YARI DEPLASMAN VE DEPLASMAN TEKNELERİ
Özellikle motor yatlar da son zamanlarda yapılan yatlar 30 metrelerin üzerine çıkmış ve en hafif malzeme ile yapılsa bile 100-120 ton ağırlıkları geçmiş bulunmaktadır bu sebeple denizdeki şartlar göz önünde bulundurularak en iyi ve sağlam malzemeler kullanılsa bile yapılan sürat ve ağırlığın denizle yüzleşmesi, eğer kullanımda da tecrübesizlik söz konusu ise daima malzemenin tahribatına ve hasarlara sebep olmaktadır .
Özellikle planing tipi yani az deplasmanlı sürtünme katsayısını azaltarak sürat yapmak için hazırlanan yatlara daima büyük motorlar yerleştirilir ve süratli olmaları sağlanır, ve buda elbette başarılır ama işin açık deniz tarafı her zaman planlanan gibi gitmez.
Mesela yatınızı Akdenizin herhangi bir köşesine kullanmak için götürmek isterseniz zaten liman sayılan yerlerde sürat hakkı vermez size kanunlar. ama açık denize çıktığınızda da gerçeği o zaman anlarsınız o binlerce beygirlik makinalarınızı, o süratle ve o ağırlıkla, denize karşı dövüşmek için kullanamazsınız. kaptanınız yatınızın süratini düşürerek dalgalara uyan bir ritimle hırpalamadan kullanmaya çalışır.
Yani büyük beygirli makineler yatınızı en fazla ancak 12 yada 14 millik bir süratle götürmeye çalışır ama bu sürat için gerekenin çok üstünde olan makineniz boştan yere mazot yakar başka bir deyimle yatınızı stabil şartlarda götürmeniz gereken sürati çok daha az beygir gücü ile yürütebilmeniz mümkün iken boştan yere hem büyük makinelere çok büyük paralar verirsiniz hem de saat başına yaktığı mazot ile aşırı maliyetlerle karşılaşırsınız.
Yatınız planinge kalkmadığı için yani su üstüne çıkmadığı ve alt yapısı da buna müsait olmadığı için 14 mil sürat için yaktığı ile 24 mil süratte yaktığı arasında çokta fazla bir ekonomi olmaz yani deniz şartlarından süratli gidemediği için gitmesi gereken süratle aşırı yakıt tüketir. bosuna masraf ettiğiniz gibi range yani sürekli gidiş mesafenizde düşer.
İşte bu yüzden klasik tekneler yani deplasmanlı yada yarı deplasmanlı yatlar çok daha stabil çok daha rahat ve istenen süratte sahip oldukları yeterli makineleri ile daha ekonomik olarak seyir etmektedirler hatta 14 yada 16 mil yapabilen makineleri çok büyük olmayan pek çok deplasman yatı bulunmaktadır yukarıda bahsettiğimiz ağır deniz şartlarında yapılabilecek en fazla 12 yada 14 millik sürat yatınızı o ağır denizlerde en dengeli şekilde yönetebileceğiniz sürattir dalga ile oluşan baş kıç salınımların da sürat için hazırlanmış yatlara göre sudan daha az kesilir ve dalgayla daha az dövüşürler alt yapıları daha dengeli ve derin oldukları için fazla sürat düşünülmediğinden makineler yeteri kadar ve ekonomiktir, zaten başlangıçta gereksiz büyüklükte alınmadığı için hem ekonomi yapılır hem de makine dairenizde dönecek kadar yeriniz kalır . kısaca kullanamayacağınız kadar boşuna makine almamış ve o büyüklükteki gereksiz makinenin yakıt tüketiminden de kurtulmuş olursunuz
Ayrıca yatınızın altına rahatlıkla stabilizer koyar ve yatınızı en kötü şartlarda bile sallanmadan kırıp dökmeden emniyetli ve korkusuzca kullanırsınız, yakıt tanklarına daha fazla yeriniz olur menziliniz artar yakıtı ucuz bulduğunuz yerden alır her 300- 500 milde rotanızın üstündeki her yerden mazot aramazsınız menzilinizde yatınıza göre 3000 5000 mil yada daha fazla artar çok fazla yakıt sıkıntısı yaşamazsınız.
Yarı deplasman ve deplasman yatları ekonomisi, iç hacminin büyüklüğü, denizdeki dayanıklılığı ve stabilizesi yani dengesi ile tavsiye edilen yatlardır. Günümüzde daha çok tercih sebebi olmaya başlamışlardır.
kaynak: kaptan.net |