Mevlevi Alayı Hakkında Bilgi
Osmanlı Devleti 11 Kasım 1914 tarihinde İtilaf Devletlerine (İngiltere, Rusya, Fransa) resmen savaş ilan ederek Birinci Dünya Savaşı'na dahil oldu. 14 Kasım 1914 tarihinde de Cihâd-ı Ekber ilan ederek Osmanlı Devleti bütün Müslümanları cihâda davet etti. Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı'nda dört ayrı cephede ve bölgede (Kafkas, Irak, Çanakkale, Suriye-Filistin-Kanal)çarpışmak zorunda kaldı. Hatta müttefiklerine (Almanya, Avusturya-Macaristan, Bulgaristan) yardım için Avrupa cephelerine de kuvvetler gönderdi.
Cihâd-ı Ekber'in ilan edildiği günlerde Konya Mevlana Dergâhı Şeyhi Veled Çelebi, Birinci Dünya Savaşı'nda savaşan Osmanlı askerlerine manevi destek sağlamak için Konya'da gönüllüler toplamaya başlamıştı. Bursa gibi bir çok şehirlerdeki Mevlevîler de gönüllü birlikler oluşturmuşlardı. Kendisi de bir Mevlevî olan Sultan Mehmet Reşad (1909-1918), Suriye-Filistin cephesindeki askerlerin maneviyatını artırmak amacıyla gönüllülerden oluşmak üzere bir “Mücâhidin-i Mevleviyye Alayı” kurulmasını isteye- rek İstanbul'daki Mevlevîlere bir alay sancağı, komu- tanlık mührü ve bir kılıç göndermiştir.
Mevlevîler Balkan Savaşlarında da (1912-1913) gönüllü birlikler oluşturarak Osmanlı ordusuna ilaç, sağlık hizmetleri, yiyecek-içecek gibi hususlarda yardım ve lojistik destek faaliyetinde bulunmuşlardı. Hatta Konya Çelebilik makamı bütün Mevlevihane- lere 12 Kasım 1912 tarihinde bir tamim (genelge) yayınlayarak Mevlevîlere Balkan Savaşlarında Mevlevîlerden maddi-manevi destek yapılmasını istemiştir. Dolayısıyla Mevlevîler Birinci Dünya Savaşı'nda da Sultan Reşad'ın bu isteğine hemen cevap verdiler. Mevlevî Alayı'nın gönül erleri, başla- rında Mevlevî sikkeleri, sırtlarında derviş cübbeleri, ellerinde silahlarıyla 3 Şubat1915 tarihinde Harbiye Nezareti (Bayezit Meydanı İstanbul Üniversitesi merkez binası) önünde toplandılar. Mevlevî Alayı'na katılanlar arasında, Mevlevilerîn yanı sıra diğer tarikat mensupları ve herhangi bir tarikata mensup olmayanlar da vardı.
Bütün Mevlevîlerin bağlı olduğu Konya Mevlana Dergâhı Şeyhi Veled Çelebi Konya'da ikâmet ettiği için, Yenikapı Mevlevîhanesi Şeyhi Abdülbaki Efendi Harbiye Nezareti tarafından Mevlevî Alayı'nın komu- tanlığına vekâleten getirildi. Kolağası Hüseyin Hüsnü ve Doktor Kıdemli Yüzbaşı Behçet Bey ve Eczacı Zühdi Bey askeri müşavir olarak görevlendirildiler. Ankara Mevlevîhanesi Şeyhi Mustafa Nurettin (Nuri) Dede ise alayın sancaktarı tayin edildi. Harbiye Nezareti önünde coşkulu bir tören gerçekleşti. Mevlevî Alayı, yapılan dualardan sonra Haydarpaşa tren istasyonundan Konya'ya uğurlandı. Mevlevî Alayı'nın yolculuk güzergâhındaki diğer tekke ve zaviyelerden de katılımlar oldu. İzmit istasyonunda karşılama töreni düzenlendi. Mevlevi Alayı Afyon'daki Mevlevîhane'de iki gün misafir olarak kaldı. 8 Şubat 1915 gecesi Akşehir üzerinden Konya'ya ulaştı. Mevlevî Alayı'nı tren istasyonunda dervişler ve çok kalabalık bir halk topluluğu, ellerinde meşale ve kandillerle coşkulu bir şekilde karşıladılar. Alayın Konya'ya gelmesiyle Harbiye Nezareti'nin organize ettiği hazırlıklar başladı. 26 Şubat 1915 tarihinde alayın ikmal ve lojistiği tamamlandı.
Kastamonu, Ankara ve Çankırı gibi bir çok şehir- lerdeki Mevlevîhane şeyhleri ve beraberlerindeki dervişler de Konya'da toplanarak daha önce gelen diğer gönüllü Mevlevîlerle birleştiler. Bu arada bir çok yerden ayni ve nakdi yardımlar da Konya'ya ulaştırıldı.
26 Şubat 1915 tarihinde, Cuma namazını müteakip Mevlana Dergâhı önünde yediden yetmişe Konya halkının, esnaf ve yöneticilerinin de hazır bulunduğu bir uğurlama merasimi yapıldı. Osmanlı topraklarının dört bir tarafından toplanan Mevlevî dervişleri, Miralay rütbesiyle Mevlevî Alay komutanı Veled Çelebi idaresinde trenle Şam'a hareket etti. Yol güzergâhı üzerindeki istasyonlarda törenlerle karşılanıyorlardı. Buralarda da yine katılımlar oluyordu. Ayrıca bu meşakkatli yolculuk süresince yol üzerindeki kutsal yerler ziyaret edildi. Yaşlı ve hasta Mevlevî dervişlerden bir çoğu yolda vefat etmiştir.
14 Mart 1915 tarihinde Şam-ı Şerife ulaşıldı. Mevlevî Alayı burada Şam Mevlevîhanesi ve misafirhanelere yerleştirildi. Daha sonra Cebel-i Lübnan'da karargâh kurmuş olan 4. Ordunun emrine verildi. Gönüllü Mevlevî Alayı'na 47 Mevlevîhane 1026 civarında da Mevlevî derviş katılmıştır. Mevlevîler savaş talimi görseler de tabiatlarının buna uygun olmaması nedeniyle savaşa katılmamış geri hizmetlerde kalmışlardır. Cepheye gitmeyen Mevlevî gönüllüleri hem merkez karargâhda hem de bazı birliklerde görevler almışlardır. Şam'da kaldıkları üç sene zarfında lojistik ve sağlık hizmetleri yanında Osmanlı askerine moral desteği de vermişlerdir. Ordunun maneviyatının yükseltilmesinde, canlı tutulmasında önemli bir görevi üstlenmişlerdir. Bu arada bir çok Mevlevî dervişlerden şehitler olmuştur.
27 Ekim 1917 tarihinde Osmanlı Devleti'nin Suriye cephesindeki yenilgisinden sonra ordunun kuzeye çekilmesi üzerine, Mevlevî Alayı mensubu Mevlevî şeyhleri ve dervişleri Mevlevîhanelerine geri dönmüşlerdir. Mevlevîler Kurtuluş Savaşı'nda da maddi ve manevi katkılarını ortaya koymuşlardır.
Mevlevi Alayı'na katılan Mevlevîhaneler, şeyhleri ve katılım sayısı şöyledir:
Mevlevihane İsmi |
MevlevihanePostnişini |
Katılan Mevlevi Sayısı |
Konya
|
Veled Çelebi Efendi
|
110
|
Karahisar
|
Celaleddin Çelebi
|
63
|
Manisa
|
Celaleddin Efendi
|
15
|
Halep
|
Ahmed Remzi Dede
|
28
|
Bursa
|
Şemseddin Efendi
|
67
|
Yenikapı
|
Abdülbâki Efendi
|
138
|
Kasımpaşa
|
Seyfeddin Efendi
|
5
|
Gelibolu
|
Burhaneddin Efendi
|
7
|
Kastamonu
|
Amil Çelebi Efendi
|
29
|
Edirne
|
Selahaddin Efendi
|
38
|
Ankara
|
Nuri Efendi
|
25
|
Denizli
|
Hasan Ali Efendi
|
11
|
Tire
|
Hayrullah Efendi
|
46
|
İzmir
|
Nuri Efendi
|
40
|
Eskişehir
|
Şemseddin Efendi
|
15
|
Bahariye
|
Nazif Efendi
|
9
|
Aydın
|
Sakıb Efendi
|
2
|
Bilecik
|
Bahauddin Efendi
|
2
|
Karaman
|
Veled Çelebi
|
9
|
Beyşehir
|
Arif Çelebi
|
4
|
Sivas
|
Reşid Çelebi
|
15
|
Antep
|
İsmail Hakkı Çelebi
|
9
|
Kilis
|
Ahmed Sabuhi Efendi
|
31
|
Erzincan
|
İbrahim Efendi
|
32
|
Samsun
|
Hacı Emin Efendi
|
38
|
Maraş
|
Selim Efendi
|
13
|
Antakya
|
Mehmet Şah Efendi
|
8
|
Çankırı
|
Hasib Efendi
|
33
|
Üsküdar
|
? Çelebi Efendi
|
4
|
Muğla
|
Cemaleddin Efendi
|
13
|
Burdur
|
Fehmi Efendi
|
2
|
Amasya
|
Hüsameddin Efendi
|
2
|
Kütühya
|
Sakıb Efendi
|
11
|
Lazkiye
|
Ragıb Efendi
|
1
|
Çorum
|
Hüsameddin Efendi
|
5
|
Eğridir
|
Osman Nuri Efendi
|
2
|
Kayseri
|
Hüsameddin Efendi
|
3
|
Urfa
|
Hüsameddin Efendi
|
5
|
Trabluşşam
|
Şefik Efendi
|
3
|
Humus
|
Abdurrauf Kamil Efendi
|
4
|
Niğde
|
Hüsameddin Efendi
|
10
|
Kudüs
|
Adil Efendi
|
5
|
Galata
|
Ahmed Efendi
|
9
|
Islahiye
|
?
|
10
|
Şam
|
Said Efendi
|
32
|
Ulukışla
|
?
|
4
|
Mevlevî Olmayanlar
|
Şeyhler
|
8
|
Sıhhiye Efradı
|
|
8
|
Kaynaklar: Sezai Küçük, “Erenler Gönüllüsü: Mücahidin-i Mevleviyye Alayı”, www.semazen.net Sezai Küçük, Mevlevîliğin Son Yüzyılı, Simurg Yayınları, İstanbul 2003 Rusuhi Baykara, “Birinci Harb-i Umumi'de Mücahidin-i Mevleviyye Alayı”, Yeni Tarih Dünyası, Ekim 1953, C.1,S.3 Veled Çelebi İzbudak, Hatıralarım, Türkiye Yayınevi, İstanbul 1946 |