Bahar ve Kelebekler Kitabı Hakkında Bilgi ve Özeti
Ömer Seyfettin Balıkesir'in Gönen ilçesinde doğmuş olup Türk toplumuna hikayeyi sevdiren, ilk ve önemli öykücümüzdür. 11 Mart 1884'den, 6 Mart 1920'ye kadar yaşamış önemli bir hikaye yazarıdır. Ömer Seyfettin 126 öykü yazmış; öykülerinde tarih, kahramanlık, vatan ve millet sevgisini işlemiştir. Bahar ve Kelebekler hikayesinde de milliyetçi ve vatanperver kimliğinden izler görülmektedir.
Roman olarak Ashab-ı Kehfimiz, Yalnız Efe ve Efruz bey eserlerini Türk Edebiyatına kazandırdı. Yarınki Turan Devleti risalesi mevcuttur. Gelelim hikayelerine. Ömer Seyfettin’in bilinen 126 hikayesi vardır. Hikayelerinden bazıları; Pembe İncili Kaftan, Diyet, Kaşağı, Başını Vermeyen Şehit, Perili Köşk, İlk Namaz, Gizli Mabed, Yüksek Ökçeler ve Primo Türk Çocuğudur.
Bahar ve Kelebekler Kitabının Yazarı, Konusu, Kahramanları ve Özeti
Kitabın Yazarı: Ömer Seyfettin
Konusu: Küçük kız beyaz kelebek görürse talihinin açılacağını söyleyen ninesine inanarak bütün Türk kızlarını talihi için beyaz bir kelebek görmek için kelebeklere bakmaya başlar. Fakat beyaz bir kelebek göremediği için ölümü haber veren siyah bir kelebek görür ve umutsuzluğa kapılır.
Ayrıca; hikayede nine ve genç kızın kimlikleri üzerinde eski ve yeni tartışması ile beraber alafrangalık ve alaturka mevzuları incelenmektedir. Yanlış batılılaşmanın yok ettiği kültürel değerlerimiz de kitapta ele alınmıştır.
Hikaye Kişileri: Küçük Kız ve Ninesi.
Hikayeden Çıkan Sonuç: Bu hikayede yazar nine ile küçük kızın arasında geçen küçük bir olaydan Türk kızlarının ve Türklerin talihleri konusunda hüzünlü bir sonuç çıkarmıştır.
Bahar ve Kelebekler Kitabı Özeti
Kitap okumayı çok seven küçük bir kız ile ninesi arasında geçen hikayede; bir gün nine geçmişte yaşadıklarını küçük kıza anlatmaya başlar. Nine eskiden yaşamış olduğu olayları ve güzel hatıraları torununa anlatır. Bu torununun çok ilgisini çeker ve ninenin bu alakası sayesinde meraklanarak daha çok kitap okumaya başlar. Küçük kız bir gün eline mutlu kadınları anlatan bir kitap alır ve okumaya başlar. Ninesi de ne okuduğunu sorar. Küçük kız da kitabın yabancı bir yazarı olduğunu ve Türk kadınlarını anlattığını söyler.
Nine, yeniden geçmişte yaşadığı güzel günlere dair hatıralarını anlatmaya başlar. Nine, gençken arkadaşlarıyla çok güzel vakit geçirirmiş. Özellikle bahar aylarında arkadaşları ile oynadığı oyunları, gülüp eğlendikleri vakitleri ballandıra ballandıra anlatmış. Ninenin anlattıklarına ilgi duyan küçük kız kitabı okumayı bırakarak ninesinin hatırlarını dinlemeye başlar. Ninesi bahar geldiğinde arkadaşları ile oynadıkları değişik oyunlardan bahsetmeye başlamış. Bu oyunlardan birisi de beyaz kelebeği görme oyunuymuş. Beyaz kelebeği kim görürse onun kısmetinin açılacağını düşünürlermiş, eğer siyah kelebek görülürse o kelebek ise ölüm demekmiş.
O sıralarda bahar yeni gelmiş ve dışarıda kelebekler uçmaya başlamıştır. Bunun üzerine küçük kız beyaz kelebeği görmek için bakınmaya başlar. Pek çok kelebek görmüş ama beyaz kelebeği görememiştir. En sonunda beyaz kelebeği göremez ama siyah bir kelebeğin uçtuğunu görmüş ve küçük kız çok üzülmüştür. Türk kızlarının kötü talihini düşünüp ağlamaya başlamıştır.
|