İnfertilite ( Gebe Kalamama ) Hakkında Bilgi
Evli çiftler korunmasız ve düzenli olarak cinsel ilişkiye girdikleri taktirde ilk 1 yıl içinde gebelik elde etme olasılıkları %85 dir. Geri kalan çifte biz infertil diyoruz. Bu modern tıpta kısırlık değil ama neden çocuğu olmadığı araştırılması gereken grup olarak düşünülür. Biz kısırlık kelimesini kullanmak istemiyoruz. Bu nedenle bu ve bunu takip eden metinlerde infertilite gebe kalınmasında ğüçlük çeken grubu ifade edecektir.
İnfertil olan ailelerde %40 sebep bayanda %40 sebep erkekte geri kalan %20 gruptada her iki eştede sorun vardır. Biz ilk görüşmede her iki eşide birlikte değerlendirmekteyiz. Çift ilk geldiğinde ayrıntılı olarak her ikisininde özgeçmişini, aile hikayelerini ve daha önce tedavi için yapılan her işlem hakkında bilgi almaktayız.
Özellikle infertil çiftlerin şunu bilmesi gereklidir ki hemen hemen her merkezde birbirine yakın tedaviler yapılmaktadır. Ancak başarıyı artıran en önemli etken hasta ile doktor arasındaki güvendir. Bu grup hastaların en önemli sorunları tedaviyi yarıda kesmeleri ve çok çabuk doktorlarını değiştirmeleridir. Bu nedenle daha önceki tedaviler hakkında bilği sahibi olmamız hiç olmazsa en baştan başlamamızı ve vakit kaybı olmasını engeller.
Kadında infertilite sebepleri
Yumurtalık fonksiyon bozuklukları Yumurtalık fonksiyon bozuklukları kadın infertilitesinde en yaygın sebeptir. Yumurtalıkların düzenli olarak çalışabilmesi ve rahim iç tabakasının döllenmiş yumurtanın yerleşebileceği bir olgunluğa erişebilmesi için, beyindeki uyarı yapan merkezlerin ve yumurtalıkların anatomik ve fonksiyonel olarak sağlıklı olması ön koşuldur. Gebeliğin gerçekleşmesi için periyodik olarak yumurtalıkların birinden olgunlaşan follikülün çatlaması ve yumurtanın atılması gerekir. Ovulasyon dediğimiz bu olay olmadığı sürece gebeliğin meydana gelmesi mümkün değildir. Üreme yaşındaki kadınlarda yumurtalık fonksiyonlarını değerlendirebilmek için uygulanan testler vardır. Yumurtalıkların fonksiyon bozuklukları anovulasyon denilen yumurtlamanın olmaması, oligomenore denilen az adet görme veya amenore denilen hiç adet görmeme tarzında karşımıza çıkar. Ve bazen normal 28 +/-2 günde bir düzenli adet görüyor olsa da, normal yumurtalık fonksiyonunun olduğu gösterilmelidir.
Tüplere ait faktörler Döllenmeye yetenekli bir yumurtanın sperm ile birleşip gebeliğin başlaması tüpler içinde gerçekleşir. Tuba faktörü, kadın infertilitesinde çok önemli bir yer tutar. Çünkü kadından kaynaklanan infertilite nedenlerinin 1/3’ü tüpler ile ilgilidir. Bu nedenle infertilite tetkikleri esnasında tüplerin çok dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerekir. Nadiren, tüplerden kaynaklanan infertilitede bu organların anatomik veya doğuştan anomalileri söz konusu olabilir. Yumurtalık ya da diğer komşu organlardan kaynaklanan tümörler tüplere dıştan baskı yaparak tüplerin tıkanmasına sebep olabilir. Yine geçirilmiş dış gebelik veya batın içi diğer operasyonlar sonrasında meydana gelen enfeksiyonlar, yapışıklıklar tüplerdeki fonksiyon bozukluğunun sebebi olabilir. Tüplerdeki tıkanmanın en önemli nedeni iltihaplardır. Son yıllarda cinsel yolla geçen hastalıklara bağlı olarak tüplerin fonksiyon kaybetmesine sık oranda rastlanmaktadır. Rahim yapısı ve tüplerin değerlendirilmesinde en basit yöntem olan histerosalpingografiden (HSG) yaralanılır. HSG’de patoloji tespit edildiğinde veya yeterli olmadığı durumlarda histeroskop ve laparoskopi tercih edilir.
Endometriosiz Endometrial dokunun rahim dışında gelişmesi ve fonksiyon görmesidir. Normal dışı yerleşim gösteren bu odaklar yumurtalık fonksiyonlarının bozulmasına ve tüplerin çevresinde oluşan yapışıklıklar tıkanmaya ve geçişin engellenmesine yol açar. Ayrıca oluşan aşırı karın içi yapışıklıklar normal anatomiyi ve yine normal tüp-yumurtalık ilişkisini bozar. Minimal endometriosizin rolü tartışmalı da olsa orta ve şiddetli endometriosizin fertilite üzerine önemli etkisi vardır. İnfertil kadınların %20-50’sinde endometriosiz belirlendiği ve endometriosiz mevcut hastaların %70’inde ise infertiliteye neden olduğu görülmüştür. Sık rastlanan şikayetlerden biri kasık ve bel ağrısıdır. Hastaların yakınmalarından biri de sancılı adet görmedir.
Rahim ve rahim ağzına ait faktör İnfertilite'nin tanı ve tedavisinde servikal faktörün değerlendirilmesi çok önemlidir. Rahim ağzına ait sebeplerin arasında yapısal anomaliler, enfeksiyonlar ve sperme elverişsiz mukus mevcudiyeti sayılabilir. Servikal mukusun sperm penetrasyonu ve gelişmesine izin veren biofizik özellikte olması gerekir. Spermin alt genital organlardan servikal kanal yoluyla tüplere kadar erişip döllenmeyi bekleyen yumurtaya ulaşmasında servikal mukusun rolü büyüktür. Normal adet süresince östrojen ve progesteron hormonlarının etkinliğine bağlı olarak mukusun miktarı ve yapısı değişir. Kadının üreme yeteneğinin düzenli olarak seyredebilmesi için rahimin de anatomik ve fonksiyonel olarak sağlıklı olması gerekir. Çift veya bölmeli rahim vakalarında olduğu gibi doğuştan yapısal bozukluklar infertilitenin sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yine kavite içindeki polipler ve rahim duvarından kaynaklanan iyi huylu tümörler de nedenler arasındadır.
İmmunolojik faktörler İnfertilite'de immunolojik nedenlerin varlığı bilinmektedir. Üreme üzerinde olumsuz etki eden antikorları bugün artık kadınların ve erkeklerin serumlarında, kadınların servikal mukus salgılarında, erkeklerin ajakulatlarında tespit etmek mümkündür. İmmunolojik kaynaklı infertilite vakalarının tesbiti ve tedavisi zordur. Uygulanan tedavilerle sonucun alınamadığı vakalarda yardımcı üreme teknikleri tercih edilmelidir.
kaynaklar: linakadinsagligi.com, kadinlaricin.net |