıklarını istedikleri gibi geliştirip şekillendirebilecekleri hür bir hayat alanı tanınır.

          AY m. 20, 21 ve 22 de, İHEB m. 12 ve İHAS m. 8 de, fertlerin devletin müdahalelerinden korunmuş hür bir alana sahip bulundukları açıkça ifade edilmiştir.

          Anayasamıza göre, herkes özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz (m. 20); kimsenin konutuna dokunulamaz (m. 21); herkes haberleşme hürriyetine sahiptir, haberleşmenin gizliliği esastır (m. 22). Kanunun açıkça gösterdiği hallerde, usûlüne göre verilmiş bir hakim kararı olmadıkça; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınan merciin YAZILI emri bulunmadıkça, kimsenin üstü, özel kâğıtları, eşyası ve konutu aranamaz; bu eşya ile konutta bulunan eşyaya el konulamaz; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz (m. 20-22). Demek ki, aramanın (m.123 vd. CMK); elkoymanın yani, basit elkoymanın , basılmış eserlere elkoymanın, yani basılmış eserlere basit elkoyma ile toplatmanın, postada elkoyma ve PTT ile yapılan haberleşmenin denetlenmesinin ve nihayet gaiplere ilişkin elkoymanın kanunlarda ve kanun haline getirilmiş bulunan milletlerarası sözleşmelerde aranan şartları gerçekleşmedikçe bu koruma tedbirlerine başvurulamayacaktır. Bu şartların gerçekleşmiş bulunup bulunmadığı yetkililerce hukuk devleti ilkesi esaslarına uygun olarak titiz bir şekilde araştırılacak; şartlardan biri gerçekleşmiş değilse, arama ve/veya elkoyma yapılamayacaktır.

          Öğretide, insan hayatının esas itibariyle iki yönünün bulunduğu kabul edilir. Bunlar hayatın genel ve özel yönleridir; hayatın özel yönü de özel hayat ve hayatın gizli alanı olmak üzere ikiye ayrılır.

          Hayatın genel yanının korunacak bir gizliliği veya sırrı bulunmadığından, konumuz bakımından bir özelliği yoktur. Buna karşılık hayatın özel yanı her hukuk devletinde koruma altına alınmıştır. Hayatın gizli alanı mutlak bir şekilde korunur, hatta dokunulmaz sayılırken, özel hayat nisbî olarak korunmuştur. Özel hayat dar bir çerçevede, örneğin bir aile içinde söz konusu olabilirken, hayatın gizli alanı sadece bireyi ilgilendirir ve ondan başkasının bu alana girebilmesi asla kabul edilemez; bu nedenle de dokunulmazdır.

                                               A  .  İ.   H.   S.  AÇISINDAN  YORUMU:

               ÖZEL  HAYATIN  VE  AİLE  HAYATININ  KORUNMASI

 

               "Madde 8:

                           1-Herkes  özel  hayatına,  aile  hayatına,  konutuna  ve  haberleşmesine  saygı gösterilmesi  hakkına  sahiptir.

                           2- Bu  hakkın  kullanılmasına  bir  kamu  otoritesinin  müdahalesi,  ancak  ulusal  güvenlik,  kamu  emniyeti,  ülkenin  ekonomik  refahı,  dirlik  ve  düzenin  korunması,  suç  işlenmesinin  önlenmesi,  sağlığın  veya  ahlakın  veya  başkalarının  hak  ve  özgürlüklerinin  korunması  için  demokratik  bir  toplumda  zorunlu  olan  ölçüde  ve   yasayla  öngörülmüş  olmak  koşuluyla  söz  konusu  olabilir."

                          

                           Orantılılık  İlkesi: Birey  haklarının  kullanılmasının,  daima  genel  kamu  yararı  ile  dengelenmesi...Sözleşme'nin  bütününde,  kamu  yararının  oluşturduğu  isteklerle  bireylerin  temel  haklarının  korunmasının  gerekleri  arasında  adil    bir  denge  oluşturma  çabası  görülür. 

 

   Roemen  ve  Schmit / Lüksemburg  Davası:

                           Birinci  başvurucu  gazetece,  ikincisi  onun  avukatıdır.  İşyeri  arama  ve  belgeye  el  koyma  yönünden,  bizi  ikincisi  ilgilendirmektedir.

                           Birinci  başvurucunun  bir  bakan  hakkındaki  yolsuzluk  iddiasının  gazetede  yayınlanması  sonrası,  ikinci  başvurucunun  bürosunda,  iç  hukuk  çerçevesinde  verilen  arama  kararına  dayanılarak  arama  yapılmış;  “Birim  amirlerine.  Bilgi  için  gizli  olarak  iletildi.”  Notu  taşıyan  bir  mektuba  el  konulmuştur.  Arama  kararı  ve  soruşturma  işlemlerine  karşı  iptal  başvurusunu,  Sorgu  Mahkemesi  kabul  edip  el  koymayı  iptal  ederek,  başvuru  sahibine  iade  kararı  vermiştir.  Belge  geri  verilmiştir. 

                           İkinci  başvurucu,  avukatın  işyerinin  ve  avukat – müvekkil  arasındaki  haberleşmenin  dokunulmazlığı  ilkesinin  çiğnendiğini  ileri  sürerek  iptal  başvurusunda  bulunmuş,  talep  Sorgu  Mahkemesi’nce  reddolunmuştur. Bu  karara  karşı  yapılan  başvuruyu  da  İstinaf  Mahkemesi  reddetmiştir. 

                           İşlemler,  iç  hukuka  uygun  olarak  gerçekleşmiştir (Ceza  Usul  65  ve  66.  maddeler).  Avukatlık  Yasası’nın  35/3.  maddesi  ise,  aramanın  sadece  uygun  şekilde  çağrılan  Baro  Başkanı  veya  onun  temsilcisi  huzuruyla  yapılabileceğini  belirtmektedir.  El  koyma  belgeleri  ve  arama  tutanakları,  Baro  yetkilisinin  yöntemince  çağrıldığını,  gerektiğinde  yapılmasını  istedikleri  gözlemleri  içermelidir.  Yoksa  geçersiz  olurlar.

                           Sözleşme’nin  İhlali  İddiası:  İkinci  başvurucu,  bürosunda  arama  yapılarak  konutuna  saygı  gösterilmesi  hakkına  el  atıldığını;  mektuba  el  koyma  işlemi  ile  de,  avukat  ile  müvekkili  arasındaki  haberleşmeye  saygı  gösterilmesi  hakkının  çiğnendiğini  ileri  sürmektedir.

                           Hükümet,  müdahalelerin  8/2. maddeye  göre  haklılığını  ileri  sürer.

                           Mahkeme:  8/2. maddedeki  istisnalar  yorumlanmayı  gerektirir.  Gereklilik  konusu  ikna  edici  olmalıdır. (25 şubat 1993 tarihli, Cremieux / Fransa)    Sorgu  Mahkemesi,  "…her  türlü  belge,  eşya  ve  kullanılması  soruşturmanın  selametine  zarar  verecek  ..  şeyleri  araştırmak  ve  el  koymak."  amacıyla,  oldukça  geniş  kapsamlı  bir  arama  kararı  vermiştir.  Üstelik,  sonuçta  gazetecinin  kaynağını  açığa  çıkarmak  gibi  bir  amaç  sezilmektedir.  Aramanın  gerçekleştirildiği  çabukluk,  izlenen  amaçla  orantısızdır.  Bu  yüzden,  Sözleşme'nin  8.  maddesi  ihlal  edilmiştir.

 

                           Sonuç: 2.  başvurucu  açısından,  8 .  maddenin  ihlal  edildiğine…

  

             SORU ve CEVAPLAR 

116.- 134.  MADDELER:  ARAMA  VE  ELKOYMA

 

SORU 1-         Sahte para bulunma ihtimaline karşı arama kararı verildi. Ancak bu aramada ruhsatsız tabanca bulundu. Bu durumda, bu arama sonucu şüpheli aleyhine  işleme konulabilir mi? (1. ve 2. sorular: Turhan Balkan – Yenipazar hk.)

 

CEVAP 1-      CMK 138/1. maddedir.

 

SORU 2-         a) 116. ve 117. maddeler gereğince  yapılacak aramalarda, hakim ya da savcı kararına ihtiyaç yok mu?

                        b) Arama kararındaki adres dışında, şüphelinin yeni bir konutu ya da arabası bulunduğu takdirde, yeni bir arama kararı mı istemek gerekir?

           

CEVAP 2-      a) Vardır. Zaten arama talebi buna dayalı olacak, arama kararı buna dayanacaktır. Dayanaksız, objektif deliller olmaksızın arama emri verilmemelidir.

                        b) Arama talebi ve emrinin içeriğine bakmak gerekir. Karardan yeni konutu ve arabasına yönelik arama izni yorumu çıkarılabilirse aranır; yoksa, yeni arama kararı alınması gerektiği açıktır.

 

SORU 3-         (130/1. MADDE)

                        Baro Başkanı  veya temsilcisi, çağrılmakla arama yerine gelmezse, izlenecek  yol  nedir?  (Önceki uygulamalarımızda, arandıklarında bulunamadıkları(!)  zamanlar olmuştur.) 

 

CEVAP 3-      Gerekçede  bunun  bir  çözümü  görünmüyor.  Esasen,  maddelere karşılık (paralel) gerekçe  de  görünmüyor.  Yönetmeliği bekleyeceğiz. 

                        Olayımızda: gelmeyenler  hakkında  tutanak  tutup,  “görevi  savsaklama”,  “görevi  kötüye  kullanma”  veya  “delil  kaybına  yol  açma” gibi yorumlarla  suç  duyurusu  yapılabilir.  Ama  yasanın  emredici  hükmü  karşısında,  büroyu  aramak  olası  görünmüyor.  TBB’ne  ulaşıp,  sonuç  almaya  çalışılmalıdır.

 

SORU  4-        Kolluk,  yakaladığı  kişinin  üzerini  arayabilir  mi?  (Şimdiki  Gözaltına  Alma  Yönetmeliğine  göre,  yakalanan  kişinin  üzeri  aranabiliyor.  Yakalanan  kişinin  üzerinde  silah  varsa…)

 

CEVAP  4-     Yakalama,  suçüstü  hali (olağanüstü durum) veya bir karara dayalı infaz  biçimi  olduğundan,  kendisine,  yakalayanlara  ve  çevreye  zarar  vermesini  önlemek  bakımından, gereklidir.  Tam  arama  için  karar  istenir. Son değişikliğe göre, kolluk amiri de arama emri verebilecektir.

 

SORU 5-         Suçüstü  hallerinde  şüphelinin  üzerinin,  hakim  veya  savcı  kararı  olmaksızın  aranması  mümkün  müdür?

 

CEVAP 5-      (6. SORU  BENZERİ – CEVAP   AYNIDIR.)

 

SORU 6-         Arama  kararında, aranılacak  kişinin  kimliğinin  belirtilmesinin zorunlu  olması karşısında, genel arama kararı (toplantı, trafik uygulaması v.b.)verilebilecek mi?

 

CEVAP 6-      116.  ve  117.  maddeler,  konu  itibariyle  birbiriyle  bağlantılı  olarak  “makul  şüphe”  ölçütünü  getirmiştir.  Eğer  bir  suç  bağlantısı  ve  buna bağlı “makul  şüphe”  yoksa,  arama  da  yapılamayacaktır.  Genel  arama,  adli  bir  arama  değildir.  Toplantıya,  toplu  yerlere  ve  yoldan  geçenlere  yönelik  bu  tür  aramalar,  yasal  dayanaktan  yoksun  ve  A.İ.H.S.’nin  8.  maddesine  de  aykırıdır.  Genel  Aramada  da  yasal  şartlara  uygun  arama  yönteminin  uygulanması  gerekir.

 

SORU 7-         Suçta  kullanılan  silah  v.s.’nin  kolluk  tarafından  olay  yerinden  veya  sanıktan (şüpheliden)  alınabilmesi  için  elkoyma  kararına  gerek  var  mıdır?

 

CEVAP 7-      Ancak  arama  kararına  dayalı  olarak  şüpheli (sanık)  üzerinden  veya  delil  araştırması  kapsamında  olay  yerinden  elde  edilen  silah  v.b.  suçta  kullanılan  eşya,  “suç  delili”  özelliğinde  olup  arıca  elkoyma  kararının  gerekmeyeceği  görüşündeyim.  Esasen  arama  kararı  ile  birlikte  ve  arama  kararı  kapsamında,  suç  delillerine  de  el  konulması  şeklinde bir ifadeye yer verilebilir.

 

SORU  8-        119/2-b  maddesindeki  “kişi”  tabiri,  açık  kimliği  mi  ifade  etmektedir?  Açık  kimliği  belirlenemeyen  bir  kimsenin  bulunduğu  yerde  arama  yapılabilir  mi?

                                  

CEVAP  8-     Aramada  yanlışlık  ve  tereddüde  yer  bırakmayacak  netlik  sağlanmak  şartıyla, kişinin ayrıca kimlik bilgilerinin gerektiği yönünde, yasadaki ilgili maddelerde  bir  kayıt  yoktur.  Nüfusa  kayıtlı  olmayan  ya  da  açık kimliği  daha  belli  olmayan  kişi  veya  bir  yabancı,  şüpheli  durumunda  yahut  şüphelinin  aleyhine  delillerin  elde  edileceği  kişi  konumunda  olabilir.  Amaç  suç  delillerini  araştırmak  olduğuna  göre,  nasıl  ki  ev  veya  arabanın  yeterli tarifi ile arama  yapılabiliyorsa, kişi de aynı yöntem  ve  tavırla  aranır.  Arama  kararında  yeterli  tarif  gerektiği  açıktır.

 

SORU  9-        Hakkında  arama  işlemi  yapılan  belge  ve  kağıtları  yalnızca  savcı  ve  hakim  inceleyebilir  ise,  aramayı  yapan  kolluk  görevlileri,  belgelerin  hangisinin  suçla  ilgili  veya  ilgisiz  olduğunu  nasıl  ayırt  edecek?  Aranan  yerdeki  tüm  belge  ve  kağıtlar,  sözgelimi,  muhasebe  bürosunun  dolaplarındaki dosya ve evraklara el koyup  savcıya  mı  getirecek?

CEVAP  9-     Öncelikle,  aramanın  “aram  konusu” (ve  arama  kararı  kapsamı)  ile  sınırlı  olduğunu  unutmayalım.  Sorudaki  haklılık  payı  açıktır. Ancak 122. maddedeki  belge  ve  kağıtları  inceleme  yetkisinin  savcı  ve  hakime  tanınmasının sebebi,  kişinin  özel  alanına  gereksiz  boyutta  girilmesini  önlemektir.  Suçla  ilgisi  olabilecek  belge  ve  kağıdı  baştan  sona  okumak  gibi  bir  yükümlülük  yoktur.  Arama  kararına  konu  suçla  ilgili  ise,  genel  bir  değerlendirme  ile,  tespitlerini  yapar;  gerekirse  bilirkişi  incelemesi  yoluna  başvurur.

 SORU 10-       Kapsamlı  koliler  ve  klasörler  dolusu  belgelerin  hakim  veya  C. Savcısı  tarafından  nasıl  incelenip  suçla  ilgisi  veya  ilgisizliği  tespit  edilecek?  Bu  tespit  için  bilirkişi  incelemesi  yaptırılabilir  mi?  (Nafi  Solak – İzmir 6. S.C. Hk.)

 CEVAP 10-    (ÜSTTE  CEVAPLANDIRILDI.)         

                        (124/2. MADDE)

SORU 14-       Arama  sırasında  elde  edilen  suç  eşyasına (evde  bulunan,  öldürme  suçunda  kullanılan  tabanca) 124/2. madde  uyarınca  el  konulmasına  sanık  karşı  koyuyor,  kaçınıyorsa  ne  yapacağız?  Eşyaya  el  koymayacak  mıyız?

                                  

CEVAP 14-    Bu  fıkrada  şüpheli  ve  sanığın (çekinebilecek tanıklar) ayrık  tutulduğu  durum,  60. maddenin  uygulanması  bakımındandır.  Yoksa  zorla  el  konulur  ve  karşı  koyan  kişi  hakkında,  oluşacak  suç  veya  suçlar  yönünden  gereği  yapılır.

 

SORU 15-       Polis  tarafından  suçüstü yakalanan sanık (şüpheli olacak), arama kararı  getirilinceye  kadar  polisin  yanında,  üzerinde  bulunan  suç  unsurunu  üzerinden  çıkartıp  atarsa  ve  bu  husus  polisin  tutanağı  ile  belirtilip  atılan  suç  unsuruna  da  el  konursa,  bu,  kanıt  olarak  kabul  edilebilir  mi?

 

CEVAP 15-    Elbette  delil  sayılacaktır.  Polis,  suç  delilini  kişi  üzerinde  aramak  zorunda  kalmadan  elde  etmiş  olmaktadır. (Gökte  ararken  yerde  bulmuştur.)  Gerek  parmak  izi,  gerek  şüphelinin  el  svapı  ile  ve  balistik  incelemeyle  desteklenecek  bu  delil,  dosyaya  büyük  kolaylık  sağlayacaktır.

 

SORU 16-       Elkoyma  işlemi  üzerine  Sulh  Ceza  Hakiminin  48 saat  içinde  suskun  kalarak  herhangi  bir  karar vermemesi halinde, elkoyma kendiliğinden kalkacağından  (CMK 127/3), suçta kullanılan veya önemli  suç delili olan eşyanın iadesi gibi bir sonuç  ortaya  çıkacaktır. Bu durumda,bu hakim açısından bir sorumluluk doğar mı?

                                  

CEVAP 16 -   48  saat  dolmadan  konuyu  çözmek  gerekir.  Ayrıca kayıt,  tespit  tutanağı,  fotoğraf  gibi  belgelendirmeye  engel  bir  durum  yoktur.  Suç  delilini  evrakla  hakim  önüne  çıkararak  ta  çözüm  bulunabilir.  Bütün  bunlar  yapılamayıp  delil  kaybı  ve  adaletin  engellenmesi  oluşmuşsa,  “görevi  savsaklama” veya “görevi  kötüye  kullanma”  suçundan – Anayasa’daki eşitlik ilkesi gereği – hakimin  de  sorumlu  olacağı  kuşkusuzdur.

 

SORU 17-       Yakalanan  kişinin  nezarete  alınması  sırasında,  önleme  tedbiri  olarak  üst  aramasının  yapılması  için  ayrıca  arama  kararı  da  gerekir  mi?  Şüpheli,  üstü  aranmadan  mı  nezarethaneye  alınacak?

 

CEVAP 17-      PVSK  kapsamında  ve  nezarethanelere  ilişkin  düzenlemeler  çerçevesinde,  üst  araması  yapılarak  nezarethaneye  almak  gerekir.  Ayrıca  arama  kararının  zaten  yasal  dayanak  ve  şartları  yoktur.  Üst  araması  yapılmaması  da,  kendisine  veya  başkalarına  zarar  vermesi  sonucunu  doğurabileceğinden,  gerekirse elbiseleri dahi çıkartılarak üzerinin  dikkatlice  aranması,  atlanmaması  gereken  bir  davranıştır.

 

SORU 18-       Şüpheli  gözaltına  alınırken,  PVSK  ve  J. Teş. K.’na  göre, üzerini arama  yetkisi  var.  Bu  durum,  yeni  CMK’nda  getirilen  düzenlemelerle  engelleniyor  mu?

 

CEVAP 18-    Üstte  cevap  verildi. Engellenmediği  görüşündeyim.  Çünkü  burada  bir  suç  delili  araştırması  değil,  bir  önleme  çalışması  yapılmaktadır  ve  gereklidir.

 

SORU 19-       Şüpheli  aramaya  rıza  gösteriyor  ise,  sözgelimi : “Beni  bir  an  önce  arayın;  uçağımı  kaçıracağım!”  diyorsa,  yine  de  arama için hakim kararı  veya  savcının  yazılı  emri  mi  istenecek?  Danıştay’ın  rızaya  dayalı  aramayı  iptal  etmiş  olması  bu  durumu  etkiler  mi?

 

CEVAP 19-    Danıştay’ın  rızaya  dayalı (muvafakatlı) aramayı,  konut  açısından  kararına  konu  yaptığını  sanıyorum.  Ancak  üst  araması  için  de  bunu  düşünmek,  hukuka  uygun  düşer. 

                        Şüphelinin  durumu,  olayın  niteliğine  göre  değerlendirilip  gereği  yapılır.  Yazılı  emir  olmadan  116. ve 117. madde  çerçevesinde arama yapılamaz.  Şüphelinin  ilişkili  olduğu  suç  ciddi  ise,  gerçekten  uçağının  kalkıp  kalkmayacağı  araştırılır.  Mümkünse  yolculuğu  erteletilip  arama  kararı  temin  edilir.  Ya  da  kendisine  erteleme  fırsatı  verilir.  Çünkü  bir  suç  soruşturması  vardır.  Gerekirse,  gözaltı  uygulanacaktır.

 

SORU 20-       Rızayla  arama,  halen  dahi  mümkün  değil  mi?  75. ve 76. maddelerde  rıza  varsa,  muayene  mümkün  diye  akademisyenlerce  söylenmiş. Bu  halde  de  bu  şekilde  kıyas  yapılamaz  mı?  Rızayla  arama  ve  el  koyma  kabul  edilemez  mi?

 

CEVAP 20-    Üstte değinildiği  üzere,  rızayla  arama  iptal  edildi. Halen mümkün değil.  Yönetmelik  beklenecek.  Şimdiki  durumuyla, yeni  usul  yasasına  göre,  rızayla  arama  olmaz.  Elkoyma  da  olmaz.  Üzerindeki  eşyaları  kendi  çıkarıp  gösterirse,  engel  bir  durum  olmayacağını  düşünüyorum.

SORU 21-       (116. MADDE)

                        CMK  116’da  “makul  şüphe”,  128. maddede ise,  “kuvvetli  şüphe”  denmiş.  Bunlara  örnekleme  yapılabilir  mi?

CEVAP 21-    116. maddedeki  “makul  şüphe”:Hırsızlık  suçu  sabıkası  makul  şüphe  sayılmazken,  hırsızlık  yapılan  yer  ve  zamana yakın bölgede, bitişik binanın..(Devami için ustteki Word simgesine tiklayin)


Ekleyen:Ümit SERT
Kaynak:(Alıntıdır)
Aradığınız Dokümanı Bulamadıysanız, Farklı Araştırmalar Yapmak İstiyorsanız Site İçi Arama Yapabilirsiniz!

Ödev ve Araştırmalarınız için www.arsivbelge.com Sitesinde Kaynak Arayın:

Ödev ve Araştırmalarınız için Arama Yapın:
     Benzer Dokümanları İnceleyin
Bing Arama Motoru(5363)

          Tanıtım Yazıları
      
Türkçe İtalyanca ve Almanca Cümle Çevirisi İçin Birimçevir Sitesi

Esenyurt, Beylikdüzü ve Kartal Bölgelerinde Satılık Daire İlanları

Belge Çevirisi

Siz de Tanıtım Yazısı Yayınlamak İçin Tıklayın

Diğer Dökümanlarımızı görmek için: www.arsivbelge.com tıklayın.          

Siz de Yorum Yapmak İstiyorsanız Sayfanın Altındaki Formu Kullanarak Yorum Yazabilirsiniz!

Yorum Yaz          
Öncelikle Yandaki İşlemin Sonucunu Yazın: İşlemin Sonucunu Kutucuğa Yazınız!
Ad Soyad:
          
Yorumunuz site yönetimi tarafından onaylandıktan sonra yayınlanacaktır!