Araştırma ve ödevleriniz için her türlü kaynağı ve dokümanı En Geniş Araştırma ve Ödev Sitesi: www.arsivbelge.com ile bulabilir ve İsterseniz siz de kendi belge ve çalışmalarınızı gönderebilirsiniz!
Her türlü ödev ve dokümanı
www.arsivbelge.com ile kolayca bulabilirsiniz!

Araştırmalarınız için Arama Yapın:


Araştırmalarınız için Arama Yapın:

  
                    

Edirne - Ayrıntılı Bilgi
www.arsivbelge.com
Edirne - Ayrıntılı Bilgi dokümanıyla ilgili bilgi için yazıyı inceleyebilirsiniz. Binlerce kaynak ve araştırmanın yer aldığı www.arsivbelge.com sitemizden ücretsiz yararlanabilirsiniz.
Edirne - Ayrıntılı Bilgi başlıklı doküman hakkında bilgi yazının devamında...
Ödev ve Araştırmalarınız için binlerce dokümanı www.arsivbelge.com sitesinde kolayca bulabilirsiniz.

Edirne

Edirne, (Yunanca:Ἁδριανούπολις Hadrianopolis veya Αδριανούπολη Adrianopoli, Bulgarca: Одрин Odrin,). Edirne ilinin merkezi olan şehir. Nüfusu 2008 yılına göre 138.054.

Coğrafya

Türkiye'yi Avrupa'ya bağlayan karayolu üzerindeki serhat şehridir. Edirne, Tunca, Arda ve Meriç ırmaklarının buluştuğu düzlükte kurulmuştur. Karasal iklim hakimdir.

Toplumsal yapı

1927'de 35.000 olan kent nüfusu 1990'da 102.345'e, 2000'de 119.298'e, 2007'de 136.070'e ve 2008'de 138.054'e çıkmıştır.

Tarih

Şehrin tarihi, İÖ. 7. yy'a uzanmaktadır.

Traklar dönemi

Şehir ilk kez, Traklar'ın Odris boyu tarafından kurularak Odrisia olarak adlandırıldı.

Romalılar dönemi

İS. 2. yy'da Roma İmparatoru Hadrianus Edirne'ye stratejik önemi nedeniyle şehir statüsü vererek kendi adını koydu. Romalılar zamanında Edirne, Hadrianapolis olarak anıldı.

Bizans dönemi

Romalılar'dan Bizanslılar'a geçen kent Haçlı Seferleri sırasında birçok kez yağma edildi.

Osmanlılar Dönemi

1361 yılında Murad Hüdavendiğar tarafından Bizanslılar'dan alındı ve Osmanlı topraklarına katıldı.

Osmanlı İmparatorluğunun ikinci başkentidir. İstanbul'un fethine kadar 90 yıl boyunca Osmanlı başkenti olmuştur.

Edirne'nin İşgali

Edirne 1900 yılların başında Bulgaristan tarafından işgal edilmiştir. İstiklâl Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy'un bu işgali protesto eden bir şiiri vardır. Bu işgal sırasında birçok tarihi yapı yıkılmış ve zarar görmüştür. Edirne'nin simgesi haline gelmiş olan Selimiye Camii de bunlardan biridir.

Sanat ve kültür

Bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapmasından dolayı şehir han, cami, çarşı gibi tarihi eserlerle süslüdür.

Külliyeler

  • II. Beyazıt Külliyesi
  • Selimiye Külliyesi

Camiler-Kiliseler-Sinagoglar

Edirne'de Mimar Sinan'ın "ustalık eserim" dediği Selimiye Camii, Üç Şerefeli Cami ve Eski CamiDarül-Hadis Camii Edirne'nin en önemli eserlerini oluşturur. Ayrıca hristiyan kültürüne ait Kaleiçinde bulunan İtalyan Katolik Kilisesi,Kıyıkta bulunan Sveti Georgi Bulgar kilisesi ve Kirişhanede bulunan Konstantin-Helena Kilisesi vardır. Yahudi kültürüne ait Kaleiçinde Büyük Edirne Sinagogu bulunmaktadır.

Kapalı çarşılar

Selimiye Arastası, Bedesten ve Alipaşa adlı üç kapalıçarşısı bulunmaktadır.

Edirne Sarayı

Osmanlı döneminde kullanılan saraydan günümüzde adaletin timsali olan Adalet Kasrı haricinde bir bina kalmamıştır.

El sanatları

Edirne, Osmanlı döneminde çini ve seramik sanatının önemli merkezlerindendi. Edirne'deki saray ve önemli binaların çinileri, şehrin sanatsal geleneğinin ürünleridir.

Edirne'deki el sanatları üslubuna "Edirnekâri" (Edirne işi) adı verilir. Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olduğu dönemden beri Edirne'deki el işleri yüksek nitelikleriyle beğeni toplamıştır. Günümüzde de bu gelenek ağaç ve oyma işlemeciliğinde devam etmekte; sandık ve dolap gibi ahşap malzemeler üzerine boya ile yapılan desenlerle kendini göstermektedir. Lake kap ve kutu yapımcılığı, çiçek ressamlığı, ciltçilik, hattatlık (özellikle talik yazı), ahşap oyuculuğu ve mezar taşçılığı, Edirne'deki diğer el sanatlarıdır.

Günümüzde süpürgecilik de bir el sanatı olarak varlığını sürdürmektedir. Turistik bir faaliyet haline dönüşen mis sabunculuğu da bir diğer geleneksel el sanatıdır.

Eğitim

Trakya Üniversitesi'ni barındırmaktadır.

Spor

Edirne'nin köklü kulübü Edirnespor bu şehirde oynamaktadır.

Edirne

Edirne ili, Türkiye Cumhuriyetinin Marmara Bölgesi'nin Trakya yakasında, doğuda Kırklareli ve Tekirdağ, güneyde Çanakkale ve Ege Denizi, batıda Evros (Yunanistan) ve kuzeyde Haskovo (Bulgaristan) ile çevrili ildir.

  • Nüfus (2000):
    • 402.606 (il),
    • 119.298 (merkez).
  • Yüzölçümü: 6.276 km².
  • Nüfus yoğunluğu: km²'ye 64 kişi.
  • İlçe sayısı: 8.
  • Köy sayısı: 248.
  • Rakım: (il merkezi) 41 m.
  • Yıllık ortalama sıcaklık: 13,4 °C.
  • Yıllık ortalama yağış: 585 mm.
  • İlçeleri: Edirne (merkez), Enez, Havsa, İpsala, Keşan, Lalapaşa, Meriç, Süleoğlu, Uzunköprü.

Edirne ilinin geneli düzlük olup il sınırları içerisindeki en yüksek nokta 720 metrelik rakımla Korudağ'dır. % 25'i ormanlık olan ve topraklarının % 57'sinde tarım yapılan ilin en önemli akarsuyu, Karaağaç hariç olmak üzere Türk-Yunan sınırını çizen Meriç'tir.

İlin iklimi güneyden kuzeye doğru çıkıldıkça sertleşir; Ege Denizi'ne kıyısı olan güney kesiminde daha çok ılıman Akdeniz iklimi yaşanırken, il merkezinin de bulunduğu kuzey kesiminde sert kışlarıyla kendini gösteren karasal iklim hakimdir.

Tarih

Edirne il merkezini oluşturan kenti, bölgeye adlarını veren ve Hint-Avrupa kökenli bir kavim olan Traklar kurmuştur. Bilinen en eski ismi aynı zamanda bir Trak boyu adı olan Odrysai'dir. Uscudama ismiyle de anılan şehir yaklaşık M.Ö. 170 senesinde Romalıların hakimiyetine geçer. MS 125 yılında Roma İmparatoru Hadrianus'un buyruğuyla tekrar bayındırlaştırılan kente Hadrianopolis ismi verilir. Roma İmparatorluğu'nun bölünmesiyle Doğu Roma İmparatorluğu, ya da diğer adıyla Bizans'ın payına düşen şehir, bir süreliğine Avarlar, Bulgarlar ve Haçlıların eline geçse de kentin 1361 yılında Türklerce fethine değin Bizans'ta kalır. 1365 senesinde Osmanlılarca başkent yapılan Edirne, 1453'te İstanbul'un başkent olmasından sonra da önemini kısmen yitirse de, padişahların gözde yerlerinden biri ve canlı bir ticari ve idari merkez olarak kalmıştır. 18. yy.da yangınlar ve depremle sarsılan kentin gelişimine en büyük darbeyi, bir zamanlar avantaj teşkil eden Balkanlara açılan kapı olma niteliğinin Osmanlı İmparatorluğu'nun gerilemeye başlamasıyla dezavantaja dönüşmesi vurmuştur. Yabancı işgalini ilk olarak 1828-29 yılındaki Osmanlı Rus harbinde yaşayan şehir, 93 harbi'nde (1877-1878) tekrar Ruslar, Balkan Harbi'nde (1912-1913) ise Bulgarlar tarafından işgal edilmiştir. Birinci Balkan harbinden sonra kabul edilen barış anlaşmasıyla Bulgaristan'a geçen kent, daha anlaşmanın mürekkebi kurumadan patlak veren İkinci Balkan savaşından sonra tekrar Türk topraklarına katılmıştır. I. Dünya Savaşı'ndan Osmanlı Devleti'nin yenilgiyle çıkmasının ardından Edirne, Temmuz 1920'de Yunan işgaline uğramış, Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuçlanmasıyla 25 Kasım 1922'de nihai olarak Türk egemenliğine girmiş ve Lozan Anlaşması'yla Yunanistan'dan savaş tazminatı olarak alınan Karaağaç'ın 15 Eylül 1923'te Türkiye'ye katılmasıyla ilin sınırı bugünkü halini almıştır.

İsminin kökeni

Edirne adı, kentin Latince ve Yunanca ismi olan Hadrianoupolis (Hadrianus'un kurduğu şehir, Hadrianus'un şehri) sözcüğünün Türkçede Edrenebol, Edrene ve Edirne olarak evrimleşmesiyle bugünkü halini almıştır. Başka bir ihtimal de, gene Hadrianoupolis'ten türetilmiş olan, şehrin Bulgarca adı Odrin'den evrimleşmiş olmasıdır.

Ekonomi

Edirne sınır bölgesinde yer alması ve geçmişte yaşanan işgallerin kötü anılarından ötürü Trakya genelinde cereyan eden sanayileşmeden payını alamamıştır. İl ve ilçe merkezlerine daha ziyade hizmet ağırlıklı ekonomi ve küçük sanayi hakim olup, ilin geneline hakim sektör, nüfusun üçte ikisine yakınını geçindiren tarımdır.

Kültür ve eğitim

1357'den beri düzenlenen Kırkpınar Yağlı Güreşleri yaz aylarında birçok yerli ve yabancı turisti çeker.

Cumhuriyet'in kuruluşu ile beraber Edirne'de eğitim kurumları da hızlı bir gelişme göstermiş, son yıllarda Edirne, eğitimde gelişmişlik düzeyi açısından Türkiye'nin önde gelen kentleri arasına girmiştir. Edirne'de okur-yazar oranı Cumhuriyet Dönemi boyunca Türkiye genelinin üzerinde olmuştur. Son yıllarda gerçekleştirilen kurslarla okur-yazarlık oranı % 99'a ulaşmıştır. Edirne'de okulu olmayan köy yoktur.

Folklor

Edirne ilinde Trakya'nın diğer illerindeki gibi 9/8'lik ritmin ağır bastığı halk türküleri yaygındır. Diğer yörelerimizden farklı olarak Edirne türkülerinin çoğunda Rumeli türkülerinin karakteristik özelliği olan klasik Türk musikisi makamlarına da rastlanır. Edirne yöresine ait türkülerin bazıları şunlardır: Aman Dayler, Çifte Kuburları Çaktım Almadı, Dağlar Dağlar, Edirne'nin Ardında Sümbüllü Bağlar, Kahve Yemen'den gelir, Karakuşun Yüksektendir Oyunu, Kızılcıklar Oldu Mu, Püskül Pencereden Uçtu, Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar. nota ve sözler için dış bağlantı

Edirne ilinde yaşayan Romanların, kendilerine özgü kıvrak ezgilerle bezeli ve yöre düğünlerinin ayrılmaz bir parçası olan Roman havaları da Edirne folklorunun mütemmim cüzünü (tamamlayıcı bir parçasını) oluşturur. Bunların en tanınmışları: Güm Güm Teke, Kako Sali, Anako, Yağmur Yağdı, Maşa Satarım, Abe Kızım.

Görülecek yerler

Edirneil merkezinde tarihi yapılar Türkiye'nin diğer kentlerine nispeten daha iyi korunmuştur. Kentte görülecek yerler Roma-Bizans dönemi ve Osmanlı-Türk dönemi adı altında iki ayrı başlık altında toplanabilir.

Roma-Bizans Dönemi

Kentin tarihinin bu kısmından günümüze ne yazık ki fazla eser kalmamıştır; şehirde bu döneme ait biricik yapı, 19. y.y. sonlarına kadar ayakta kalmış Roma dönemine ait Hadrianopolis surlarının yıkıntıları ve de eskiden üzerinde 1893 yılında inşa edilmiş ve inanılması güç bir vandalizm örneği olarak 1953 senesinde depremde zarar gördüğü ve kentin silüetini bozduğu gerekçesiyle dönemin belediye reisince dinamit kullanılarak yıktırılmış bir de saat kulesi bulunan Makedonya Kulesi'dir. Makedonya Kulesi adı Osmanlının ünlü seyyahı Evliya Çelebi'nin "Seyahatname" adlı eserinde geçmektedir.

Osmanlı-Türk Dönemi

Kent bu dönemden kalma yapılar bakımından oldukça zengin olup bunlar dini ve sivil yapılar olmak üzere iki altbaşlıkta toplanabilir.

Dini Yapılar

Bu yapılar içerisinde en görkemlisi klasik Osmanlı mimarisinin doruk noktası sayılan ve Mimar Sinan'ın 'ustalık eserim' dediği Selimiye Camii'dir (1575). Bunun dışında Eski Cami (1414) ve Üç Şerefeli Cami (1447) klasik dönem öncesi Osmanlı mimarisinin anıtları olarak kent merkezini süslemektedir. Şehirde görülebilecek diğer tarihi camiler Muradiye Camii (1426), Ayşekadın Camii, Darülhadis Camii, Defterdar Camii, Hıdır Ağa Camii, Gazimihal Camii ve Şahmelek Camii'dir.

Edirne kentinin biraz dışında yer alan İkinci Beyazıt Kulliyesi (1488) mimarisiyle olduğu kadar zihin özürlülerin tedavi edildiği, günümüzde Sağlık Müzesi olarak kullanılan şifahanesi ile de dikkat çekmektedir.

Sivil yapılar

Sivil yapılar içerisinde anıtsal niteliğe sahip olanların başında kuşkusuz Edirne'yi bir gerdanlık gibi süsleyen köprüler gelir; bunların en eskisi Tunca ırmağı üzerindeki Gazi Mihal Köprüsü'dür (1420). Bu köprü yakınında Yıldırım ve Seferşah isminde iki küçük köprü daha bulunur. Kent merkezinden Karaağaç'a giden yol üstünde ilk karşılaşılan köprü Tunca Köprüsü (1615), ikincisi ise Edirne'nin en görkemli köprüsü olan Meriç nehri üzerinde kurulu Meriç veya Mecidiye Köprüsü'dür (1842).

Edirne'deki en uzun köprü, il merkezi dışında Ergene nehri üzerinde yer alan ve ilçe merkezine ismini vermiş olan Uzunköprü'dür.

Günümüzde bir kısmı otel olarak kullanılan tarihi Rüstem Paşa Kervansarayı (1554) da Edirne'nin görülmesi gereken anıtlarından birini teşkil eder. Bu binada yapılan restorasyon çalışması, 1980'de Ağa Han Ödülü almıştır. [1]

15. yüzyıl'dan kalma Edirne Sarayı 93 Harbi'nde cephanelik olarak kullanılmış ve kentin düşeceğinin anlaşılmasından sonra cephaneler Rusların eline geçmesin diye havaya uçurulmuştur. Bu patlamadan sonra sadece Adalet Kasrı denilen kısmı sağlam kalmıştır. Kalıntıları Kırkpınar Yağlı Güreşlerinin düzenlendiği Sarayiçi semtindedir.

Edirne'de bulunan sivil tarihi yapılar arasında sayıları hızla azalan eski Edirne evleri de önemli yer tutar. Çoğu Kaleiçi semtinde bulunan ve neredeyse tümü ahşap olan bu evlerin bazıları son yıllarda restore edilmektedir.

Müzeler

Edirne il merkezinde Edirne Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Edirne Türk İslam Eserleri Müzesi, İkinci Beyazıt Külliyesi Sağlık Müzesi, Vali Fahri Yücel Kent Tarihi Müzesi (Hafızağa Konağı), Lozan Anıtı Ve Müzesi ve Şükrü Paşa Anıtı Ve Balkan Savaşı Müzesi bulunmaktadır.


Ekleyen:Haydar Özcan
Kaynak:(Alıntıdır)
Aradığınız Dokümanı Bulamadıysanız, Farklı Araştırmalar Yapmak İstiyorsanız Site İçi Arama Yapabilirsiniz!

Ödev ve Araştırmalarınız için www.arsivbelge.com Sitesinde Kaynak Arayın:

Ödev ve Araştırmalarınız için Arama Yapın:
     Benzer Dokümanları İnceleyin
Savaşta Bilgi mi üstündür Kılıç mı? Münazara Örneği(5658)

BGYS (Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi)(5372)

İşletmelerde Bilgi Yönetimi(5367)

BİLGİ ŞÖLENİ ( Sempozyum )(5365)

Yönetim Bilişim Sistemi ( Management Information Systems )(5364)

          Tanıtım Yazıları
      
Türkçe İtalyanca ve Almanca Cümle Çevirisi İçin Birimçevir Sitesi

Esenyurt, Beylikdüzü ve Kartal Bölgelerinde Satılık Daire İlanları

Belge Çevirisi

Siz de Tanıtım Yazısı Yayınlamak İçin Tıklayın

Diğer Dökümanlarımızı görmek için: www.arsivbelge.com tıklayın.          

Siz de Yorum Yapmak İstiyorsanız Sayfanın Altındaki Formu Kullanarak Yorum Yazabilirsiniz!

Yorum Yaz          
Öncelikle Yandaki İşlemin Sonucunu Yazın: İşlemin Sonucunu Kutucuğa Yazınız!
Ad Soyad:
          
Yorumunuz site yönetimi tarafından onaylandıktan sonra yayınlanacaktır!