DİN ÖĞRETİMİ YÖNTEMLERİ
Prof. Dr. Suat CEBECİ
Din öğretimi denildiğinde “din” ile “öğretim” in birlikteliği ifade edilmektedir. Aslında eylem öğretimdir, din de bu eylemin konusudur. Konunu dikkat edilmesi gereken kendine has özellikleri dinin öğretimi büyük ölçüde genel öğretimim kural ve yöntemlerine göre yürütülecektir. Bu bakımdan din öğretimi yöntemlerine geçmeden önce eğitim, öğretim, öğrenme ve öğretin süreçleri ile ilgili kısa bir bilgi vermekte fayda vardır. 1. Eğitim, Öğretim, Öğrenme İnsan dünyaya geldiğinde içgüdüsel bazı hareketler dışında bir şey bilmemektedir. Doğumla birlikte öğrenme süreci başlar ve hayat boyunca devam eder. Bireyin eğitilmesini sağlayan çevreyle ilişkiler dokusu ana kucağında başlayarak çeşitli renk ve desenlerle gittikçe zenginleşir. Bu çeşitlilik ve zenginlik içerisinde birey sosyalleşir; onun kişiliği ve kültürel kimliği yaşadığı çevreye uygun bir şekilde belirginleşir. Bireyin doğumdan itibaren yaşadığı bütün etkileşimler onun için birer eğitimdir. Etkileşimler devam ettikçe eğitilme devam eder. Dolayısı ile bu anlamda hayatın tamamı eğitimdir. Eğitimin en temel eylemi “öğrenme” dir ve eğitilen kişinin bizzat kendi yaşantısıdır. Öğretim ise öğrenenin öğrenme yaşantılarını yönlendirme, kılavuzlama işidir. Bir öğrenme gerçekleşecekse bu ancak öğrenenin yaşantısı ile mümkün olacaktır. Öğrenme mutlak surette etkiye dayanır ve duyular yoluyla alınan dış etkilerin insanın zihninde, anlayışında ve davranışlarında meydana getirdikleri değişiklikler olarak ortaya çıkar. Kısaca öğrenme duyular yoluyla alınan her türlü etkiye karşı bir tepki işidir. Ancak algılanan her şey öğrenilmiş demek değildir. Öğrenmenin meydana gelebilmesi için algılar sonucu oluşan tepkilerin kalıcı olması diğer bir ifadeyle iz bırakması gerekir. Bu sebeple öğrenme kısaca izli davranış değişikliği olarak tanımlanmaktadır. Ancak kalıcılık, etkinin veya algının gücüne, tekrarına ve devamlılığına bağlı olarak zayıf, güçlü, kısa süreli, uzun süreli olabilmektedir. Đşte öğretim güçlü, etkin ve kalıcı tepkilerin oluşmasını sağlayabilme becerisidir. Tepkilerin etkinliği ve kalıcılığı öğretme ve öğrenmenin keyfiyeti ile ilgilidir. Eğitimde sıklıkla kullanılan "anlama", "kavrama", "belleme", "ezberleme" kavramları değişik boyutlarda gerçekleşen öğrenme durumlarını anlatmaktadırlar. Her öğrenme bir davranış kazanmayı ifade etmektedir. Birey davranışları zihninde, duygularında ve hareketlerinde kazanır. Bir öğretim, bunlardan hangisinde davranış kazandırmayı hedef alıyorsa ona göre düzenlenmelidir. Örneğin inanç zihinsel, kanaat duygusal davranıştır, yüzebilme ise fiziksel (motor) davranıştır. Yüzme anlatımla, inanç deneyerek öğretilemez. Ancak bazı bilgi objeleri bu üç alanda da öğrenilmeyi gerektirebilir.
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLERİNİN ÖĞRETME STİLLERİ Dokümanı için tıklayınız...
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLERİNİN EĞİTİM ÖĞRETİM YETERLİK ALGILARI dokümanı için tıklayınız...
Din Öğretiminde Öğretmenin Rolü ve Din Dersi Öğretmeni Yeterlilikleri Dokümanı için tıklayınız...
|