Araştırma ve ödevleriniz için her türlü kaynağı ve dokümanı En Geniş Araştırma ve Ödev Sitesi: www.arsivbelge.com ile bulabilir ve İsterseniz siz de kendi belge ve çalışmalarınızı gönderebilirsiniz!
Her türlü ödev ve dokümanı
www.arsivbelge.com ile kolayca bulabilirsiniz!

Araştırmalarınız için Arama Yapın:


Araştırmalarınız için Arama Yapın:

  
                    

AİLE HUKUKU
www.arsivbelge.com
AİLE HUKUKU dokümanıyla ilgili bilgi için yazıyı inceleyebilirsiniz. Binlerce kaynak ve araştırmanın yer aldığı www.arsivbelge.com sitemizden ücretsiz yararlanabilirsiniz.
AİLE HUKUKU başlıklı doküman hakkında bilgi yazının devamında...
Ödev ve Araştırmalarınız için binlerce dokümanı www.arsivbelge.com sitesinde kolayca bulabilirsiniz.

AİLE HUKUKU

  

 

Aile hukuku, medeni hukukun kişilerin aile çevresindeki ilişkilerini düzenleyen kısmıdır.

 

Dar anlamda aile, karı ve kocadan meydana gelen topluluktur.

 

Geniş anlamda aile, karı, koca ve çocuklardan meydana gelen topluluktur.

 

En geniş anlamda aile, ev reisinin otoritesine tâbi olarak aynı çatı altında yaşayan kimselerden oluşan topluluktur. Örneğin, aynı çatı altında yaşayan kan ve kayın hısımlar, uşak, çırak, vs.

 

Aile hukukunda geçerli olan ilkeler:

 

1)  Birlik ilkesi:

 

Evlilik birliği, gelip geçici bir beraberlik değildir. Bu birliğin üçüncü kişilerce de bilinmesi istenir; bu nedenle, bu birliğin dışa karşı tek bir isimle (aile isimle) çıkması ve tanınması gerekir. Kadının kocanın, çocukların babanın soyadını taşımasının sebebi budur.

 

2)  Süreklilik ilkesi:

 

Asıl olan ailenin ölümle sona ermesidir. Fakat bu süreklilik mutlak değildir. Boşanma sebepleri, butlan sebeplerinin varlığı halinde de bu süreklilik sona erdirilebilir.

 

3)  Zayıfların korunması ilkesi

 

Örneğin, kadın ve çocukların korunmasına ilişkin hükümler.

 

4)  Düzenleme serbestisinin bulunmaması:

 

Aile hukukunda irade özgürlüğüne yer verilmez. Taraflar, aile hukukunda serbest iradeleri ile kanunda düzenlenmemiş hukuki ilişkiler yaratamazlar. Örneğin, kanunda öngörülmeyen boşanma sebeplerini kendi aralarında bir anlaşma ile kararlaştıramazlar. Taraflar, kanunda öngörülen kuralları değiştiremezler. Örneğin, kanundaki emredici kuralın aksine kocanın karısının soyadını taşımasına ilişkin bir anlaşma yapamazlar.

 

5)  Devletin müdahalesi ilkesi:

 

Evlenme akdinin resmi evlendirme memuru önünde yapılması veya boşanmanın sadece hakim kararı ile gerçekleşmesi gibi.

 

6)  Eşitlik ilkesi:

 

Kural olarak, kadın erkek eşitliği tanınmıştır. Örneğin, boşanma sebepler karı ve koca için aynıdır.

 

 

EVLİLİK BİRLİĞİNİN OLUŞMASI

 

NİŞANLANMA

 

Nişanlanma bir evlenme vaadidir. Nişanlanma aile hukukunda bağımsız bir akittir.

Nişanlanma, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça küçüğü veya kısıtlıyı bağlamaz.

Bunun anlamı şudur: küçükler ve kısıtlılar yasal temsilcilerinin rızası olmadan nişanlanamazlar.

 

Nişanlanmanın kurucu unsurları:

 

A)  Karşılıklı evlenme vaadi:

 

Nişanlanma vaadinin karşılıklı olması gerekir. Bu vaadin yapılması şekle bağlı değildir. Sözlü veya yazılı olabilir. İrade açıklaması açık veya zımni olabilir.

 

B)  Nişanlanacak kişilerin ayrı cinsten olmaları.

 

 

Nişanlanmanın geçerlilik koşulları:

 

A)  Kişiye bağlı koşullar:

 

1)  Ayırt etme gücü:

 

Nişanlanma akdini yapanların ayırt etme gücüne sahip olması gerekir. Kanunda bir yaş koşulu öngörülmemiştir. Ancak nişanlanma akdinde makul hareket edebilme yaşı olarak cinsel olgunluğa erme koşulu aranmaktadır.

 

2)  Yasal temsilcinin rızası:

 

Kişi sınırlı ehliyetsiz (küçük veya kısıtlı) ise, yasal temsilcisinin rızası gerekir.

Sınırlı ehliyetsiz küçük, vesayet altında ise, vasisinin rızası gerekir.

 

B)  Muhtevaya bağlı koşullar:

 

1) Ayırt etme gücünden yoksunluk veya kesin bir evlenme engelinin varlığı, nişanlanma akdini geçersiz kılar. Örneğin, belirli akrabalar arasındaki nişanlanma geçersizdir

 

2) Ahlak ve adaba aykırılık halinde, nişanlanma akdi geçersizdir. Örneğin, bir kişi mevcut evlilik akdini bozmadan başka birisi ile nişanlanmışsa, bu nişanlanma ahlaka ve adaba aykırılık sebebiyle geçersizdir.

 

Nişanlanmanın hükümleri ve sonuçları:

 

A) Sadakat ve yardım yükümlülüğü:

 

Nişanlılar, nişanlılık süresince birbirlerine sadakat ile yükümlüdürler.

 

B) Soybağı durumuna etkisi:

 

Taraflar nişanlı iken bir çocuk doğmuşsa, çocuk babaya babalık davası yoluyla bağlanabilir.

 

C)  Destekten yoksun kalma tazminatı:

 

Nişanlılardan birinin öldürülmesi halinde, diğer nişanlı üçüncü kişilerden destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilir.

 

D)  Manevi tazminat davası:

 

Sağ kalan nişanlı, nişanlısının ölümünden sorumlu olan kişiye manevi tazminat davası açabilir.

 

E)  Şahitlikten, hakimlikten veya hakemlikten kaçınma:

 

Nişanlılardan her biri, diğerinin taraf olduğu bir davada şahitlik yapmaktan kaçınabilir.

 

F)  Evlenme sözleşmesi yapma hakkı:

 

Taraflar evlenmeden önce evlenme sözleşmesi yapabilirler. Bunun için hâkimin iznine gerek yoktur.

 

 

Nişanlılığın sona ermesi:

 

A)  Evlenme ile:

 

Evlenme ile, nişanlılık sona erer.

 

B)  Nişanlının ölümü veya evlenmenin kesin imkansız hale gelmesi:

 

Nişanlının ölümü veya taraflardan birinin cinsiyet değiştirmesi.

 

 

 

C)  Nişanlının ayırt etme gücünü kaybetmesi veya başka mutlak evlenme engellerinin ortaya çıkması:

 

Nişanlılardan birinin ayırt etme gücünü kaybetmesi, taraflar arasında yakın hısımlık ilişkisinin ortaya çıkması, nişanlı eşin başka biri ile evlenmesi.

 

D)  Tarafların anlaşması ile:

 

Taraflar anlaşarak nişanlılığı sona erdirebilirler. Bu anlaşmaya “ikale” denir. Bu durumda sadece hediyeler geri verilir. Maddi ve manevi tazminat talep edilemez.

 

E)  Bozucu şartın gerçekleşmesi ile:

 

Örneğin, nişanlıların evlenebilmesi için bir tarafın okulu bitirmesi şartının konulması ve bu bozucu şartın gerçekleşmesi halinde.

 

F)  Kesin evlenme engelinin ortaya çıkması

 

G)  Nişanı bozma:

 

Nişanın tek taraflı irade beyanı ile sona ermesine “nişanı bozma” denir.

 

G.1. Haklı sebebe dayanarak nişanı bozma:

 

Haklı sebep karşı tarafın kusurundan doğabileceği gibi her iki tarafın kusurunun bulunmadığı durumlarda da söz konusu olabilir.

 

Örneğin, önemli bir olayda susma (ağır ve devamlı hastalık, mahkumiyet, hoş olmayan eski hayatı hakkında açıklama yapmama), evliliğin ön hazırlıklarına karşı tam ilgisizlik, sadakat yükümlülüğünü ihlal, nişanlıya ilgi duymama, sonradan çıkan hastalıklar (felç, vb.) ve ekonomik durumun iyice sarsılması.

 

Haklı sebebin bulunup bulunmadığını hâkim takdir eder.

 

G.2. Haklı sebep olmaksızın nişanı bozma:

 

Haklı sebep yoktur ya da nişanı bozan taraf kendi kusuru ile nişanın bozulmasını haklı kılacak bir sebebin doğmasına yol açmıştır.

 

 


Nişanın sona ermesinin sonuçları:

 

A) Maddi Tazminat:

 

Nişanı haksız yere bozan veya kusuruyla nişanın bozulmasına yol açan taraf, maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Bu maddi tazminat, nişanlılık yüzünden uğranılan zararlardır. Bu talep için, kişinin evlenmenin yapılacağı inancıyla masraf yapması ve bu masrafı iyi niyetle yapması gerekir. Nişan giderleri de, maddi tazminat talebinin kapsamına girer.

 

Tazminat davası, nişanın bozulmasından itibaren bir yılda zamanaşımına uğrar.

 

Tazminat talebini sadece nişanlı değil onun ana babası veya onlar gibi hareket eden kimseler de yapabilirler. Bu kişiler de nişanlı için iyi niyetle yaptıkları masrafların tazminini talep edebilirler.

 

B) Manevi tazminat:

 

Nişanın bozulması sebebiyle manevi tazminat isteyebilmek için koşullar:

 

1) Nişan akdi tek taraflı bir irade beyanıyla sona erdirilmiş olmalıdır. Örneğin, ölüm üzerine veya anlaşma ile nişanın sona ermesi halinde manevi tazminat istenemez.

 

2) Nişanın bozulmasından dolayı, tazminat isteyen tarafın kişilik hakları zarara uğramış olmalıdır.

 

Örneğin, nişanın haksız bozulmasından dolayı, nişanlının depresyon geçirmesi.

 

3) Manevi tazminat talep edenin, zararın oluşmasında kusuru bulunmamalıdır.

 

4) Davalı, davacının zararında kusurlu olmalıdır.

 

Manevi tazminat davası da nişanın sona ermesinden itibaren bir yıl içinde açılabilir.

 

C)  Hediyelerin iadesi:

 

Hediye, nişanlanma dolayısıyla bir nişanlıya verilen ve ekonomik değeri olan her türlü kazançtır. Hediyelerin iadesi için:

 

1) Hediye nişanlılık dolayısıyla verilmiş olmalıdır.

2) Alışılmışın dışında bir hediye olmalıdır.

3) Nişanlılık, nişanın bozulması, ölüm veya gaiplik sonucu sona ermiş olmalıdır.

4) Hediyeler nişanlı, onun ana babası veya onlar adına hareket eden kişiler tarafından istenebilir.

 

Hediyeler aynen geri istenir; aynen mevcut değilse, mislen ödenmesi istenir. Mislen de geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenir.

 

Hediyenin iadesini talep hakkı, nişanlılığın sona ermesinden itibaren bir yıl içinde kullanılabilir.

 

 

 

EVLENME

 

 

Evlilik, ayrı cinse mensup kişilerin tam ve sürekli bir hayat birliği kurmak üzere hukukun aradığı koşullara uygun olarak birleşmesidir.

 

 

Evlenme akdi için aranan koşullar:

 

Maddi ve şekli koşullar.

 

A) Maddi koşullar:

 

a)  Evlenme ehliyeti:

 

aa) Evlenme yaşı:

 

Madde 124:

“Erkek veya kadın 17 yaşını doldurmadıkça evlenemez.

Ancak olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple hâkim 16 yaşını doldurmuş erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. Olanak varsa, karardan önce, ana ve baba veya vasi dinlenir.”

 

bb) Ayırt etme gücü:

 

Evlenecek kişilerin ayırt etme gücüne sahip olması gerekir. Kişiler, evlenmenin anlam ve amacını anlayabilecek ve yükümlülük ve ödevlerini idrak edebilecek yeteneğe sahip olmalıdır.

 

cc) Yasal temsilcinin izni:

 

Hem ergin olmayan kişiler, hem de kısıtlı olan kişiler için yasal temsilcinin izni gerekir. Her iki durumda da, kişinin ayırt etme gücüne sahip olması gerekir.

Madde 128:

“Hâkim, haklı sebep olmaksızın evlenmeye izin vermeyen yasal temsilciyi dinledikten sonra, bu konuda başvuran küçük veya kısıtlının evlenmesine izin verebilir.”

b)  Evlenme engelinin bulunmaması:

 

Kesin evlenme engelleri: hısımlık ilişkisi, mevcut evlilik ilişkisi, evlenmeye engel akıl hastalığı ve ayırt etme gücünün bulunmaması.

Kesin olmayan evlenme engelleri: bekleme süresi ve evlenmeye engel hastalıklar.

 

aa) Hısımlık ilişkisi:

 

aaa) Kan hısımlığı:

 

Düz hat hısımlar arasında (üstsoy ve altsoy) evlenme yasağı vardır. Tanıma ve babalık davası ile soybağı kurulanlar da dahildir.

 

Üçüncü dereceye kadar olan yansoy hısımları arasında da evlenme yasağı vardır. Örneğin, yeğen ile amca

 

bbb) Kayın hısımlığı:

 

Eşler arasında evlilikle doğan kayın hısımlığı, evlilik birliğinin sona ermesi ile ortadan kalkmaz. Eşlerden birinin diğerinin düz hat hısımları ile evlenmesi yasaktır. Yan kayın hısımları için evlenme yasağı yoktur.

 

ccc) Evlatlık ilişkisi:

 

Evlat edinen ile evlatlık arasında ve bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında kesin evlenme engeli vardır.

 

bb) Mevcut evlilik ilişkisi:

 

Evli bir kimsenin yaptığı ikinci evlilik, butlan ile sakat bir evliliktir.

 

cc) Akıl hastalığı:

 

Akıl hastalığı kesin evlenme engelidir.

 

Madde 133:

“Akıl hastaları, evlenmelerinde tıbbi sakınca bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla anlaşılmadıkça evlenemezler.”

 

dd) Ayırt etme gücünün bulunmaması

 

b) Kesin olmayan evlenme engelleri:

 

Kural olarak bu engellerde de evlenme akdi yapılamaz, fakat evlenme akdi yapılmışsa geçerli kalır.

 

 

aa) Kadın için bekleme müddeti:

 

Evlilik sona ermişse, kadın evliliğin bitmesinden itibaren 300 gün içinde başkasıyla evlenemez. Bunun amacı, soybağı karışıklığını engellemektir. Fakat kadın bu süre içinde yine de evlenmişse evlilik geçerlidir.

 

bb) Evlenmeye engel hastalıklar:

 

Frengi, cüzzam gibi bulaşıcı hastalıklar.

 

 

B) Şekli Koşullar:

 

Erkek veya kadın, içlerinden birinin oturduğu yerdeki evlendirme memurluğuna birlikte başvururlar.

 

Evlilik akdinin mutlaka yetkili evlendirme memuru önünde yapılması gerekir. Nüfus idareleri, belediye başkanları, köy muhtarları ve gerektiğinde, köy ve kasabalarda eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfındaki devlet memurları.

 

Evlenecek kişilerin evlenmeye ilişkin irade beyanlarının art arda verilmesi gerekir. Evlenme kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğu için, temsilci vasıtasıyla irade beyanı yapılamaz. Evlenme akdinde her iki tarafın da hazır bulunması gerekir.

 

Evlendirme memuru, ibraz edilen belgeleri inceler ve engel bir durumun bulunmadığını ve belgelerin tamam olduğunu tespit ederse, akdin yapılacağı günü ve saati bildirir. Eksiklik varsa bunları tamamlatır.

 

Evlenme töreninde iki tanığın bulunması ve tanıkların ergin, ayırt etme gücüne sahip ve tanıklık ettiği kişiyi tanıması gerekir. Ancak tanıklar olmadan yapılan evlenme akdi de geçerlidir.

 

 

 


EVLİLİĞİN GENEL HÜKÜMLERİ:

 

Evlenme töreninin yapılmasıyla karı koca arasında evlilik birliği doğmuş sayılır. Tüzel kişiliği olmamasına rağmen, kanunkoyucu evliliği de bir birlik olarak kabul eder. Bu birlik evlenmekle kurulur ve evlilik birliği herhangi bir sebeple sona erene kadar devam eder.

 

Evlilik birliği, eşlerden ve onların müşterek ve ana veya babası bir veya birlikte yaşayan müşterek olmayan küçük çocuklarından oluşur.

 

Evlilik birliğinin eşlerden biri tarafından temsili halinde, diğer eşin de müteselsil sorumluluğu söz konusu olabilir.

 

Evlilik birliğinde eşler eşit statüye sahiptirler. Aile adı ve vatandaşlık dışında, tüm hak ve yükümlülüklerde eşitlik söz konusudur.

 

 

Evlilik birliğinde eşlerin yükümlülükleri:

 

1) Evlilik birliğinin mutluluğunu elbirliği ile sağlamak

 

Eşler, aile hayatının huzurunu bozacak davranışlardan kaçınmak zorundadırlar. Ancak bu huzur kıstası her evlilik için ayrı ayrı belirlenir. Eşler, evlilik birliğinde huzuru sağlamak için yükümlülüklerini kendileri belirleyebilirler.

 

Örneğin, küçük çocuk nedeniyle bir eşin meslek değiştirmesi veya bir yan işe daha girmesinin gerekliliğine eşler beraber karar verirler.

 

2) Çocukların bakım, eğitim ve gözetimine özen göstermek

 

Eşler, çocukların bakım ve eğitim ve gözetimine özen göstermekle yükümlüdürler. Bu yükümlülük, eşin başkasından olan ve ergin olmayan çocuklarını da kapsar. Eş, üvey çocukları için de özen ve ilgi göstermek zorundadır.

 

3) Sadakat yükümlülüğü

 

Sadakat sadece zina fiilini işlememek değildir. Başka biri ile çok yakın duygusal bağlar kurmak veya eşin sırlarını açıklamak da sadakat yükümlülüğünün ihlâli sayılır.

 

4) Yardım yükümlülüğü (maddi ve manevi)

 

Örneğin, bir eş, psikolojik sıkıntı geçiren eşine yardımla yükümlüdür. Diğer eşin eğitim masraflarını karşılamasına yardım etme yükümlülüğü de bu kapsama girer.

 

 

5) Giderlere katılma yükümlülüğü

 

Eşler, evlilik birliğinin giderlerini karşılamak için güçleri oranında katkıda bulunurlar. Bu katkı, emekle veya mal varlıkları ile olabilir.

 

6) Birlikte yaşama yükümlülüğü

 

Eşler birlikte yaşamakla yükümlüdürler. Birlikte yaşamaktan haksız yere kaçınmak, boşanma davasında haklı sebep oluşturabilir veya benzeri yaptırımlara yol açar.

 

Eşler, aynı konutu paylaşmakla yükümlüdürler.

 

Eşlerden biri diğerini kendi ailesi yanında oturmaya zorlayamaz.

 

Eşlerin oturacakları konutu birlikte seçmeleri gerekir. Eşlerden biri, diğer eşin rızası olmadıkça aile konutu ile ilgili işlemler yapamaz. Örneğin, diğer eşin açık rızasını almadan kira sözleşmesini feshedemez, başkalarına satamaz veya devredemez ya da bu konut üzerindeki hakları herhangi bir şekilde sınırlandıramaz.

 

Aile konutu eşlerden birine ait ise, diğer eş, tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasını isteyebilir.

 

Aile konutu eşlerden biri tarafından kiralanmışsa, diğer eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bu durumda, bildirimde bulunan eş, diğeriyle birlikte müteselsilen sorumlu olur.

 

 

Eşlerin kişisel statüsü:

 

A) Soyadı:

 

Kadın evlenmekle aile adı olarak kocasının soyadını alır. Ancak kadın dilerse evlendirme memuruna veya nüfus idaresine yapacağı başvuru ile kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir.

 

Boşanma halinde, boşanan eşin talebi üzerine, hâkim, onun diğer eşin soyadını kendi isminin önünde kullanmaya devam etmesine karar verebilir.

 

B) Vatandaşlık:

 

Bir Türk’le evlenen yabancı kadın kendi vatandaşlığını muhafaza eder ve bir yabancıyla evlenen Türk kadın da Türk vatandaşlığında kalır.

 

 

Evlilik Birliğinin Temsili:

 

Madde 188:

“Eşlerden her biri, ortak yaşamın devamı süresince ailenin sürekli ihtiyaçları için evlilik birliğini temsil eder.

Ailenin diğer ihtiyaçları için ise, eşlerden her biri, evlilik birliğini ancak aşağıdaki hallerde temsil edebilir:

1) Diğer eşten veya haklı sebeplerle hâkimden yetki almışsa

2) Birliğin yararı bakımından gecikmekte sakınca varsa ve diğer eşin hastalığı, başka bir yerde olması veya benzeri sebeplerle rızası alınamıyorsa.”

 

Evlilik birliğini temsil konusunda her iki eş de eşit hakka sahiptirler. Ancak bu yetki, sadece sürekli ihtiyaçlar için geçerlidir. Ailenin sürekli ihtiyaçları ailenin sosyal düzeyine ve gelirine göre belirlenir.

 

Ailenin diğer ihtiyaçlarında, kural, temsil hakkının eşler tarafından birlikte kullanılmasıdır.

 

Bu iki kuralın istisnası:

 

1) a) Diğer eş yetki vermişse;

   b) Haklı sebeple hâkim yetki vermişse;

2) Birliğin yararı bakımından gecikmekte sakınca varsa:

   a) Diğer eşin hastalığı

   b) Diğer eşin başka bir yerde bulunması veya

   c) Benzeri sebeplerle rızası alınamıyorsa

 

temsil hakkı eşlerden biri tarafından kullanılabilir.

 

Madde 189:

“Birliği temsil yetkisinin kullanıldığı hallerde, eşler üçüncü kişilere karşı müteselsilen sorumludurlar.

Eşlerden her biri, birliği temsil yetkisi olmadan yaptığı işlemlerden kişisel olarak sorumludur. Ancak temsil yetkisinin üçüncü kişilerle anlaşılamayacak şekilde aşılması halinde, eşler müteselsilen sorumludurlar.”

 

Madde 190:

“Eşlerden biri birliği temsil yetkisini aşar veya bu yetkiyi kullanmada yetersiz kalırsa, diğer eşin istemi üzerine, hâkim temsil yetkisini kaldırabilir veya sınırlayabilir. İstemde bulunan eş, temsil yetkisinin kaldırıldığını veya sınırlandırıldığını üçüncü kişilere sadece kişisel duyuru yoluyla bildirebilir.

Temsil yetkisinin kaldırılması veya sınırlanmasının iyi niyetli üçüncü kişilere karşı sonuç doğurması, durumun hâkim kararıyla ilân edilmesine bağlıdır.” 

Dokümanın Tamamı için Tıklayınız...


Ekleyen:Ümit SERT
Kaynak:(Alıntıdır)
Aradığınız Dokümanı Bulamadıysanız, Farklı Araştırmalar Yapmak İstiyorsanız Site İçi Arama Yapabilirsiniz!

Ödev ve Araştırmalarınız için www.arsivbelge.com Sitesinde Kaynak Arayın:

Ödev ve Araştırmalarınız için Arama Yapın:
     Benzer Dokümanları İnceleyin
Osmanlı Devletinde Hukuk Sistemi(5471)

Klasik Dönemde Osmanlı Hukuku(5386)

CEZA HUKUKU DERS NOTLARI(5373)

Yabancılar Hukuku(5372)

Hukuk Dersi Notları(5368)

          Tanıtım Yazıları
      
Türkçe İtalyanca ve Almanca Cümle Çevirisi İçin Birimçevir Sitesi

Esenyurt, Beylikdüzü ve Kartal Bölgelerinde Satılık Daire İlanları

Belge Çevirisi

Siz de Tanıtım Yazısı Yayınlamak İçin Tıklayın

Diğer Dökümanlarımızı görmek için: www.arsivbelge.com tıklayın.          

Siz de Yorum Yapmak İstiyorsanız Sayfanın Altındaki Formu Kullanarak Yorum Yazabilirsiniz!

Yorum Yaz          
Öncelikle Yandaki İşlemin Sonucunu Yazın: İşlemin Sonucunu Kutucuğa Yazınız!
Ad Soyad:
          
Yorumunuz site yönetimi tarafından onaylandıktan sonra yayınlanacaktır!