Takriz Hakkında Bilgi
Başkası tarafından yazılıp, daha doğrusu sahanın üstadı bir dosta yazdırılıp kitabın baş tarafına konan ve o eserin olumlu yanlarını ortaya çıkaran, öven yazı veya manzumelere verilen isim. Takrizlerin, kitap basılmadan müsveddeler okunarak yazılması gerekir. Kendisi de birçok takrize imza atan Muallim Naci’nin bir cümlesi bunun her zaman böyle olmadığını gösterir: “Ekser takrizât, kitap görülmeksizin yazılır.” Takrizin birinci özelliği övgü dolu olmasıdır. Örneklerin çoğunda gereğinden fazla bir övgünün ön plana çıkması sebebiyle, takrizler, birçok edebiyatçı tarafından ‘hafifseme’ ile karşılanmıştır.Bir nevi, “ustalara sığınma”, onlardan icazet alma, takriz yazan üstadların korumalarını temin etmiş olma demek olan takriz yazma / yazdırma geleneği, Tanzimat’tan sonraki dönemde çok rağbet görmeye başlamış, bu durum Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar devam etmiştir. Bu devrede yaşamış olan ikinci, üçüncü sınıf şair ve yazarlar, genç edipler, kitaplarının bir üstadın takriziyle neşredilmesini önemli görmüşlerdir. Bugün basılan kitaplarda, takrizlere seyrek rastlanmaktadır. Edebiyatımızda en ciddi, en kayda değer takrizleri yazan Recaizâde Mahmud Ekremdir. |