Çifte Minareli Medrese ( Hatuniye Medresesi )
Erzurum'da yer alıp, Selçuklular dönemine ait bir tarihi eserdir. Günümüzde Erzurumun sembolü haline gelmiştir. Her yıl birçok yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilir. Çifte Minareli Medrese’nin kitabesi olmadığından ne zaman yapıldığına dair kesin bir bilgi yoktur fakat 13. yüzyılın sonlarına doğru yapılmış olabileceği düşünülmektedir. Selçuklu sultanlarından Alaaddin Keykubad’ın kızı olan Hundi Hatun ya da İlhanlı Hanedanı’ndan Padişah Hatun’un emriyle yaptırıldığı düşünüldüğünden Hatuniye Medresi de denir. Erzurum Kalesi ve Saat Kulesi’nin karşısında yer alır.
Erzurum’un sembolü durumundaki Çifte Minareli Medrese, Anadolu’nun en büyük dört eyvanlı, açık avlulu medresesidir. Çifte minarelerinin uzunluğu 26 metre olup, renkli çinilerle süslüdür. 37 adet odası ve bir camisi vardır. Kuzeyinde yer alan taçkapı eşsiz güzelliği ile dikkat çekmektedir. Tahrip olmuş görüntüsüyle 16 oluklu ve firuze çini kakmalı tuğladan yapılmış olan minarelerin kürsüleri de ayrı güzelliktedir. Silindir şeklindeki minareler taç kapının iki yanından yükselir. Minareler çinilerle süslenmiş olup, ’’Allah’’, ’’Muhammed’’ ile ’’ilk dört büyük halife’’nin adları işlenmiştir. Taç kapının sağ ve sol taraflarında dört tane kabartma yer alır. Sağ tarafındaki kabartma çift başlı kartal panosudur. Çifte Minareli Medrese’nin ilk öne çıkan özelliği geometrik süslemeleridir. Avludaki sütun gövdeler, öğrenci odalarının kapı silmeleri ve eyvanların ön cepheleri bu geometrik süslemelerle süslüdür. Taç kapı, avlu sütunlarını birbirine bağlayan kemerlerin yüzey kısımları ile kümbetin iç tarafları da bitkisel süslemeler ile süslüdür. Ön tarafın dış cephesindeki tamamlanmış hayat ağacı ve kartal motiflerinin Orta Asya Türk inanışındaki güç ve ölümsüzlüğü anlattığı düşünülür. Taç kapıdan girildiğinde avlu görülür. Çifte Minareli Medrese’nin zemin katında on dokuz, birinci katında on sekiz oda yer alır. Medresenin ikinci katı dört eyvan arasında, dört bağımsız gurup biçimindedir. Odalar ise dikdörtgen şeklindedir.
Medrese, Ruslar’ın Erzurum’u işgali sırasında tahribata uğramıştır ve değerli parçalar sökülmüştür. Osmanlı Sultanı IV. Murat tarafından tamir edildikten sonra depremler ve diğer doğal şartlar sebebiyle tekrar tahrip olmuştur. Kapsamlı restorasyon çalışmaları ile onarılmaya çalışılmaktadır.
Çifte Minareli Medrese, mimarisi ve eşsiz tarihi güzelliği ile Erzurum’un en çok dikkat çeken yapılarından biridir. Adeta ilin sembolü olan eşsiz güzellikteki yapı, Erzurum’da mutlaka gezilip görülmesi gereken yerlerdendir. |