Araştırma ve ödevleriniz için her türlü kaynağı ve dokümanı En Geniş Araştırma ve Ödev Sitesi: www.arsivbelge.com ile bulabilir ve İsterseniz siz de kendi belge ve çalışmalarınızı gönderebilirsiniz!
Her türlü ödev ve dokümanı
www.arsivbelge.com ile kolayca bulabilirsiniz!

Araştırmalarınız için Arama Yapın:


Araştırmalarınız için Arama Yapın:

  
                    

Uyku Hastalıkları
www.arsivbelge.com
Uyku Hastalıkları dokümanıyla ilgili bilgi için yazıyı inceleyebilirsiniz. Binlerce kaynak ve araştırmanın yer aldığı www.arsivbelge.com sitemizden ücretsiz yararlanabilirsiniz.
Uyku Hastalıkları başlıklı doküman hakkında bilgi yazının devamında...
Ödev ve Araştırmalarınız için binlerce dokümanı www.arsivbelge.com sitesinde kolayca bulabilirsiniz.

UYKU HASTALIKLARI

En sık görülen uyku hastalıkları uyku apnesi, narkolepsi ve periyodik bacak hareketleridir.

1) UYKU APNESİ :

Yüksek sesli horlama obstrüktif uyku apnesi denilen potansiyel olarak ölümcül bir hastalığın belirtisidir. Yüksek sesle horlama uykuda solunumun bozulduğunun bir işareti olabilir. Horlama hava yolunun tümüyle açık olmadığının göstergesidir ve horlama sesi havanın daralmış pasajdan geçiş zorluğundan kaynaklanır. Yaklaşık olarak erişkinlerin %10 – 30′u horlar ve büyük bir bölümü için horlamanın önemli bir tıbbi sonucu söz konusu değildir. Düzenli olarak yüksek sesle horlayan her 100 insandan beşi ( tipik olarak aşırı kilolu orta yaşlı erkekler ) ölümcül potansiyele sahip bir hastalığa obtrüktif uyku hastalığına adaydır (Apne yunanca ‘ soluk alma isteği ‘ anlamına gelir). Uyku apneli insanlar uyku sırasında normal soluk alıp veremezler ve bunun sonucunda yeteri kadar oksijen alamazlar ve uykularının kalitesi bozuk olur. Uyku apnesi gündüz aşırı uykululuk haline sebep olabilir ve yüksek kan basıncını, kalp yetmezliğini, kalp krizini ve felci tetikleyebilir. Her gece her pozisyonda yüksek sesle horlamak bir uyku merkezinde incelenmeyi gerektirir.

UYARICI BELİRTİLER :

Yetişkinlerde horlama o kadar gürültülü olabilir ki bir beton tabancasından daha fazla ses çıkarabilir, öteki odalardan ve hatta komşu evlerden duyulabilir. Bazı insanlar uykuda geçirdikleri zamanın dörtte üçünde soluk almazlar. Gece uykusunun bu derece bozulması gündüz aşırı uykululuk haline yol açar ve kişinin hem iş hayatını hem de özel yaşamını bozar. Uyku apneli kişiler araba kullanırken ya da herhangi bir iş yaparken, yani uygunsuz zamanlarda uykuya dalarlar. Son çalışmalar uyku apneli kişilerin normal kişilere nazaran araba kazası yapmaları olasılığının 2 ila 5 kez daha fazla olduğunu göstermiştir. Uyku apneli kişiler konsantrasyon güçlüğü çekebilir ve aşırı derecede unutkan, irritabl, sinirli veya depresif olabilir. Bu problemler birden bire ortaya çıkabileceği gibi yıllar içerisinde de çıkabilir. Kişiler bu belirtilerin farkında olmayabilir veya ciddiyetini küçümseyebilir. Genellikle aile üyeleri, işverenler yada çalışma arkadaşları davranış yada ruh hali değişiklilerini ilk fark edenler ve kişiyi bir doktora görünmesi için zorlayanlardır. Bazen de kişi kendisi, uyku problemi için yardım arar. Uyku apneli kişiler sık sık uyandıklarını hava açlığı çektiklerini farkedebilir. Sabah baş ağrılarında ve s**kse olan ilginin kaybolmasından şikayet edebilirler. Erkeklerin ereksiyon problemi olabilir. Çocuklarda: Uyku apnesi kesin ilişkisi bilinmemesine karşın bazı Ani Çocuk Ölüm Sendromu vakalarıyla ilişkilidir. Uyku apnesinin ani çocuk ölüm sendromundaki muhtemel rölü halen araştırılmaktadır. Uyku apnesi adenoidleri ve büyük bademcikleri olan çocuklarda ve aşırı kilolu çocuklarda olabilir. Horlamak bir çocuk için normal olmadığı için aileler mutlaka doktora başvurmalıdır. Uyku apneli daha büyük çocuklar ağırkanlı gözükebilir ve okuldaki performansları kötü olduğu için ‘uyuşuk’ veya ‘tembel’ olarak adlandırılabilir.

Uyku apnesinin sebepleri:

Solunum için gerekli olan kaslarda dahil olmak üzere bütün kaslar uykuda uyanıklıktan daha fazla gevşerler. Pek çok insanda, bu normal süreç bir probleme sebep olmaz; ancak, hala bilinmeyen sebeplerle bazı insanların boyun kasları çok fazla gevşer. Bu gevşeme solunumu tehlikeye atar ve uykuyu solunum için riskli bir döneme çevirir. Diğer insanlarda, kaslar uykuda normal bir dereceye kadar gevşer fakat boyun pasajı normalden daha dar olduğu için kapanma gerçekleşir. Bazı vakalarda problem beynin uyku da solunumu kontrol eden kısmındadır. Beyin, solunumu kontrol eden kaslara gerekli emirleri göndermeyi unutuyor gibi gözükmektedir.

Uyku Apnesinin Çeşitleri:

Uyku apnesi obstrüktif, santral, ve mikst uyku apnesi olmak üzere 3 e ayrılır.

Obstrüktif uyku apnesi:

Bu tip, uyku apnesinin en ciddi ve en sık görülen şeklidir, üst solunum yolu apnesi olarak da adlandırılır. Dilin ve uvulanın ( yumuşak damağın merkezinden aşağı doğru sarkan et parçası) tabanına yerleşmiş olan yumuşak damağın kasları gevşer ve sarkarak hava yolunu tıkar ve solumayı gürültülü ve güç bir hale getirir. Hava yolunun duvarlarının çökmesi solunumu tümüyle engeller. Solunum periyodik olarak durduğu zaman, bunun dinleyen birisi horlamanın belirli aralarla kesildiğini duyar. Solunum için zorlandıkça göğüs ve diyafram kasları daha fazla çalışır, uyku geçici olarak kesilir. Bu kesilme boyun kaslarını aktive eder ve hava yolunu tekrar açar. Solunumdaki bu güçlük, ıslak ve kırılmış bir çubukla kola içmeye benzer. Solununum başlarken, dışardan bu iç çekmeleri olarak duyulur ve her iç çekme uyuyanı uyandırır. Uyanmalar genellikle o kadar kısa ve yüzeyseldir ki kişi bunları sabahleyin hatırlamaz. Obstrüktif uyku apneli birisi soluk almayı 10 saniye veya daha uzun süreyle keser ve bunları her gece düzinelerce ve hatta yüzlerce kez tekrarlar.

Solumanın her kesilmesinde kandaki oksijen seviyesi düşer, ve kalp dolaşımı sağlamak için daha çok çalışmak zorunda kalır. Kan basıncı yükselir ve solunumun tekrar başlamasından sonra bile yüksek kalabilir. Kalp bazen düzensiz atar ve hatta bazen birkaç saniye için durabilir. Kalbin bu düzensizlikleri görünüşte sağlıklı olan bazı kişilerin uykuda ölümlerini açıklayabilir. Yatmadan önce alınan alkol, uyku hapları ve yatıştırıcılar kas tonüsünü daha da azaltarak hava yolunu kapanmaya daha elverişli hale getirir. Obstrüktif uyku apneli insanların çoğunun solunumla etkileşen belirgin bir fiziksel anormalliği yokken bazılarında, bu duruma katkıda bulunacak bazı anormallikler olabilir. Bazı insanların çenesi normalden daha küçüktür, dilleri, bademcikleri daha büyüktür. Bu durumların birçoğu aynı kişide bulunabilir. Obstrüktif uyku apnesi aşırı kilolu erkeklerin hastalığıdır. Kadınlık hormonları ve farklı boğaz anatomisi kadınları menapoza kadar korur. Daha sonraki yıllarda her iki cins arasındaki fark, hiçbir zaman kaybolmamasına rağmen daralır.

Santral uyku apnesi:

Uyku apnesinin bu çeşidinde hava yolu açık kalabilir, fakat diyafram ve göğüs kasları kasılmaz. Oksijen seviyesinin düşmesi beyine bir sinyal göndererek kişiyi uyandırır ve solunumu tekrar başlatır. Santral uyku apnesi, insanlar yaşlandıkça daha sık görülür ve büyük olasılıkla altmış yaşın üzerindeki her dört kişiden biri uykuda solunum bozulması problemini yaşamaktadır. Çoğu için problem çok can sıkmaz. Konjestif kalp yetmezliği veya nörolojik hastalığı olan kişilerde daha sık ve daha şiddetli olabilir. Santral uyku apneli kişiler obstrüktif uyku apneli kişilere nazaran sık uyanmaların daha farkındadırlar.

Mikst uyku apnesi:

Apnelerin zaman zaman obstrüktif zaman zaman da santral tip olduğu, obstrüktif ve santral uyku apnesinin karışımı bir uyku apnesidir.

DOKTORUNUZ NELERİ BİLMEK İSTER:

Doktorunuz hastanın uyku ve uyanıklıktaki davranışları hakkında kişinin yatak arkadaşıyla ya da diğer ev üyeleriyle konuşmak isteyebilir ve tıbbi özgeçmişinizi ister. Uyku apnesinden şüphelenen doktor, hastayı daha ileri tetkikler için bir uyku laboratuarına sevk edecektir. Buradaki uzmanlar problemi değerlendirecek ve uykunun çeşitli yönlerini izlemek için hastanın uyku laboratuvarında bir yada iki gece geçirmesini isteyeceklerdir. Gece boyunca yapılan çalışma hastanın uyku apnesi olup olmadığını, ne tür bir apnesinin olduğunu, ne kadar ciddi olduğunu ve en iyi tedavi yöntemlerini belirleyecektir. Laboratuarda hastanın uyuyacağı gece, hastaya normal uyku zamanından bir saat evvel gelmesi istenir. Teknisyenler beyin dalgalarını, kas aktivitesini, bacak ve kol hareketlerini kalp ritmini ve diğer vücut fonksiyonlarını kaydetmek için vücudun çeşitli bölümlerine küçük elektrotlar yerleştirirler. Her uyku hastalıkları merkezi, hastanın solunumunun değişik yönlerini değerlendirmek için çeşitli cihazlarla birlikte ağız ve burunu kapatan hafif bir maske de kullanılabilir. Bu testler, eğer apne olursa bunları dökümante etmeye yarar. Karına ve gögüse elastik bantlar yerleştirir

TEDAVİNİN SAĞLADIKLARI:

Uyku apneli pekçok insan hem genel tedbirlerden hem de özel tedavilerden fayda görür. Kilo kaybı uyku apnesinin tedavisine yardımcı olabilir. Kısmi kilo kaybı bile uykudaki solunumu düzeltrek uykuyu daha dinlendirici ve kişiyi ertesi gün daha az uykulu yapar. Uykudan 2 saat önce alkol alınımından kaçınmak gerekir. Alkol solunumu deprese eder ve apnelerin hem daha sık hemde daha şiddetli olmasına neden olur. Alkol aynı zamanda sadece, horlayan insanlar da apnelere yol açar. Uyku hapları kullanmaktan kaçının uyku hapları solunumu deprese ederek uyku apnesinin daha kötüleşmesine neden olur. Tabi bunun istisnaları olacaktır, bu konuda doktorunuza danışınız. Bütün ilaçları kullanırken dikkatli olmalısınız. Başağrıları, anksiyete ve diğer yaygın problemler için kullanılan ilaçlar uykuyu ve solunumu etkileyebilirler. Bazı insanlar yalnızca sırt üstü yattıkları zaman apneleri olur. Arkaya yerleştiriln yastıklar yada pijamanın arkasına iliştirilen tenis topu kişinin yan tarafına yatmasını kolaylaştıracaktır. Burundaki konjesyonu azaltmak için kullanılan ilaçlar hem horlamayı hem de apneleri azaltma da yardımcı olabilir.

SPESİFİK TEDAVİ: Sürekli Pozitif Hava yolu Basıncı( CPAP):

Bu çok etkili tedavide uyku sırasında bir maske buruna takılır. Bir hava kompresöründen gelen basınç, havanın burun pasajlarından geçerek hava yoluna girmesini kolaylaştırır. Bu basınç hava yolunu açık tutar ve kişinin normal olarak uyumasını ve soluk almasını sağlar. CPAP esas olarak obstrüktif uyku apnesinin tedavisinde kullanılmasına rağmen merkezi apnesi olan bazı hastalara da faydalı olduğuna dair çalışmalar vardır. CPAP’ı deneyen hastaların yaklaşık %60-70′i bu cihazı kullanabilirken geri kalanı bu cihaza tahammül edememektedir. Oral Uygulamalar: Çeneyi, dili ve yumuşak damağı öne getirerek hava yolunu açmak için geliştirilen cihazlar bazı hastalara faydalı olabilirler. Cerrahi: Cerrahi uyku sırasında solunumu tehlikeye düşürebilen fiziksel anormallikleri düzeltebilir. Bu anormallikler; büyümüş bademcikler ve adenoidler(çocuklarda yaygındır), burun polipleri, burun kemiği eğrilikleri ve yumuşak damak ve çenenin gelişim bozuklukları olabilir. Uvulapalatofaringo plasti (UPPP) diye bilinen bir teknik kullanılabilinir. Bu teknikte, cerrah uyku sırasında hava yolunu tıkayabilen boğazın arka kısmındaki fazla dokuyu alır. Çalışmalar bu ameliyatı geçiren kişilerin yarısının bu uygulamadan faydalandığını göstermiştir. Bazı hastalar yutkunurken sıvının buruna kaçması gibi olumsuz yan etkiler bildirmişlerdir. Şiddetli obstrüktif uyku apnesi olan kişilerde trakeostomi gerekebilir. Bu işlem trakeada(soluk borusu) bir delik açmaktır. Bu deliğe yerleştirilen tüp kişi uyanıkken kapalı kalarak kişinin normal üst solunum yolundan normal bir şekilde konuşup soluk almasına izin verir. Uykadayken tüp açılır, dolayısıyla hava boğazdaki tıkanıklığı pas geçerek direkt olarak akciğerlere gelir. Uyku apnesinin tedavisinde tek başına destek oksijen kullanımına nadiren ihtiyaç duyulur.

Ancak mevcut akciğer veya kalp hastalığı sebebiyle oluşan düşük oksijen seviyesini düzeltmek için CPAP sistemine oksijen ilave edilebilinir. İlaç tedavisinin uyku apnesinde kullanılımı genellikle sınırlıdır. Bazı tür santral apnede veya obstrüktif uyku apnesinin hafif vakalarında yardımcı olabilir.

TEDAVİ:

  • Kilo kaybı uyku apnesinin tedavisine yardımcı olabilir. Kısmi kilo kaybı bile uykudaki solunumu düzelterek uykuyu daha dinlendirici ve kişiyi ertesi gün daha az uykulu yapar.
  • Uykudan 2 saat önce alkol alınımından kaçınmak gerekir. Alkol solunumu deprese eder ve apnelerin hem daha sık hem de daha şiddetli olmasına neden olur. Uyku apnesinin en etkili tedavi yöntemi Sürekli Pozitif Havayolu Basıncı ( CPAP ) uygulamasıdır. Bu çok etkili tedavide, uyku sırasında bir maske buruna takılır. Bir hava kompresöründen gelen basınç, havanın burun pasajlarından geçerek hava yoluna girmesini kolaylaştırır. Bu basınç hava yolunu açık tutar ve kişinin normal olarak uyumasını ve soluk almasını sağlar. CPAP esas olarak obstrüktif uyku apnesinin tedavisinde kullanılmasına rağmen merkezi apnesi olan bazı hastalara da faydalı olduğuna dair çalışmalar vardır. CPAP’ı deneyen hastaların yaklaşık %60-70′i bu cihazı kullanabilirken geri kalanı bu cihaza tahammül edememektedir.
  • Oral Uygulamalar: Çeneyi, dili ve yumuşak damağı öne getirerek hava yolunu açmak için geliştirilen cihazlar bazı hastalara faydalı olabilirler.
  • Cerrahi Tedavi: Operasyon uyku sırasında solunumu tehlikeye düşürebilen fiziksel anormallikleri düzeltebilir. Bu anormallikler; büyümüş bademcikler ve adenoidler (çocuklarda yaygındır), burun polipleri, burun kemiği eğrilikleri ve yumuşak damak ve çenenin gelişim bozuklukları olabilir.
  • Uvulapalatofaringioplasti (UPPP) diye bilinen bir teknik kullanılabilinir. Bu teknikte cerrah uyku sırasında hava yolunu tıkayabilen boğazın arka kısmındaki fazla dokuyu alır. Çalışmalar bu ameliyatı geçiren kişilerin yarısının bu uygulamadan faydalandığını göstermiştir. Bazı hastalar yutkunurken sıvının buruna kaçması gibi olumsuz yan etkiler bildirmişlerdir.
  • Şiddetli obstrüktif uyku apnesi olan kişilerde trakeostomi gerekebilir. Bu işlem trakeada bir delik açmaktır. Bu deliğe yerleştirilen tüp kişi uyanıkken kapalı kalarak kişinin normal üst solunum yolundan normal bir şekilde konuşup soluk almasına izin verir. Uykudayken tüp açılır, dolayısıyla hava boğazdaki tıkanıklığı pas geçerek direkt olarak akciğerlere gelir.
  • İlaç Tedavisi: İlaç tedavisinin uyku apnesinde kullanılımı genellikle sınırlıdır. Bazı tür santral apnede ve obstrüktif uyku apnesinin hafif vakalarında yardımcı olabilir.

2) INSOMNİA ( Uykuya dalma veya uykuyu sürdürme güçlüğü)

Uykuya dalmada veya uykuda kalmadaki güçlük yetişkin her 3 Amerikalıdan birinin sorunudur. Uykuya dalmadaki veya uykuyu sürdürmedeki güçlük genel olarak insomnia olarak tanımlanır. İnsomnia kişinin uykusunu berbat ettiği gibi uyanık olduğu zamanı da berbat eder. Çünkü pek çok insan ertesi gün uykuludur ve kötü bir geceden sonraki günde kişi konsantrasyon güçlüğü yaşar. İnsomnia her yaştan insanı etkiler, çoğunlukla bir veya iki gece fakat bazen haftalar, aylar, hatta yıllar boyunca sürebilir .

UYKUSUZLUĞA NE SEBEP OLUR? NE YARDIM EDER?

Uykusuzluk bir belirtidir, ateş gibi mide ağrısı gibi. Bunun sebebleri şunlardır:

Psikolojik faktörler:

Uykusuzluğa yatkınlık: Bazı insanların stres anında uykusuzluğa eğilimleri artar. Diğer bazı insanlarda hazımsızlık baş ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkar.

Sürekli stres: Mutsuz evlilik, kronik hasta bir çocuğa sahip olmak yada mutsuz iş gibi problemleri olan insanlar sıklıkla kötü uyurlar. Tıbbi danışmanlık, bu insanların mevcut problemlerine yeni bir bakış açısı kazanmalarında ve hayatlarını kontrol etmede yardımcı olur.

Psikiatrik problemler: Uykusuzluk, özellikle de arzu edilenden daha erken uyanmak depresyonun en yaygın semptomlarından biridir. Anksiyete, şizofreni yada diğer psikiatrik hastalığı olan insanlar da kötü uyuyabilir.

Tedavi: Hastalığın tedavisi tıbbi tedavi veya psikoterapiyi içerecektir ve sıklıkla uykunun kalitesini iyileştirir.

Yaşam Biçimi: Uyku zamanına yakın kafein alınması uykunun başlangıcı ile etkileşmese bile daha sonra, uykuda uyanmaları etkileyecektir. Nikotin de bir stimülandır. Sigara içenlerin içmeyenlere göre uykuya dalmaları daha uzun sürebilir. Sık kullanılan bazı ilaçların içindeki maddeler ki, bunlar reçete ile satılmayan ilaçlar da olabilir. Astım, zayıflatıcı ve grip için kullanılan ilaçların içindeki bazı maddeler uykuyu bozabilir.

Alkol Kullanılımı: Akşam yatmadan önce alınan bir kadeh içki uyumayı kolaylaştırabilir Fakat daha sonra uykuyu daha fragil hale getirecek yani uykunun kalitesini bozacaktır.

Düzensiz saatler: Hafta sonlarında geç saatlere kadar uyanık kalmak ve vardiyalı çalışmak uykunun kalitesini bozar. Düzenli saatler vücudun belli saatlerde uyumasına ve diğer zamanlarda uyanık kalmasına yardımcı olur.

İnaktif Davranış: Sessiz yada sınırlı bir yaşam biçimi olan insanlar geceleyin uykuya dalmada zorluk çekebilir Çünkü gün boyunca aktif olmadıkları için gece olunca uykuya dalmada güçlük çekerler.

Öğrenilmiş Uykusuzluk: Tipik olarak stres zamanında uykusu bozulan insanlar ertesi gün iyi bir performans gösteremeyecekleri konusunda endişelenirler. Geceleyin uyumak için çok fazla gayret gösterirler, maalesef bu bilinçli çaba kişiyi daha uyanık yapar ve yeni bir takım endişeli düşüncelere yol açar. Yatak odasında veya içinde, çevresindeki aktiviteler pijamaları giymek, ışıkları kapatmak veya battaniye veya yorganı çekmek gibi yatak odası aktiviteleri kişinin uyanık kalmasını destekler. Kendi yataklarında uykuya dalmada zorluk çeken insanlar uyumak istemedikleri zamanlarda, araba kullanırken, kitap veya gazete okurken veya televizyon seyrederken uykuya dalarlar. Kötü uyku ayda birkaç kez bile olsa kötü bir uyku paterni teşkil eder. Çünkü kişi uykusunun kötü olacağı konusunda birtakım tahminlerde bulunur. Bu tür uykusuzluğun tedavisi uyku alışkanlığını iyileştirmek ve buna eşlik eden anksiyeteden kurtulmakla olabilir.

Uyku haplarının aşırı veya yanlış kullanılımı: Uyku hapları eğer her gece kullanılırsa birkaç hafta sonra artık uykuya yardım edici etkisi ortadan kalkar. Kullanımına aniden son vermek ise uykunun geçici olarak daha da kötüleşmesine yol açar. Bu problem uyku haplarının kullanımını dereceli olarak gittikçe azaltarak üstesinden gelinir.

Çevresel Faktörler: Dışarıdaki trafik, uçaklar ve diğer sesler uykuyu bozabilir. Kişiyi tümüyle uyandırmasa da bu tür sesler uykuyu bozabilir.

Işık: Gözler kapalı bile olsa ışık göz kapağından geçer.

Fiziksel Hastalıklar: Uyku esnasında solunumun tekrarlanan bir şekilde kesilmesi uyuyan kişiyi gece boyunca bir kaç kez hatta birkaç yüz defa uyandırabilir. Bu duraksamalar 10 sn kadar kısa olabilir ve sonuç olarak sabahleyin hatırlanmaz. Ancak bu kısa süreli solunum duraksamaları uykuyu bozmak için yeterlidir. Uyku esnasında solunumun ciddi bir şekilde bozulması ki buna uyku apnesi denir, uyanıkken solunumları düzgün olan insanları etkileyebilir. Solunum için gerekli kasların aşırı gevşemesi yada beynin solunumu kontrol eden kısımlarındaki bir problem uyku esnasında olabilir. Solunum ve uyku bozukluklarının, ilerleyen yaşla birlikte görülme insidansı artar. Vakaların çoğu hafiftir ve tedavi gerektirmez. Genellikle uyku hapı kullanmaktan kaçınmak mantıklı olur. Çünkü solunum problemlerini uyku hapları daha da kötüleştirir.

3) NARKOLEPSİ

Narkolepsi santral sinir sisteminin uyku ve uyanıklılığı kontrol eden kısımlarının hastalığıdır. Narkolepsili kişilerin uykupatterni normal insanlarınkinden farklıdır. Tedavi: Narkolepsi tümüyle tedavi edilememesine rağmen belirtileri tamamen kontrol edilebilir. Sonuç olarak, narkolepsili bir kişi oldukça normal bir hayat sürebilir. Çünkü belirtilerin derecesi her insanda farklı olduğu için hasta ve uyku uzmanı bir tedavi planı için birlikte çaba göstermelidir. Her tedavi planının çeşitli önemli yönleri olacaktır. İlaçla tedavi, davranış tedavisi ve hastanın çevresinin kontrolü söz konusu olabilir. Tıbbi Tedavi: Narkolepsili pek çok insan uyanık kalmak için kafein içeren çeşitli hapları denemişlerdir. Bu ilaçlar herzaman işe yaramaz ve tehlikeli olabilir. Doktorlar aşırı gündüz uykuluk halini, katapleksiyi ve uyku bozukluğunu kontrol edecek ilaçlar yazacaklardır. Davranış Tedavisi: Narkolepsinin en etkin tedavisi yalnızca tıbbi tedavi değildir. Aynı zamanda hayat stilinide ayarlamadır. Şu tavsiyeler çok önemli iyileşmeler sağlayabilir. Çok katı bir uyku uyanıklık takviminin takip edilmesi, her gün aşağı yukarı aynı saatte uyuyup aynı saatte kalkılması, günde gerektikçe 1 yada 2 kısa şekerleme yapılması, fiziksel aktivitenin artırılması, sıkıcı ve tekrarlayıcı işlerden kaçınılması, araba sürmek, yüzmek, yemek yapmak gibi tehlikeli olabilecek aktivitelerden kaçınılması gibi.

Çevrenin Kontrol Edilmesi: Narkolepsi, eğer hastanın tanıdıkları, ailesi ve iş arkadaşları hastalığı anlamazsa çok yıkıcı olabilir. Gündüz uykululuk hali yanlışlıkla tembellik, depresyon veya yeteneksizlik olarak algılanabilir. Katapleksinin belirtileri ve uyanıkken görülen rüyalar yanlışlıkla bir psikiatrik problem gibi görülebilir. Aile desteği hastanın hastalığı ile başa çıkmasının en önemli basamağıdır.

kaynak: mailce.com


Ekleyen:Ümit SERT
Kaynak:(Alıntıdır)
Aradığınız Dokümanı Bulamadıysanız, Farklı Araştırmalar Yapmak İstiyorsanız Site İçi Arama Yapabilirsiniz!

Ödev ve Araştırmalarınız için www.arsivbelge.com Sitesinde Kaynak Arayın:

Ödev ve Araştırmalarınız için Arama Yapın:
     Benzer Dokümanları İnceleyin
Çeşitli Hastalıklar Hakkında Bilgiler(5389)

Dolaşım Sistemi Hastalıkları(5372)

Akciğer ve Solunum Yolu Hastalıklarından Korunma Yolları(5370)

Akıl Hastalıkları Hakkında(5370)

Anne ve Bebekler için Uyku Tüyoları(5369)

          Tanıtım Yazıları
      
Türkçe İtalyanca ve Almanca Cümle Çevirisi İçin Birimçevir Sitesi

Esenyurt, Beylikdüzü ve Kartal Bölgelerinde Satılık Daire İlanları

Belge Çevirisi

Siz de Tanıtım Yazısı Yayınlamak İçin Tıklayın

Diğer Dökümanlarımızı görmek için: www.arsivbelge.com tıklayın.          

Siz de Yorum Yapmak İstiyorsanız Sayfanın Altındaki Formu Kullanarak Yorum Yazabilirsiniz!

Yorum Yaz          
Öncelikle Yandaki İşlemin Sonucunu Yazın: İşlemin Sonucunu Kutucuğa Yazınız!
Ad Soyad:
          
Yorumunuz site yönetimi tarafından onaylandıktan sonra yayınlanacaktır!