Araştırma ve ödevleriniz için her türlü kaynağı ve dokümanı En Geniş Araştırma ve Ödev Sitesi: www.arsivbelge.com ile bulabilir ve İsterseniz siz de kendi belge ve çalışmalarınızı gönderebilirsiniz!
Her türlü ödev ve dokümanı
www.arsivbelge.com ile kolayca bulabilirsiniz!

Araştırmalarınız için Arama Yapın:


Araştırmalarınız için Arama Yapın:

  
                    

Anıtkabir
www.arsivbelge.com
Anıtkabir dokümanıyla ilgili bilgi için yazıyı inceleyebilirsiniz. Binlerce kaynak ve araştırmanın yer aldığı www.arsivbelge.com sitemizden ücretsiz yararlanabilirsiniz.
Yazı Girişi: Atatürk, Türk milletinin bağımsız ve milli egemenliğe dayalı demokratik bir devlet anlayışı içinde yaşaması için yürüttüğü mücadelede, millet ile bütünleşerek başarıya ulaşmıştır. Türk yurdunu işgal eden düşmana karşı, vatanın bağımsızlık ve bütünlüğünü milletin azim ve kararının kurtaracağını çok sevdiği milletine aşılayan Atatürk, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmayı başarmış, Türkiye Cumhuriyetini çağdaş uygarlığa götüren yenileşme yolunda Türk Milletine layık inkılaplar gerçekleştirmiştir. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 15. yılında hastalığı ağırlaşarak, 10 Kasım 1938'de Dolmabahçe Sarayında vefat etmiştir. Yazının Tamamı aşağıdadır!

ANITKABİR'İN YAPIMININ KISA TARİHÇESİ      

Ulu Önder Atatürk, Türk milletinin bağımsız ve milli egemenliğe dayanan demokratik bir devlet anlayışı içinde yaşaması için yürüttüğü mücadelesinde, milleti ile bütünleşerek başarıya ulaşmıştır.

Türk yurdunu işgal eden düşmana karşı, vatanın bağımsızlık ve bütünlüğünü milletin azim ve kararının kurtaracağını çok sevdiği milletine aşılayan Atatürk, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti' ni kurmayı başarmış, Türkiye Cumhuriyeti' ni çağdaş uygarlığa götüren yenileşme yolunda Türk Milletine layık inkılapları gerçekleştirmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti' nin kuruluşunun 15 nci yılında hastalığı ağırlaşarak, 10 Kasım 1938 ' de Dolmabahçe Sarayı' nda ebediyete intikal etmiştir. Atatürk kendisi için bir mezar yaptırmadığı gibi, gömüleceği yer içinde vasiyette bulunmamıştı.

1923 yılında bir sohbet sırasında Atatürk; "Elbet birgün öleceğim, beni Çankaya' ya gömer, hatıramı yaşatırsınız" demiş ve "Beni milletim nereye isterse oraya gömsün. Fakat benim hatıralarımın yaşayacağı yer Çankaya olacaktır" diye eklemiştir.

Türk Ulusunun Atatürk'e karşı duyulan büyük saygı ve minnettarlığının bir ifadesi olan Anıtkabir, Türkiye Cumhuriyeti' nin en anlamlı eseridir.

Atatürk'ün, 10 Kasım 1938'de ebediyete intikal etmesinden sonra, dönemin hükümeti tarafından oluşturulan bir komisyon, Anıtkabir'in yerinin seçilmesi için görevlendirildi. Bu komisyon çalışmaları sonunda, oy çokluğu ile 906 rakımlı Rasattepe'de Anıtkabir'in yapılmasına karar verdi. Aynı komisyon tarafından 1 Mart 1941 tarihinde uluslararası bir yarışma açıldı. Bu yarışmayaTürkiye, Almanya, İtalya, Avusturya, İsviçre, Fransa ve Çekoslovakya'dan toplam 47 proje katıldı. Bu projelerden 3 tanesi komisyon tarafından ödüle layık görüldü. Proje yarışma şartları gereğince birinciyi seçme hakkı hükümete verilmişti. Milli konuyu daha başarılı ifade etmesi ve projenin araziye uygunluğu sebebiyle, Türk mimarlar Prof. Emin ONAT ve Doç. Orhan ARDA'nın projesinin Anıtmezar olarak yapılmasına karar verildi. 9 Ekim 1944 tarihinde Anıtkabir'in yapımına başlandı. Inşaat 4 aşamalı olarak 9 yıllık bir sürede 1953 yılında tamamlandı. 10 Kasım 1953 tarihinde ise, Atatürk'ün naaşı, 1938 yılından beri, 15 yıl süreyle muhafaza edildiği geçici kabri olan Etnografya Müzesi'nden alınarak, büyük bir törenle ebedi istirahatgâhı olan Anıtkabir'e defnedildi. Anıtkabir750 bin m2'lik bir alan üzerine kurulu olup bu alanın yaklaşık 120 bin m2'lik kısmı Anıt Bloğu, geri kalan kısmı ise Barış Parkı'dır.

50 yaşındaki Anıtkabir'in bilinmeyenleri...

Türk milletinin kalbinin attığı yer olan Anıtkabir, bilinen siluetinin yanı sıra bilinmeyen bir çok gerçeği de 50 yıldır derinliklerinde saklıyor.
Yapımı 9 yılda tamamlanan yaklaşık 150 bin ton ağırlığındaki Anıtkabir, heykellerinden süslemelerine, kulelerinden kabartmalarına kadar pek çok özel anlamlarla yüklü...
A.A muhabirinin Anıtkabir Komutanlığı'ndan aldığı bilgiye göre, yapımına 9 Ekim 1944'de başlanan ve 1 Eylül 19'de tamamlanan Anıtkabir'in yerini ilk olarak Aydın Milletvekili Mithat Aydın önerdi.
Ata'nın kabrinin yapımıyla ilgili komisyon Etnoğrafya Müzesi, TBMM'nin arkasındaki tepe (Kabatepe), Ankara Kalesi, Altındağ ve Gazi Orman Çiftliği seçeneklerini eleyerek tam Çankaya'da karar kılacağı sırada, Aydın Milletvekili Mithat Aydın daha sonra ''Anıttepe'' olarak adlandırılacak olan Rasattepe'yi önerdi. Komisyon üyelerinin de burayı gördükten sonra Aydın'a hak vermeleri üzerine Anıtkabir'in Rasattepe'ye yapılması kararlaştırıldı.
Türk milletine gömüleceği yer konusunda bir vasiyette bulunmayan Atatürk'ün yıllar önce bir gezi sırasında Rasattepe'yi gezerken ağzından dökülen ''Bu tepe ne güzel bir anıt yeri...'' sözleri de bugün için çok anlamlı...
Anıtkabir için 1941'de açılan yarışmaya, İkinci Dünya Savaşı'nın en çetin günleri yaşanmasına rağmen Türkiye, Almanya, İtalya, Avusturya, İsviçre, Fransa ve Çekoslovakya'dan toplam 49 proje katıldı. Ancak en çok beğenilen üç proje arasında Prof. Emin Onat ile Doç. Orhan Arda'nın ''25'' numaralı projesi kabul edildi.

VATAN TOPRAĞINDA YATIYOR
750 bin metrekarelik bir alan üzerinde aslanlı yol, tören meydanı, mozole ve on kuleden oluşan Anıtkabir, 907 metre yüksekte yer alıyor.
Ata'nın kabri 40 tonluk yekpare mermerden yapılan sembolik lahtin yaklaşık 7 metre altındaki mezar odasında bulunuyor Türk milletinin kalbine gömdüğü Atatürk, Selçuklu-Osmanlı kümbet mimarisine göre yapılmış sekizgen şeklindeki mezar odasında ''vatan toprağında'' yatıyor.
Ölümünden 15 yıl sonra Etnoğrafya Müzesi'ndeki geçici istirahatgahından Anıtkabir'e nakledilen Ata'nın naaşı, tahnit işlemi çözülerek, Suriye'deki Caber Kalesi, Kore'deki Türk şehitliği, Selanik'teki doğduğu evin bahçesi, KKTC ve illerden getirilen toprakların harmanlandığı ''vatan toprağına'' İslami usullere göre kefenlenerek ve yüzü kıbleye bakacak şekilde defnedildi.
Ata'nın kabrinin yer aldığı mezar odasına, Genelkurmay Başkanı'nın izniyle girilebiliyor.

ASLANLARIN SIRRI
Türk milleti için kutsal değerlerle kuşatılan Anıtkabir'deki her mimari unsur ayrı bir mana taşıyor.
Ata'nın kabrine ulaşan 262 metrelik Aslanlı yolun sağ ve solunda bulunan 24 aslan, ''24 Oğuz boyunu'' temsil ediyor. Türk kültüründe güç sembolü olduğu için seçilen aslan figürlerinin çift olması milletin ''birlik ve bütünlüğünü'' vurgularken, aslanların kedi gibi yatar pozisyonda olması ise bu büyük gücün ''barışseverliğini'' sembolize ediyor.
Ziyaretçilerin de kabrin manevi atmosferine ayak uydurmaya yönlendirildiği Aslanlı yolda, taşlar Ata'nın huzuruna çıkanların ''başlarının öne eğik'' olması için 5 santimlik çim boşluğu bırakılarak döşenmiş.
Depreme karşı dayanıklı kılmak için tıpkı bir geminin su altındaki kısmı gibi toprağın içine yerleştirilen Anıtkabir'de mozolenin iç duvar ve zemini en nadide mermerlerle kaplanırken, tavanları renkli ve altın varaklı İtalyan mozaikleriyle süslenmiş.
Milli değerleri temsil eden isimler verilen ve Selçuklu çadır mimarisinin özelliklerini yansıtan bir mimariyle yapılan 10 kule Anıtkabir'in siluetine ayrı bir değer katıyor.

BAYRAK DİREĞİ ABD'DEN GELDİ
Anıtkabir'in diğer unsurlarında olduğu gibi bayrak direği de çok özel...
Anıtkabir'in 33,5 metre uzunluğundaki bayrak direğini 1946 yılında Nazmi Cemal adlı bir Türk vatandaşı ABD'den gönderdi. 4 metresi kaidenin altında gömülü bulunan direğin 29,5 metresi görülebiliyor.

MÜZEDEKİ ESERLER
Anıtkabir'deki Atatürk Müzesi de Ata'nın doldurulmuş köpeği Foks'tan tıraş takımlarına, bastonlarından aldığı çok özel hediyelere kadar özel hayatını yansıtan pek çok nadide parçaya evsahipliği yapıyor.
Ata'nın anne ve babasının fotoğrafları, Türkiye Cumhuriyeti'nin verdiği eski yazı ve Latin harfleriyle basılmış iki nüfus cüzdanı, Göğsünde taşımayı en çok sevdiği madalyalardan biri olan 1917'de Sultan 5. Mehmet Reşat'ın verdiği altın imtiyaz madalyası, Sovyet Mareşali Voroshilov ve İran Şahı Pehlevi'nin hediye ettiği değerli taşlarla süslü kılıçlar ve ince bir zevkin ürünü olan saatleri dikkat çekici parçalar arasında...
Atatürk'ün hem baston hem de tüfek olarak kullanılabilen özel silahı, manevi kızları Sabiha Gökçen ve Afet İnan'a hediye ettiği çok özel tabancaların da sergilendiği müzede, manevi kızı Rukiye Erkin'e hediye ettiği, ancak bir mercek yardımıyla okunabilen metal mahfazası içinde mini bir Kuran dikkati çekiyor.


Ekleyen:Ali Durmaz
Kaynak:(Alıntıdır)
Aradığınız Dokümanı Bulamadıysanız, Farklı Araştırmalar Yapmak İstiyorsanız Site İçi Arama Yapabilirsiniz!

Ödev ve Araştırmalarınız için www.arsivbelge.com Sitesinde Kaynak Arayın:

Ödev ve Araştırmalarınız için Arama Yapın:
     
Çalışmalarınız ve ödevleriniz için her türlü kaynak ve dokümanı En Geniş Araştırma ve Ödev Sitesi: www.arsivbelge.com ile kolayca bulabilirsiniz!
          Tanıtım Yazıları
      
Türkçe İtalyanca ve Almanca Cümle Çevirisi İçin Birimçevir Sitesi

Esenyurt, Beylikdüzü ve Kartal Bölgelerinde Satılık Daire İlanları

Belge Çevirisi

Siz de Tanıtım Yazısı Yayınlamak İçin Tıklayın

Diğer Dökümanlarımızı görmek için: www.arsivbelge.com tıklayın.          

Siz de Yorum Yapmak İstiyorsanız Sayfanın Altındaki Formu Kullanarak Yorum Yazabilirsiniz!

Yorum Yaz          
Öncelikle Yandaki İşlemin Sonucunu Yazın: İşlemin Sonucunu Kutucuğa Yazınız!
Ad Soyad:
          
Yorumunuz site yönetimi tarafından onaylandıktan sonra yayınlanacaktır!