Kayma zonlarının mikrotektonik özellikleri: Tane yönelimi ve tane şekli analizleri
Sünek kayaç davranışı sırasında ilerleyen homojen basit kayma devinimleri ile, zonal ve heterojen bir deformasyon şeklinde sonuçlanan kayma zonları, özellikle son yıllarda, çok sayıda yerbilimci tarafından ve değişik açılardan araştırılmıştır (Ramsay ve Graham, 1970; Ramsay ve Allison, 1979; Ramsay, 1980; Coward, 1976; Grocott, 1979; Simpson, 1980, 1983a ve 1983b). Kayma zonlan içinde kristal tophiluklarmdaki poligonizasyon ve annealing rekristalizasyon yoluyla oluşan biçim değişimleri ve artan kayma deformasyonuna bağlı petrotektonik değişimler, sırasıyla Ramsay ve Graham (1970), Coward (1976), Grocott (1979), Simpson (1983a) ve Seymen (1986) tarafından incelenmiş bulunmaktadır. Kataklastik afc ma ürünü olarak gelişmiş milonitik kayma zonlarj
ise, Watts ve Wiliams (1983) tarafından araştırılmıştır. Ayrıca, kayma zonu gelişimi ile mineral kimya, smda ortaya çıkan değişimler, diğer bir deyişle, kayma sonlarındaki dinamik metamorfizma olgusu, Beach (1980), Brodie (1980), Watts ve Williams (1983) tarafından irdelenmiştir. Son olarak Simpson (1983a), kayma zonlarmda ortaya çıkan foliyasyon (bandlaşma) gelişmesini; Watts ve Williams (1983) ise, kayma zonlarındaki milonitleşme derecesini ve kayma miktarı ile kataklastik tane boyu arasındaki ilişkiyi açıklamışlardır. Ancak, tüm-kristalli kayaçlarda gelişmiş kayma kuşaklarındaki tane şekli ölçümleri ile deformasyon miktannın (strain ratio) bulunup bulunamayacağı üzerine bir araştırma henüz yapılmamıştır. Fakat, Seymen (1970) Ramsay'in önerisi (1969, sözlü
görüşme) üzerine, başlangıçta tüm-kristalli bir granitik kayacın eş-kimyasal (isochemical) deformasyonu sonucu oluşmuş bir kayma zonunda, tane yönelimi (dimensional shape orientation) ve tane şekli analizlerini (grain shape analyses) gerçekleştirmiştir. Bu tür bir araştırmanın yapılabilmesi için, kayaçtaki deformasyon miktan ile deformasyon elips veya elipsoyidinm son durumunun önceden bilinmesi gerekir. Bu nedenle, deformasyon miktarının ve de-
formasyon elipsoyidinin son duramunun dolaylı yolla hesaplanabildiği kayma zonlan (Ramsay, 1967, s, 83-91), araştırmanın amacına uygun düşmektedir. Buna göre, bir kayma zonunda sayımsal yöntemler ile elde edilen verilere dayalı olarak, Kayaç dokusu de formasyon miktarının saptanmasında bir ölçüt olabilir mi? sorusuna bu makalede yanıt verilmeye çalışılmaktadır.
|