Sütçü İmam Hakkında Bilgi ve Maraşın İşgalden Kurtulması
Sütçü İmam, 1871 yılında Kahramanmaraş'ta doğdu. Uzunoluk semtinde süt satarak geçimini sağlayan, hem de fahri olarak bugünkü Çınarlı ( eski Bektutiye) Camiinde imamlık yapan İstiklal Savaşı kahramanıdır.
Sütçü İmam olayı ve Maraşın Düşman İşgalinden Kurtuluşu
İkinci Fransız kuvvetlerinin şehre girişinin ertesi günü (31 Ekim 1919 Cuma) şehirdeki huzursuzluk had safhaya varmıştı. Bir grup Fransız Ermeni askeri ikindi üzerinde Uzunoluk Caddesi'nden kışlaya dönüyorlardı. O anda Uzunoluk Hamamından yüzleri peçeli iki Türk kadını çıktı. Üç kişi olan ve sarhoş durumda olan Fransız Ermeni askerlerinden birisi, hamamdan çıkan Türk kadınlarına saldırdı ve peçesini yırttı. "Artık burası Türklerin değildir, Fransız memleketinde peçe ile gezilmez" diyerek kadıncağıza sarılıp ilişmek istedi. Peçesi yırtılan ve zor durumda kalan kadıncağız bayılıp yere düştü. Diğer kadın da imdat istercesine bağırdı. Olayı Kel Hacı'nın kahvesinden gören Türkler dışarı çıkarak, askerlerin üzerine yürüdüler. Türkler, Ermeniler'e ihtarda bulunarak yollarına gitmelerini söylediler. Ermeniler kötü sözler sarfederek silah kullandılar. Bu arada Çakmakçı Sait orada kurşunla yaralandı ve şehit oldu. Gaffar Osman da yaralandı. Bu sırada Sütçü Imam, Karadağ tabancasını alarak hamamın hemen karşısında bulunan dükkanından hızla olayın olduğu yere geldi. Silahını Ermeni askerlerinin üzerine boşalttı. İlk kurşunu atan Kahraman Sütçü İmam'ın silahı ile yaralanan Ermeni askeri arkadaşlarının yardımı ile kışlaya götürüldü. Yaralı asker bir gün sonra öldü. 1 Kasım 1919 tarihinde ölen Ermeni için büyük bir cenaze töreni düzenlendi. Sütçü İmam ise Nalbant Bekir'den aldığı bir atla Bertiz'in Ağabeyli köyünde bulunan Beyazıt oğlu Muharrem Bey'in yanına gitti. Sütçü İmam Ermeni ve Fransızlar tarafından sürekli arandı. Bulunması için de Kahramanmaraş Hükümeti çok sıkıştırıldı. Bütün çabalara rağmen Sütçü İmam bulunamadı.
Ancak olayın intikamını almak isteyen Ermeniler sağa sola ateş ederek Zülfikar Çavuş oğlu Hüseyin'i şehit ettiler. Bu arada Türkleri öldürüp kadınlarını alacaklarını, camilerine çan takacaklarını söylemeye başladılar. Fransızlar da misilleme hareketlerine girişerek Sütçü İmam'ın dayısının oğlu Tiyekli oğlu Kadir'in ellerini ve ayaklarını arkasından bağlayarak burun ve kulaklarını kestikten sonra boğazlayarak şehit ettiler. 1 Kasım 1919'da Ermenilerin işledikleri cinayetler artarak devam etti. Şekerli mahallesinden Nasıroğlu Mehmet, arkadan kamalanarak Ermeniler tarafından haince şehit edildi. 14 Kasım 1919 günü yine, Çiçekli Mahallesindeki evinden komşusuna gitmekte olan Aşık Mustafa oğlu Ökkeş'i şehit ettiler. Bu arada Kuyucak Kümbet, Çiçekli ve Haydarlı mahallelerinde toplanan Ermeniler, silahlanarak Türk askeri kıyafetlerinde olmak üzere Türkleri tek tek yakalayıp işkence etmeye başladılar. Maraşlıların gitgide sabrı taşıyordu. Aslanbey Başkanlığında kurulan Müdafa-i Hukuk Cemiyeti, her mahallede kurularak faaliyete geçti. Bir taraftan da Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile temasa geçerek direniş hazırlığına başlandı. 21 Ocak 1920 günü şehir harbi başlar. 22 gün ve gece süren bir mücadeleden sonra Maraşlılar 7'den 70'e silaha sarılarak tek yürek tek bilek halinde bütün mevcudiyetini ortaya koyar. Sonunda kendisini yok etmek isteyen düşmanı yerli işbirlikçileri ile birlikte mağlup eder, büyük bir zafere imzasını atar. Bu uğurda birçok evladını şehit verir. Maraş'ın düşman işgalinden kurtulması, Türk Kurtuluş Savaşının da ilk hareketini teşkil eder. Maraşlılar daha o tarihte “Kendini Kurtaran Şehir” unvanı ile anılmaya başlanmakla birlikte, çevre illerin de yardımına koşarak Milli dayanışmanın en güzel örneklerini verir.
Düşmanın Maraş'tan kovulmasından sonra, Maraş Harbinden gâzî olarak çıkan Sütçü İmam'a, Maraş Belediyesince kaledeki topun idâresi verilmişti. Sütçü İmam, 1922 Kasımında bu vazîfeyi yaparken barutun ateş almasıyla yandı. Alman Eytamhanesinde derhal tedâvi altına alındıysa da iki gün sonra 25 Kasım 1922'de vefât etti. Çınarlı Cami mezarlığına defnedildi. Günümüzde, Maraş'ın Uzunduk Çarşısında bir âbide üzerinde şu yazılar vardır: «31 Ekim 1919'da Sütçü İmam, Türk nâmusunu burada silâhıyla korudu.» |