Araştırma ve ödevleriniz için her türlü kaynağı ve dokümanı En Geniş Araştırma ve Ödev Sitesi: www.arsivbelge.com ile bulabilir ve İsterseniz siz de kendi belge ve çalışmalarınızı gönderebilirsiniz!
Her türlü ödev ve dokümanı
www.arsivbelge.com ile kolayca bulabilirsiniz!

Araştırmalarınız için Arama Yapın:


Araştırmalarınız için Arama Yapın:

  
                    

Av Tüfekleri Ve Geniş Özellikleri
www.arsivbelge.com
Av Tüfekleri Hakkında Bilgi ve ÇeşitleriAv Tüfekleri Ve Geniş Özellikleri dokümanıyla ilgili bilgi için yazıyı inceleyebilirsiniz. Binlerce kaynak ve araştırmanın yer aldığı www.arsivbelge.com sitemizden ücretsiz yararlanabilirsiniz.
Av Tüfekleri Ve Geniş Özellikleri başlıklı doküman hakkında bilgi yazının devamında...
Ödev ve Araştırmalarınız için binlerce dokümanı www.arsivbelge.com sitesinde kolayca bulabilirsiniz.

Av Tüfekleri Ve Geniş Özellikleri

Sadece av tezkereli (ava giden gitmeyen, tezkeresini yenileyen yenilemeyen) takriben 2½ milyon av tüfeği sahibi bulunan yurdumuzda çok çeşitli av silâhları bulunmakta ve kullanılmaktadır. Bu av tüfekleri bazen dededen, babadan kalarak veya başka birinden satın alınarak elimize geçmiştir. Bazen de bir dükkânın rafından çil para gibi pırıl pırıl alınmıştır.

       Bu silâhların tiplerinden çeşitli yerlerde defalarca bahsedilmiştir. Yine de av ve silâh merakı yeni başlayanlar ve eski yayınlara ulaşmakta güçlük çekenler için tekrar kısaca gözden geçirelim. (Bu yazıda maksat, kullanım ve imâlat yönünden “yivli av tüfekleri”nden oldukça farklı olan “yivsiz av tüfekleri”nden sadece “av tüfekleri” diye bahsedilecektir.)

Dolma Tüfekler :


      Ülkemizde artık büyük bir ihtimalle hiçbir avcının kullanmadığı bu silâhlar namlu ucundan sırası ile karabarut, paçavra/kağıt/keçe tapa, saçma ve paçavra/kağıt/karton tapa ile doldurulurlar. Kapsüllü olanlarda, kapsül namlunun gerisinde yukarıya bakan memeye takılır. Taşlı çakmağı olanlarda ise falya çanağına bir tutam ince baruttan ağızotu konulur. Bir veya iki namluları (pek nadiren daha fazla), çifte ve süperposeleri tipleri vardır.

       Ülkemizde, müzeler dışında bu tip çakmaklı av tüfeğinin kaldığını dahi sanmıyorum. Bazı yabancı ülkelerde (bilhassa A.B.D.de) biraz eğlence, biraz da nostalji sebebiyle hem kapsüllü hem de taşlı çakmaklı dolma tüfekle atış yapanlar ve avlananlar vardır. Dolma tüfek kullanan avcılar için daha uzun av mevsimleri tanınmaktadır. Dolma tüfeklerle özel atıcılık yarışmaları yapılmakta, bazı kişiler ve gruplar kullandıkları silah tipinin bulunduğu çağa göre kıyafetler giyerek yarışmalara ve toplantılara renk katmaktadır.


Tek Namlulu, Tek Atışlı Tüfekler :
 

        Tek atışlı tüfekler kırma, mavzer tipi sürgülü veya levyeli blok tipi olurlar. Normal olarak mükemmel cephane tipinde av fişeği ile namlu arkasından, yani kuyruktan, doldurulurlar. Ülkemizde bunların bazıları eski tek dolma tüfek namlusu kullanılarak yapılmışlardır. Bu şekilde (bihassa sarma çelik namluyla) yapılmış olanlar çok tehlikelidirler. Fişek yatağı açılırken zaten ince olan atım yatakları cidarı daha da incelir. Ayrıca, piyasada bulunan bazı 70 ve 75 mm. (2¾ ve 3 inç) boyundaki magnum fişeklerin aşırı basıncı bu ciddi tehlikeyi çok daha fazla artırır. Sarma çeliğin kaynak gözeneklerine dumansız barut ısı ve basınçlarında gaz sızması olup zaman içinde kaynakların ayrılması çok kuvvetle muhtemeldir.


İki veya Daha Fazla Namlulu Tüfekler :

        Çifte, Süperpoze, Drilling, Vierling vb., olarak tanınan bu av tüfeklerinin hemen hemen hepsi (Bazı antika sayılacak silâhlar ve Darne markalı Fransız çiftesi aklıma gelen istisnalar) kırma olarak yapılmıştır. Bazı iki namlulu tüfeklerin ve drillinglerin bir namlusu, vierlinglerin ise genellikle iki namlusu yivli tüfek fişeği atacak şekilde yapılır. Bizi daha çok yan yana veya üstüste (süperpose) namlulu kırma çifteler ilgilendirir.

Çeşitli Mekanizma Sistemli Mükerrer Atışlı Tüfekler :






          Çoğunlukla pompalı olmakla beraber (bunlara “el otomatiği” diyenler de vardır fakat bu yanlış bir tabirdir), mavzer tipi sürgülü veya Winchester tipi levyeli olanları da vardır. Her atıştan sonra mekanizma elle çalıştırılarak şarjörde (fişek haznesinde) bulunan fişeklerden biri namluya (fişek yatağına) sürülür.

Otomatik Doldurmalı (Yarım Otomatik) Tüfekler :



      Geri tepme veya barut gazı basıncı ile çalışan bu av tüfeklerinde ilk fişek atıldığı zaman boş kovan otomatik olarak dışarı atılır. Ve, yerine dolu bir fişek sürülerek silâh atışa hazır olur.
(Mükerrer atışlı ve yarım otomatik av tüfeklerinin yasal olarak avda kullanılabilmeleri için fişek hazneleri ya takoz takılarak, ya da imâlat sırasında veya sonradan tıkanarak sadece iki fişek alacak, yani bir dolduruşta en çok üç atış yapabilecek, şekilde yapılmış olmalıdır.)


      Yukarıda tarif edilen av tüfeği tiplerinden dolma olanları, daha önce işaret edildiği gibi, oldukça nadir ve kullanışsızdır. Bu sebeple bunlardan şimdilik bahsetmiyeceğiz. Yurdumuzda da pompalı ve yarım otomatik tüfeklerin oldukça kaliteli ve ithal mallarına göre daha hesaplı olarak yapılmaktadır. Bu yüzden pompalı dışında mükerrer atışlı veya tek atışlı av tüfekleri oldukça az kullanılmaktadır.

       Yanyana veya üstüste namlulu çifte, pompalı mükerrer atışlı veya yarım otomatik av tüfekleri arasında yapılacak tercih tamamen avcının alışkanlıkları, iki veya üç fişek (yasal olarak) atabilmek arzusu veya mali düşüncelerine bağlıdır. Seçilecek silâh ne tip, çap veya marka olursa olsun, dikkat edilecek bazı hususlar vardır.

      Bir av tüfeği (ve herhangi bir diğer ateşli silâh) ne maksatla olursa olsun ele alındığında ilk ilk şey silâhın boş olup olmadığını kontrol etmek olmalıdır. Eğer niyetimiz silâhı incelemek veya temizlik/bakım yapmak ise silâh doluysa boşaltılmalıdır. Şayet atış yapılacaksa namlunun temiz ve boş olduğu kesin olarak görülüp uygun fişekle doldurulmalıdır.

         Dolu veya boş hiçbir silâh vurmak istemediğimiz bir hedefe veya güvenle ateş edemeyeceğimiz bir yöne çevrilmemeli, doğrultulmamalıdır. Hiçbir zaman unutmayın ki “Şeytan doldurur” sözü boşuna söylenmemiştir. Son senelerin gazete, TV haberlerini bir anımsayın;

“arkadaşına silâhını gösterirken .......”,
“babasının boş sandığı silâhı ile oynarken ...........”,
“beylik silâhını temizlerken ..........”,
“boş silâhla poz verirken ........”,
“nişanlısına şaka yaparken ..........”.

      Ufak bir ihmal yüzünden benzer bir gazete veya TV haberi olmak arzu edilmese gerek.

          Bundan sonra, incelenecek olan silâhın genel işçilik, bakım ve mekanik çalışma durumuna, ölçülerine, markasına bakılır. Kaba işçiliği olan fakat sağlam ve iyi bakılmış bir av tüfeği, mutlaka çok iyi imâl edilmiş fakat bakımsızlıktan güvensiz veya hurda hale gelmiş av tüfeğinden daha makbuldür. Her ne kadar tanınmış bir marka, kalitenin garantisi olarak bilinirse de meşhur markaların düşük kaliteli taklitleri de bulunabilir. Bununla beraber, markası pek duyulmadığı halde kalitesi iyi olan silâhlar da vardır.

        Bu gibi hallerde taklitlerin ayırdedilmesi için ilerde bahsi geçecek olan kontrol ve imâlat damgalarının tanınmasının faydası olacaktır. Mesela, tanınmış bir Belçika fabrikasının ismini fakat İspanyol kontrol işaretlerini taşıyan bir silâh meşhur bir markadan istifade ederek gerçek değerinin üstünde bir fiyatla satılmak istenilen bir taklittir.

         Av için kullanılacak bir silâh alınırken dikkat edilecek hususlardan biri de tüfeğin yapılacak ava uygun olmasıdır.

Bunu sağlayan özellikler şunlardır:


Çap (Kalibre) :

             Av tüfeklerinde çap, numara veya “gauge” olarak verilir. Günümüz av tüfekleri 10, 12, 16, 20, 28 gibi numaralarla çaplandırılır. Bu, eski ölçüm/imâlat tekniklerine göre belli bir namlunun cidarına teğet geçen saf kurşun kürelerin 1 libre (453.6 gr) ağırlığa düşen sayısıdır. Yani, 12 kurşun küre 1 libre geliyorsa bu kürelerin çapındaki namlu 12 numara, 28 kurşun küre 1 libre geliyorsa bu çaptaki namlu da 28 numaradır.

         Görülüyor ki; bir av tüfeğinin çap numarası (kalibresi) ile gerçek çapı ters orantılıdır. Numara veya “gauge” sayı olarak büyüdükçe 1 libre kurşundan yapılan kürelerin sayısı artar. Yani kürelerin ve onları atacak namlunun çapı küçülür (Belçika Standartlarına göre; 12 Numara=18.4mm., 20 Numara =15.6mm., 28 Numara=13.8mm. - İngiliz Standartlarında bunlar 0.10-0.15mm. daha büyüktür).

          Ondokuzuncu yüzyılın ortalarında bilhassa fil, gergedan gibi büyük av için yapılmış yivli ve yivsiz 4 ve 8 Numara tüfekler olmasına rağmen günümüzde kullanılan en büyük av tüfeği çapı 10 Numaradır. Bunun da en güçlü dolusu 63 gr. (2¼ ounce) saçma atan 90 mm.lik magnum fişeğidir (bu saçma miktarını bu yüzyılın başında ancak 6 numara bir tüfek atabiliyordu).
ABD’de bilhassa kaz avcılarının kullandığı bu çapta silâhlar gerek aşırı ağırlıkları gerekse aşırı tepmeleri yüzünden başka bir avda pek kullanılamaz ve tavsiye de edilmez. 16 Numara av tüfekleri yirminci yüzyılın ilk yarısında çok popüler olmasına rağmen artık pek rağbet edilmeyen tüfeklerdir. Çünkü, artık daha hafif ve daha zarif olan 20 numara tüfeklerle aynı sonuçlara erişmek, hatta daha iyi neticeler almak mümkündür.

           Daha ufak çaplarda ülkemizde pek tutulmazlar. Ancak, 36 numara diye bildiğimiz (aslında çapına göre 60 Numara olması gerekir) ve İngilizce literatürde .410 gauge diye anılan bir çap vardır ki, bu 410/1000 “inch” (takriben 10.4 mm.) olan namlu çapıyla ve fişeklerindeki 14-19gr. saçma ile çoğu av için aşırı güçsüzdür. Dünya’da ve ülkemizde en çok kullanılan av tüfeği çapı 12 Numaradır. 25-45 gr. saçma atabilen normal silâhlar ve bunu 56 gr.a kadar artırabilen magnum tipleriyle 12 Numara herhalde en geniş maksatlı av tüfeği çapı olsa gerek.

Şok ve Patern : 

       Av tüfeklerinin kullanılacağı ava göre istenilen randımanı vermeleri, çaplarına ek olarak, “şok”larıyla sağlanır. Saçma atmak için yapılmış namluların en ucundaki birkaç santimlik kısmında, bir miktar daralmalarına “şok” denir (bazı tüfeklerde aynı sonuç namlu çapını önce iyice büyütüp sonra namlunun orijinal çapından daha büyük bir çapa daraltarak sağlanır). Şoklar derecelerine göre saçma huzmesini değişik oranlarda dağıtırlar. Saçmaların bu dağılma şekil ve çapına “patern” denir. Uluslar arası standartlara göre, 35 metre mesafede 1 metre çapında bir daireye;

Şoksuz (cylinder choke) tüfek, saçmalarının % 40 ını
¼ Şoklu (improved cylinder choke) “ “ % 50 sini
½ Şoklu (modified choke) “ “ % 60 ını
¾ Şoklu (improved modified choke) “ “ % 65 ini
Tam Şoklu (full choke) “ “ % 70 ini

isabet ettirir. Yukarıda belirtilen 1 metre çapındaki daire, uçar hedefler için (ister bıldırcın olsun ister kaz veya trap/skeet plakası) belirli bir hedef için ve o hedefin normal vuruluş mesafesinde saçmanın dağılması istenilen ideal çap veya paterndir. Vurulacak hedefe göre seçilen saçma boyu da bu paternin sıklığını veya yoğunluğunu (pattern density) tayin eder.

       Şoklar ve patern av tüfeğinin etkili atış mesafesini de etkiler. Şöyle ki, “Silindir Şok” ile 25 metre mesafede elde edilen 1 metre çaplı daireye vuran %50 saçma yoğunluğu, “¼ Şok” ile 35 metrede, “½ Şok” ile 45, “¾ Şok” ile 50, “Tam Şok”la ise 55 metrede elde edilir.

        Vurulacak hedefin büyüklüğüne göre saçma seçimi yapıldığında (skeet/trap plakası veya bıldırcın için şoksuz veya ¼ şoklu bir tüfekle 9-10, kaz için tam şoklu tüfekle 2-0/2 ve arada kalan hedef boyları için de uygun şok ve 7-4 arası saçma boyları seçildiğinde) ideal olarak hedefe 4-6 adet civarında bir saçma miktarı vurur. Bu da “uygun” mesafede “uygun” saçma boyu ve düzgün bir atışla hedefin kesin olarak düşürülmesini sağlar, pek yaralı bırakmaz.

          Aynı şekilde, 20 numara bir tüfek uzun mesafeli atışlarda (mesela; kaz avında) aynı şoku olan bir 12 numara tüfek kadar etkili olamaz. Bunun yanı sıra, çok yürünecek, ufakça hedeflere hafif dolular atılacak bir avda da hafif bir 20 numara tüfeğin yerini pek başka tüfek alamaz. Namlu şokları aşağıda görülen şok işaretleri veya namlu altında kontrol damgaları yanında verilen çap ölçüleriyle belirtilir. Bazı tüfeklerde ise aşağıdaki işaretler kullanılır:

Şoksuz = Cylinder veya ***
¼ Şok = Imroved Cylinder veya **
½ Şok = Modified veya **
¾ Şok = Improved Modified veya *
Tam Şok = Full veya *
(Değişik markalarda başka şok işaretleri de kullanılmıştır)

Ağırlık :

          Av tüfekleri için oldukça önemli bir unsur da ağırlıktır. Çok yürümek gerektirebilen keklik, bıldırcın gibi avlar da hafif tüfekler tercih edilir. Bunun maksadı hem avcıyı yormaması hem de ani kalkan kuşlar için tüfeğin çabuk omuzlanması ve yönlendirilebilmesidir. Uzun bir av gününün sonlarına doğru bir keklik parladığında ağır bir tüfeği omuza kaldırmak bile güç olur.

          Lakin, çok az yürünen ve genellikle sandaldan veya kümeden yapılan ördek, kaz avlarında ağırca tüfekler daha uygun olur. Bu avlarda kullanılan sert ve ağır saçmalı dolularla, ağır bir tüfeğin kullanılması avcıyı aşırı tepme etkisinden korur. Geri tepme etkisi (en az silâh sesi kadar) avcıyı rahatsız edecek dereceye varırsa baş ağrılarına ve kulak çınlamalarına sebep olabilir. Hatta, zamanla avcının şuur altında bir geri tepme korkusu gelişmesine ve her atışta, tetik çekme sırasında irkilmesine (ve hedefi ıskalamasına) sebep olabilir.

Namlu Boyu ve Denge :

         Yapılacak atışa uygun olarak seçildiğinde, namlu boyu ve denge de avcıya yardımcı olacak av tüfeği özellikleridir. Eskiden, fişeklerde karabarut kullanılırken, kullanılan barut miktarı, namlu boyu ve menzil az çok doğru orantılıydı. Kuvvetli dolularda kullanılan iri taneli karabarut miktarı ancak uzun bir namlu boyunda tamamen yanabilirdi. Bu sebeple uzun bir namlu uzun menzille eş anlamlı idi.

        Şimdi kullandığımız dumansız barut için namlu boyunun 5 cm. kısa veya 10 cm. uzun olması pek fazla bir fark yaratmaz. Ancak, tüfeğin dengesi kısa veya uzun namlulu tüfeklerde genellikle farklıdır. Bıldırcın, keklik, çulluk gibi avlarda kullanılacak tüfekler kısaca namlulu ve tetik köprüsünün hemen önünde dengeye gelecek şekilde olursa omuzlanmaları süratli olacağı gibi seri ve oynak uçuşlu kuşların atış sırasında takibi de kolay olacaktır.

       Ördek, kaz gibi genelde geçit atışı yapılan kuşların avında ise uzunca bir namlu dengeyi tetik köprüsünden 8-10 cm öne kaydırır. Bu da geçit atışında düzgün önleme verilebilmesini sağlar. Günümüz av tüfeklerinde 60 ila 85 cm. arası namlu uzunluklarına rastlamak mümkünse de, daha çok 65-75 cm arası namlular bulunur.

kaynak: avcininyeri.net


Ekleyen:Ümit SERT
Kaynak:(Alıntıdır)
Aradığınız Dokümanı Bulamadıysanız, Farklı Araştırmalar Yapmak İstiyorsanız Site İçi Arama Yapabilirsiniz!

Ödev ve Araştırmalarınız için www.arsivbelge.com Sitesinde Kaynak Arayın:

Ödev ve Araştırmalarınız için Arama Yapın:
     Benzer Dokümanları İnceleyin
Av Silahları ve Silah Seçimi(5391)

Mobil Geniş Bant Ağ(5367)

          Tanıtım Yazıları
      
Türkçe İtalyanca ve Almanca Cümle Çevirisi İçin Birimçevir Sitesi

Esenyurt, Beylikdüzü ve Kartal Bölgelerinde Satılık Daire İlanları

Belge Çevirisi

Siz de Tanıtım Yazısı Yayınlamak İçin Tıklayın

Diğer Dökümanlarımızı görmek için: www.arsivbelge.com tıklayın.          

Siz de Yorum Yapmak İstiyorsanız Sayfanın Altındaki Formu Kullanarak Yorum Yazabilirsiniz!

Yorum Yaz          
Öncelikle Yandaki İşlemin Sonucunu Yazın: İşlemin Sonucunu Kutucuğa Yazınız!
Ad Soyad:
          
Yorumunuz site yönetimi tarafından onaylandıktan sonra yayınlanacaktır!