Araştırma ve ödevleriniz için her türlü kaynağı ve dokümanı En Geniş Araştırma ve Ödev Sitesi: www.arsivbelge.com ile bulabilir ve İsterseniz siz de kendi belge ve çalışmalarınızı gönderebilirsiniz!
Her türlü ödev ve dokümanı
www.arsivbelge.com ile kolayca bulabilirsiniz!

Araştırmalarınız için Arama Yapın:


Araştırmalarınız için Arama Yapın:

  
                    

Hayvancılık ve Ekonomiye Katkısı
www.arsivbelge.com
Hayvancılık ve Ekonomiye Katkısı dokümanıyla ilgili bilgi için yazıyı inceleyebilirsiniz. Binlerce kaynak ve araştırmanın yer aldığı www.arsivbelge.com sitemizden ücretsiz yararlanabilirsiniz.
Hayvancılık ve Ekonomiye Katkısı başlıklı doküman hakkında bilgi yazının devamında...
Ödev ve Araştırmalarınız için binlerce dokümanı www.arsivbelge.com sitesinde kolayca bulabilirsiniz.

Hayvancılık ve Ekonomiye Olan Katkısı

Özellikle 21.yy’da oldukça hızlı bir değişim içerisine giren dünyada, ülkeler ekonomik güçlerini arttırma gayreti içerisine girmişlerdir. Bu hızlı değişim içerisinde ülkemiz de sorunlarına çözümler üretmeye çalışmakta ve değişimin gerekçelerini belirleyerek sonuçları değerlendirme yoluna gitmektedir.

Dünya populasyonunun % 50’sinin açlık sınırında olduğunu düşündüğümüzde ülkeler arası sosyo-ekonomik farklılıklar uluslararası dengelerin sağlanmasında güçlükler ortaya çıkarmaktadır. Gelişmiş ülkelerde tarım ve hayvancılıkta istikrar sağlanmakta ve ihracatçı konumda yerlerini almaktadırlar. Ülkemizde akılcı politikalar uygulanarak hayvancılıktaki potansiyel harekete geçirilmelidir. Hayvancılık kırsal kalkınmayı, kırsal kalkınma da ülkenin gelişim düzeyini arttıracaktır. Türkiye’de hayvancılık sektörünün çöküşü, 1980’li yıllarda hızlanmış, türlerde büyük oranda azalma olmuş, ithalatçı ülke konumuna gelinmiştir. Üretimin azalması fiyat yükselmesine neden olmuştur. Kırsal kesimde yaşayan nüfus 2000’li yıllarda yüzde 35’lere doğru azalma göstermiş, böylece kırsal kesimde milli gelirden alınan pay giderek azalmaya başlamıştır. Tarım işletmelerinin sayısı artmasına rağmen işletme ölçekleri daralmıştır. Bu işletmelerde büyük oranda 1-4 büyükbaş ve 30-40 küçükbaş bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerde kişi başına 60 gram hayvansal protein üretimine karşın ülkemizde bu oran 25 gram düzeyindedir. Hayvansal ürünlerde Türkiye’de kendine yeterlilik bulunmamaktadır, ülkemizde taleplerin karşılanması konusunda olanakların, doğru ve yeterli şekilde kullanılması gerekmektedir. “Türkiye’de Hayvancılık Dosyası” içerisinde her ay Türkiye’nin farklı bölgelerinde hayvancılığın mevcut durumu ve olanakları incelenecektir.

Batı Akdeniz Bölgesi
hayvancılığının durumu
Türkiye 1980’li yıllara kadar gıda açısından kendine yeterli ülkeler arasındayken, günümüzde beslenme bakımından dışa bağımlı ülkeler arasına girmiştir. Tarım Bakanlığı Hayvancılık Strateji Çalışmaları’nda rapor edildiği gibi, 1982 yılında iki milyon dolar olan hayvansal ürün ithalatı, 1992 yılında 398 milyon dolara ulaşmıştır. 1995 yılında 2 milyar dolara yaklaşan dış alım bu yıldan sonra konulan yasaklar nedeniyle günümüzde net rakamlarla ifade edilememektedir. Ancak yetersiz üretim nedeniyle ortaya çıkan illegal dolaşım, durumun ciddiyetini açıkça göstermektedir. Türkiye’de nüfusun artışına karşın hayvan varlığının azalması, mevcut hayvanların da çoğunluğunun karkas ağırlığı ve süt verimi bakımından gelişmiş ülkeler ortalamasına göre düşük olması konunun önemini artırmaktadır. 1980 yılından bu yana en önemli hayvansal protein kaynağı olan kırmızı et üretiminin 1 milyon ton dolayında seyretmesi ve ülke içi toplam et talebinin ise ancak beyaz et üretimindeki artış desteği ile karşılanabilmesi, bunun yanında süt üretimin de 1990 yılından bu yana 10 milyon ton dolayında seyretmesi ve özellikle 1990 yılı sonrasında kasaplık canlı hayvan ile et, süt ve ürünleri dış alımının artması gibi faktörler de ülkede hayvancılığın önemini ve gelinen düzeyin ciddiyetini bir kat daha arttırmaktadır. Batı Akdeniz Bölgesinin, sahip olduğu ekolojik yapısıyla tüm yıl boyunca hayvansal üretimin en ekonomik biçimde yapılabileceği bir yöre olarak belirmesi önemli bir avantaj görülmektedir. Çünkü yörenin sahip olduğu başlıca ekonomik avantajlar; iklimin elverişli olması nedeniyle ucuz maliyetli barınak olanağı olması, çoğu meyve ve sebze sanayi yan ürünlerinin sadece hayvanlar tarafından değerlendirilebilmesi nedeniyle yem maliyetinin daha ucuz olması ve hayvan gübresinin örtülü üretim ve çiçekçilik için aranan bir tarım girdisi olması şeklinde özetlenebilir.

Bölgedeki gelişmeler
Yem üretim durumu
Kaba yem kaynakları olarak çayır-mera, yem bitkileri ve silaj olup, Türkiye genelinde kaba yem açığı vardır. Toplam tarım alanı içinde çayır-mera alanları Antalya ve Isparta için sırasıyla binde 5 ve binde 2 olup, yetersiz düzeydedir. Burdur için ise bu oran % 4.2’dir. Ancak bu alanların büyük bir kısmı aşırı engebeli araziler olup sadece küçükbaş hayvan üretiminde kullanılabilir niteliktedir. Yem bitkileri üretimi de yetersiz düzeydedir. Bu nedenle kaliteli kaba yem yerine besleyici değeri hemen hiç olmayan saman kullanılmaktadır. Bu veriler büyükbaş hayvancılığın entansif üretim yoluyla bölge ihtiyacını karşılama potansiyeli taşımadığını göstermektedir. Ancak yem bitkilerinin üretimini artırmak yoluyla entansif üretimin verimli hale getirilmesi olanaklıdır. Sulu tarım yapılan arazilerde kışlık yem bitkileri üretimi yapılarak hem hayvancılığa destek olmak, hem de toprak kalite ve varlığını korumak önemli bir alternatiftir. Diğer taraftan bira, şeker, meyve suyu ve konsantresi, mısır ürünleri, yağlı tohum ürünleri, konserve ve benzeri sanayi kuruluşlarının yan ürünleri önemli ve besleyici kaba yem kaynakları olabilir. Kaba yem üretim kaynaklarından bir diğeri de silajdır. Üreticilerin çoğu silajı ve silaj tekniklerini henüz tam olarak bilememektedirler. Bölgenin iklim koşulları ve mevcut tarımsal üretim yapısı nedeniyle silaj potansiyeli yüksektir. Silajlık yem bitkileri üretimine sınırlı alanlarda henüz yeni başlanmıştır. Bölgede şeker sanayi yan ürünlerinden yararlanma yaygındır. Şeker pancarı posası ve diğer tarıma dayalı sanayi yan ürünleri tek başına kullanılarak veya hububat, melas gibi enerji ve üre gibi proteince zengin maddelerle birlikte kullanılabilmektedir. Ya da silajlama yoluyla önemli bir girdi haline dönüştürülebilmektedir. Türkiye’de karma yem üretimi, tüketim talebini ancak karşılamaktadır. Üretilen yemin tamamına yakını tüketildiğinden stoklanması yapılmamaktadır. Bölgede de benzer durum söz konusudur. Bazı yetiştiriciler karma yemi kendisi üretiyorsa da bunlar çok sınırlı düzeydedir. Hayvan yetiştiricileri çoğunlukla fabrika yemi kullanmaktadır. Yem hammaddeleri ve temini fiyatlarının yüksek olması, yemlerin pahalı olmasına neden olmaktadır. Bu durum alım gücü düşük hayvan yetiştiricilerini olumsuz yönde etkilemektedir. Bölgede üretilen yemin tamamına yakını BB hayvan yemidir. Burdur ilindeki aylık yem tüketimi yaklaşık 15.000 ton olup, yıllık talep toplamı 180.000 tondur. Yıllık üretim ise 2000 yılında yaklaşık 40.000 ton olup, talebin ancak % 22 si karşılanabilmektedir. Yem açığı komşu illerden sağlanmaktadır. Burdur da mevcut yem fabrikalarının 1 adedi kapalı, 1 adedi yarı faal olup düşük kapasiteyle çalışır durumda, 3 adet ise faal yem fabrikası vardır. Ortalama faal olan ve olmayanlara ait kapasite saatte 65 ton kadardır.

Hayvancılığa dayalı gıda sanayi
Süt sanayinin durumu
Antalya’da 7, Isparta’da 12, Burdur’da 7 adet olmak üzere bölgede toplam 26 adet süt toplama merkezi bulunmaktadır. Her üç ilde tüm üretim noktalarına ulaşan soğuk zincir dahilinde süt toplama organizasyonları mevcut olmasına karşın, bunların tamamının gerekli hijyenik ve teknolojik koşullara sahip oldukları söylenemez. Burdur’da SEK’e ait fabrika, özelleştirmeden sonra üretime kapatılmış olup, ilin süt işleme faaliyetleri toplam 14 mandıra tarafından yürütülmektedir. Mandıraların toplam kapasite kullanım oranı % 35.1’dir. 14 işletmenin almış olduğu toplam süt miktarı yaklaşık 63 bin tondur. İl genelinde üretilen sütün yaklaşık % 30’u 14 adet işletmeye gelmektedir. İşletmeler de genellikle küçük ve orta ölçekli yapıdadır. Bölgede işler durumda süt tozu tesisi ve çevre kirlenmesini önleyici olan peynir altı suyu değerlendirme tesisi yoktur. Burdur ilinde bulunan süt işletmeleri içinde kapasite kullanımı bakımından en önemli 5 işletmede 2002 yılında yapılan anket sonuçlarına göre; işletmelerin toplam kapasitelerinin yıllık 20 bin ton olduğu belirlenmiştir. İşletmeler büyük ölçüde kapasitelerinin tamamını kullanmaktadırlar. İşletmelerin tamamı özel işletmelerdir ve öz sermaye ile kurulmuşlardır. Yalnız bir işletme kredi kullanmıştır. İşletmelerde yoğurt, ayran, peynir üretilmekte ve bazılarında süt satışı da yapılmaktadır. İşletmeler kullandıkları hammaddenin tamamını il içinden ve komşu ilçelerden sağlamaktadır. İşletmelerin teknolojileri orta düzeydedir. İşletmelere hammadde büyük ölçüde kooperatiflerden gelmektedir. Ayrıca sütün bir bölümü de üreticilerden doğrudan alınmaktadır. Üreticilerden alınan sütün bedeli 20- 40 gün vadeli olarak ödenmektedir. İşletmelerin tamamı inek sütü işlemektedir. Süt fiyatının ucuz, yem ve diğer girdilerin pahalı olması, sağımın hijyenik yapılmaması ve süte su ilavesi gibi konularda üreticilerle işletme sahipleri arasında bazı sorunlar da yaşanmaktadır. İşletme sahipleri işletmelerin randımanlı çalışabilmesinde bölgenin yeterli potansiyele sahip olduğunu belirtmektedirler. Hammadde temini ile ilgili olarak bölgede sorun yaşanmamaktadır. Bölgede üretilen sütün önemli bir bölümü de bölge dışında değerlendirilmektedir. İşletmelerin üretim maliyetlerinin yaklaşık % 50- 70’ini süt, % 10- 15’ini işçilik, geri kalanını ise ambalaj, elektrik vb oluşturmaktadır. Ürünlerin pazarlanmasında bazı alışveriş merkezlerinde saklama koşullarının uygun olmaması ve ürün bedellerinin tahsilindeki güçlükler gibi sorunlar da yaşanmaktadır. Süt işletmelerinin en önemli sorunları; çiğ sütte kalite kontrolü, pazarlamada yaşanan olumsuzluklar, alt yapı ve finansman eksikliği ve nitelikli eleman sorunu olarak sıralanmaktadır.

Et sanayinin durumu
Burdur ilindeki en önemli et sanayi kuruluşu Burdur Güç Birliği Et Kombinasıdır. Öz sermaye ile kurulan ve anonim şirket statüsünde faaliyetini sürdüren işletme 250 adet BB/ gün, ve 900 ton/ yıl parça et işleme kapasitesine sahiptir. İşletmede şoklama, soğuk depo, rendering ve paketleme tesisleri bulunmaktadır. Kullanılan teknoloji yeterli değildir ve finansman kaynaklarının yetersizliğinden dolayı da teknolojisini yenileyememektedir. İşlenen ürünlerin % 97’si fabrikada başka firmaya satılmakta, % 3’ü ise kendi parakende mağazalar zincirinde değerlendirilmektedir. Üretim maliyetinin % 70’ini hammadde, % 10’unu kredi faizi, geri kalanını ise işçilik, ambalaj, elektrik vb. oluşturmaktadır. İşletme ürün çeşitliliği, yeni ürün geliştirme, ürün işlemede kullanılan teknoloji, tanıtım ve reklam konularında sorunlar yaşamaktadır. Kısaca bölgenin ve özellikle turizm sektörünün ihtiyacı olan miktar ve kalitede et üretim ve işleme tesisleri yoktur. Mevcut tesisler et- kemik unu yada rendering tesislerinden yoksundur. Yan ürünler ya boşa gitmekte ya da başka illere gönderilmektedir. Kısaca bölge illerinde hayvancılık ve hayvancılığa dayalı gıda sanayi alanında önemli yapısal özellikler aşağıda sıralanmıştır:
• Antalya’da kırmızı et üretimi yetersizdir. Bu açığın önemli bir bölümü doğu illerinden karşılanmaktadır.
• Süt pazarlamasında aile işletmeleri daha yaygındır. Ancak Burdur’da kooperatif kanalıyla süt pazarlaması önemli düzeye ulaşmıştır.
• Sokak sütçülüğü ve kontrol dışı kesim sorunu bölgedeki varlığını devam ettirmektedir.
• Burdur’daki toplam süt üretiminin yaklaşık %70-80’i Marmara Bölgesi’ne pazarlanmaktadır.
• Bölgede atıl durumda mezbaha ve kombine bulunmaktadır. Bunun yanında kapananların sayısı da artmaktadır.
• Hayvancılığa dayalı gıda sanayinde kapasite kullanım oranları düşüktür.
• Bölgede modern ve büyük ölçekli et – süt işletmesi yetersizdir. Bölge genelinde kalite, standart ve hijyen özellikte entegre tesisleri yetersidir.
• Gıda işletmelerine yönelik sağlıklı kayıtlar bulunmamaktadır. Gıda sanayi yan ürünleri değerlendirilememektedir.
• Kırmızı et üretime alternatif olan beyaz ete yönelik üretim olanakları konusunda yeterli araştırma yoktur.
• Bölgede modern su ürünleri işleme tesisi olmayıp, kültür balığı üretim payı azdır.
• Küçük ölçekli işletme tipi yaygın olup, bunların çoğunluğu sağlıksız ve verimleri olumsuz yönde etkileyen kapalı-bağlamalı sistem şeklindedir. Gerek Burdur ilinde gerekse bölgede modern, optimum şartlarda barınaklara sahip orta ya da büyük ölçekli işletme sayısı çok azdır.
Gelinen noktada; Antalya’da, %85 oranında et açığı, %25 oranında süt açığı ve %55 oranında yumurta açığı, Burdur’da; %10 oranında et açığı, %85 oranında süt fazlalığı ve %85 oranında yumurta fazlalığı, Isparta’da; %65 oranında et açığı, %15 oranında süt fazlalığı ve %50 oranında yumurta açığı ortaya çıkmıştır. Kısaca bölgede “alternatif üretim potansiyelleri” geliştirilmemiş, mukayeseli üstünlükler iyi organize edilmemiş ve yönlendirilmemiş, Antalya turizm potansiyeli hedef pazar olarak yeterince değerlendirilmemiştir.

Kaynaklar
1. Burdur Tarım İl Müdürlüğü Kayıtları, 2002.
2. Antalya Tarım İl Müdürlüğü Kayıtları. 1999.
3. Isparta Tarım İl Müdürlüğü Kayıtları, 1999.
4. DİE Verileri, 1999–2001.
5. Bölgesel Gelişim Raporu I. Batı Akdeniz Bölgesi (Antalya- Burdur- Isparta). Tarım-Hayvancılık- Hizmet Sektörü. TOBB Araştırma Yayınları I. TOBB-BAGEV. Ankara, 2003.

İLERİYE YÖNELİK ÖNERİLER
Bölge illerinde sahip olunan karşılaştırılmalı üstünlük dikkate alınarak il bazında geliştirilmesi uygun görülen başlıca yatırım alanları aşağıda belirtilmiştir;
> Antalya’da av hayvanı yetiştiriciliği, turizm amaçlı avlak alanlar oluşturulması, av turizmi, açık deniz ve kültür balıkçılığı, bombus arısı yetiştiriciliği, organik hayvancılık üretimi, keçi ürünlerini değerlendirme, turizm amaçlı ipek böcekçiliği, meyve ve sebze artıklarından silaj yapımı ve damızlık deve kuşu yumurtası yetiştiriciliği geliştirilmeye yönelik potansiyel yatırım alanlarıdır.
> Burdur’da modern süt sanayi tesisi, canlı hayvan borsası, organize hayvancılık bölgesi, damızlık işletme merkezleri, kültür balıkçılığı, organik hayvancılık, damızlık deve kuşu yumurtası yetiştiriciliği önemli potansiyel alanlardır.
> Isparta’da kültür balıkçılığı, yayla hayvancılığı, damızlık deve kuşu yumurtası yetiştiriciliği ve organik hayvancılık öne çıkan potansiyel alanlardır.


Ekleyen:Ümit SERT
Kaynak:(Alıntıdır)
Aradığınız Dokümanı Bulamadıysanız, Farklı Araştırmalar Yapmak İstiyorsanız Site İçi Arama Yapabilirsiniz!

Ödev ve Araştırmalarınız için www.arsivbelge.com Sitesinde Kaynak Arayın:

Ödev ve Araştırmalarınız için Arama Yapın:
     Benzer Dokümanları İnceleyin
Eğitimin Ekonomiye ve Kalkınmaya Etkisi(5396)

Bor Madeni ve Türkiye Ekonomisi(5369)

Hayvancılığın Ülke Ekonomisindeki Yeri(5364)

Hayvancılık ve Coğrafi Dağılışı(5364)

          Tanıtım Yazıları
      
Türkçe İtalyanca ve Almanca Cümle Çevirisi İçin Birimçevir Sitesi

Esenyurt, Beylikdüzü ve Kartal Bölgelerinde Satılık Daire İlanları

Belge Çevirisi

Siz de Tanıtım Yazısı Yayınlamak İçin Tıklayın

Diğer Dökümanlarımızı görmek için: www.arsivbelge.com tıklayın.          

Siz de Yorum Yapmak İstiyorsanız Sayfanın Altındaki Formu Kullanarak Yorum Yazabilirsiniz!

Toplam Yorum Sayısı: 2

Önceki Yorumları Göster!

Son 5 Yorum Aşağıda Listelendi!

Ziyaretçi - 07.03.2017, 16:24
 

igrenc


Betül Er - 22.02.2018, 21:26
 

Iyy


Yorum Yaz          
Öncelikle Yandaki İşlemin Sonucunu Yazın: İşlemin Sonucunu Kutucuğa Yazınız!
Ad Soyad:
          
Yorumunuz site yönetimi tarafından onaylandıktan sonra yayınlanacaktır!