TANZİMAT DÖNEMİ EDEBİYATI
Hazırlayanlar: Nilay ATAÇ Buket MUTLU Ayşe Nur ÖZDEMİR Pınar LİMANLIK
Osmanlı Devleti yükselme devrinde kendi uygarlıklarının Batınınkinden daha üstün olduğuna inanmış ve batıda olan yenilik ve reformlara kayıtsız kalmıştır. Batı ile olan ilişkiler sadece siyasal alanda olmuş bunun dışında kültürel ve bilimsel hiçbir konuyla ilişki içinde olunmamıştır. Ama 17. yüzyıl sonu ile 18. yüzyıl başlarında ardı ardına gelen malubiyetler ve bunun sonucunda gelen toprak kayıpları Osmanlı’ya adeta bir takat gibi gelmiş ve önemsemedikleri yenilikleri kale almayıp uygulamadıkları Avrupa’nın kendisinden kat kat önde olduğunu fark etmiştir. Gerileme dönemine giren Osmanlı, Batının askerî teknolojisinin savaşın sonucunda oldukça etkili olduğunu anlamış ve askerî teknolojiyi öğrenip kendi sistemlerine uygulayabilmek için Avrupa’ya elçiler göndermeğe başlamıştır. Batının Osmanlı karşısındaki bu siyasal üstünlük bir süre sonra kendini farklı alanlarda da göstermiş ve zaman içinde halka da bu üstünlük yansımış olacak ki; halk arasında Batı özellikle Fransız taklitçiliği yayılmağa başlamıştır. Osmanlı aydınları Batıya gidip orada öğrendikleri her bilgiyi Osmanlı Devleti’nde uygulamağa çalışmışlar ve bunun için pek çok uğraş vermişlerdir. Bu arada Osmanlı her geçen gün biraz daha kötüleşip toprak kaybetmeğe devam etmiştir. Osmanlı’nın bu kötü durumundan faydalanmak isteyen Avrupalı devletler azınlıkları bahane ederek Osmanlı’nın iç işlerine müdahale etmeğe başlamışlar ve hatta tüm kontrolü ellerinde bulundurmuşlardır. Gerekli gördükleri yerde azınlıklara ayrıcalık verilmesini isteyerek sözde yenilik altında pek çok hak elde etmişlerdir. Bunlardan biri de 1839’da 2. Mahmut’tan sonra tahta çıkan Abdülmecit, Reşit Paşa’nın da etkisiyle yayınlanan Tanzimat Fermanı (Gülhane Hatt-ı Hümayun) adlı siyasal içerikli bir fermandır. Bu nedenle 1839’da başlayan bu döneme Tanzimat Dönemi denir. 2.Mahmut döneminin sonuna doğru Batıda görev yapan Osmanlı elçileri Avrupa’da kameralizm adlı sistemi keşfetmişlerdir. Millî (ulusal) devletlerin kurulmasında ve orta sınıfların güçlenmesinde etkili olan bu sistem bir yandan sınıfların güçlenmesinde etkili olan bu sistem bir yandan da feodalizmin kalan etkilerini yok etmeyi amaçlamıştır. Osmanlı aydınlarına kameralizmin en cazip gelen tarafı Osmanlı İmparatorluğu gibi dağınık ve çok uluslu bir ülkeyi birleştirme ihtimalinin olmasıydı. Osmanlı devlet adamları ise hala halk üzerinde bir ‘’Osmanlıcılık’’ bilinci oluşturabileceklerini düşünüyorlardı. Tanzimat’ı başlatanların (Mustafa Reşit, Ali Paşa, Fuat Paşa) bir türlü anlayamadıkları ya da kabul edemedikleri şeyi artık Batılı devletlerin sınırsız bir rekabet ve savaş içinde oldukları ve sömürgeci politikalarını gün geçtikçe daha da yaygınlaştırdıkları gerçeğidir. Osmanlı Devleti, 1838’den sonraki bütün ticari ve siyasi antlaşmalarda kendini savunup haklarını koruyamadığı gibi bu durum tarım ve endüstri alanlarına da sıçratılmıştır.
Makalenin tamamı için tıklayınız...
Ayrıca; CUMHURİYET DÖNEMİNDE EDEBİ ELEŞTİRİ Makalesi için tıklayınız.
|