Araştırma ve ödevleriniz için her türlü kaynağı ve dokümanı En Geniş Araştırma ve Ödev Sitesi: www.arsivbelge.com ile bulabilir ve İsterseniz siz de kendi belge ve çalışmalarınızı gönderebilirsiniz!
Her türlü ödev ve dokümanı
www.arsivbelge.com ile kolayca bulabilirsiniz!

Araştırmalarınız için Arama Yapın:


Araştırmalarınız için Arama Yapın:

  
                    

Kibele ( Kybele ) -Ana Tanrıça
www.arsivbelge.com
Kibele ( Kybele ) -Ana Tanrıça dokümanıyla ilgili bilgi için yazıyı inceleyebilirsiniz. Binlerce kaynak ve araştırmanın yer aldığı www.arsivbelge.com sitemizden ücretsiz yararlanabilirsiniz.
Kibele ( Kybele ) -Ana Tanrıça başlıklı doküman hakkında bilgi yazının devamında...
Ödev ve Araştırmalarınız için binlerce dokümanı www.arsivbelge.com sitesinde kolayca bulabilirsiniz.

Kibele (Kybele) - Ana Tanrıça

Kibele (Kybele), analık, üreme, dişilik simgesi olan bir Anadolu tanrıçasıdır. Yanlızca tarımın ve bereketin değil, vahşi doğanın da simgesi olan, yırtıcı hayvanların koruyucusudur. Akdeniz çevresinde, Asya'da ve kuzey ülkelerinde birçok kültür ve uygarlıkta çeşitli isimlerle yer alır. Anadolu’daki varlığı “Kubaba” adıyla Hititler ve Hurrianlarla başlamıştır. Ama Tartışmalı olsa da, “Kybele” adının “Kubaba”dan geldiği kabul ediliyor. Halkının kökeni belirlenemeyen, Trakya’dan Anadolu’ya geldikleri sanılan Frigyayılarda, Kybele üretken vahşi doğa’yı temsil eder. Ggenellikle, dağların doruklarında tapınılırdı. Ayrıca; kültepe tabletlerinde Kubaba, Lidya’da Kybebe, Friglerde Kybele, Hitit kaynaklarında Hepat, Kappadokia yöresinde Ma, Hitit’te Ârinna, Mısır’da İsi s, Girit’te Rhea, Efes’te Artemis, İtalya’nın bir bölgesinde Ve­nüs olarak adlandırılıyordu.

Kybele - Ana Tanrıça

Ankara, Anadolu Medeniyetleri Müzesi - Frigya dönemine ait (MÖ 6. yy.) kireçtaşından Ana Tanrıça Kibele heykeli

Anadolu'da yapılan kazılar, ana tanrıça figürünün MÖ 6500 - 7000'lere kadar dayandığını ortaya çıkartmıştır. Analığı, üremeyi, dişiliği, hayatın sürmesini ve dolayısıyla bereketi simgeleyen tanrıça, ayakta, oturmuş ya da uzanmış olarak betimlenir; düzgün vücüdu her zaman tasvir konusudur. Heykellerin bir bölümünde doğum yaparken görülür. Otururken ya da doğum anındaki bazı heykellerde yanında iki leopar bulunur. Ana tanrıçanın kutsal hayvanı olan leopar, hayvanların kraliçesi olduğunu ve doğa üzerindeki sınırsız egemenliğini simgeler. Kybele heykellerinde yapılı bir kadın biçimi temsil edilmektedir. Yapılı oluşu: onun doğurganlığını simgeler. Ana tanrıça, her zaman, doğuma hazır, büyük karınlı bir kadın biçiminde gösterilmiştir. Bazı heykellerinde ise, başında kule biçiminde bir taç görülür. Bu kulelerin sayılarına göre, tanrıçanın korumasında bulunan kent sayısı temsil ediliyormuş. Zaman zaman da, elinde bir anahtarlıkla görülür. Bu, onun bağrında sakladığı hazinelerin anahtarıdır. O, yazın, bu hazineyi açarak, bol bol verirdi bağrından.

Kibele'nin Ortaya Çıkış Efsanesi

Kybele, Zeus'un rüyasında gördüğü ve kedisine hakim olamayacak kadar etkileyici bir varlıktır. Aslı tanrıça değildir. Çift cinsiyetlidir. Yani iki cinsi de etkisi altında tutabilecek kadar cazibelidir ve hem erkek hem dişi cinsel organına shiptir. Zeus'un rüyası gerçeğe döner ve Kybele ortaya çıkar. Zeus, Kybele'nin tehlikeli olduğunu bildiği için öldürülmesi taraftarıdır. Ama Afrodit ise böyle güzellikteki bir varlığın öldürülmesine asla izin vermez. Sonuçta Kybele'nin erkeklik organı hadım edilir, bu organ düştüğü yerden badem ağacı olur ve bu ağaç ilk mahsülde toprağa düşen meyvesinden bir erkek doğar. Bu doğar doğmaz keçiler arasında kalır ve kendini keçi sanar. Bir çiftçinin bunu fark etmesi üzerine çiftçi ona insan olduğunu söyler ve şart koşup kızıyla evlendirir. Bir süre sonra Kybele kendi parçası olan bu erkeği bulur ve kendi yanına almak ister ama çiftçi vermez. Kybele de hem çiftçiyi hem de kendi parçasını zehirler. Bu olayla Kybele, Amazon kadınlarının temsili olmuştur.

Attis ve Kibele Efsanesi

Tanrıçanın kutsal ağacı; şimşir ve çamdır. Tanrıçanın bayramlarında çalınan flütler; şimşir ağacından yapılırmış. Çamın kutsallığı ise, Attis’in, tanrıça tarafından bu ağaca dönüştürülmüş olmasından ileri geliyor. Anadolu’lu tanrıça Kybele’ye ait en ünlü öykü onun, Attis’le olan aşkıdır. Attis, çok güzel bir delikanlıdır. Kybele,kendi tapınağının bakımını, bu Frigya’lı genç Attis’e emanet eder. Ama bir koşulu vardır. Attis, tanrıçaya, bakir kalma sözü verir ve bu sözünden asla dönmeyecektir. Zamanla; Attis, bir ölümlüye aşık olur ve çabuk unutur verdiği sözü. Düğün töreni sırasında, Kybele’de gelen konukların arasına karışır. Ama, Attis, tanrıçayı görür ve verdiği sözü hatırlayarak, derin bir vicdan azabı ve bunalım yaşar. Sonra erkeklik organını keser. Toprağa akan kanlardan menekşeler biter. Attis, bununla de yetinmez, kendini asıp öldürmek ister. Ama, tanrıça sevgilisi Attis’e acır ve onu bir çam ağacına dönüştürerek ona sonsuzluğu bağışlar. Çam ağacının her mevsim yeşil kalmasının sebebi budur. Çam kozalakları, Attis’in simgesi olur.

Pessinus Mabedi'nde Tanrıça Kybele adına her sene düzenlenen şenliklerde de bu tapınakta rahip olmak isteyen erkeklerin hadım edilmesinin ve kesilen cinsel organlarının bir çam ağacı altına gömülmesinin kökeni budur. Bu inanış daha sonra sami ırkında (Arap ve Yahudiler) cinsel organı değil ama ucunu (erkeklerde prepusium, kadınlarda klitoris) kesme şeklinde günümüze kadar devam etmiştir.

Romalılar ve Kibele Efsanesi

Ana tanrıça Kybele’nin, manevi gücünü, zamanla Romalı’lar da keşfeder. Hatta, sahiplenmek isterler. O  devirlerde, Roma’nın karşısında büyük bir güç olarak Kartaca’lılar bulunmaktadır. Romalı’ların Kartacalı’larla çatıştıkları bir dönemde, Roma üzerine, bir taş yağmuru başlar. Kahinler, bunun bir uyarı olduğunu, Kartaca karşısında başarı kazanabilmek için, Kybele’nin Roma’ya getirilmesinin gerektiğini söylerler. Bunun üzerine, tanrıçayı simgeleyen taş, bir törenle gemiye konur ve Roma’ya doğru yola çıkarılır. Ama, gemi Roma’ya varırken, Tiber nehri üzerinde karaya oturur. Bütün uğraşlara rağmen kurtarılamaz. O sırada, tanrıçadan bir ses yükselir. Ancak, kirletilmemiş eller sokabileceklerdir, kendisini kente.

Bunu duyan Cladia Quinto adındaki bir genç kız, belinden kemerini çözer ve gemiye bağlar, çeke çeke gemiyi Roma’ya getirir. Bu kız, iftiraya uğramış bir Vesta rahibesidir ve koca gemiyi tek başına çekmekle de suçsuzluğunu kanıtlamış olur. Evet, ana tanrıça Roma’ya ulaşır. Sonra Romalılar Kartacalıları yener ve tarih sahnesinden silerler.


Ekleyen:Yahya Polatkan
Kaynak:(Alıntıdır)
Aradığınız Dokümanı Bulamadıysanız, Farklı Araştırmalar Yapmak İstiyorsanız Site İçi Arama Yapabilirsiniz!

Ödev ve Araştırmalarınız için www.arsivbelge.com Sitesinde Kaynak Arayın:

Ödev ve Araştırmalarınız için Arama Yapın:
     Benzer Dokümanları İnceleyin
Artemis Tapınağı(5362)

          Tanıtım Yazıları
      
Türkçe İtalyanca ve Almanca Cümle Çevirisi İçin Birimçevir Sitesi

Esenyurt, Beylikdüzü ve Kartal Bölgelerinde Satılık Daire İlanları

Belge Çevirisi

Siz de Tanıtım Yazısı Yayınlamak İçin Tıklayın

Diğer Dökümanlarımızı görmek için: www.arsivbelge.com tıklayın.          

Siz de Yorum Yapmak İstiyorsanız Sayfanın Altındaki Formu Kullanarak Yorum Yazabilirsiniz!

Yorum Yaz          
Öncelikle Yandaki İşlemin Sonucunu Yazın: İşlemin Sonucunu Kutucuğa Yazınız!
Ad Soyad:
          
Yorumunuz site yönetimi tarafından onaylandıktan sonra yayınlanacaktır!