Araştırma ve ödevleriniz için her türlü kaynağı ve dokümanı En Geniş Araştırma ve Ödev Sitesi: www.arsivbelge.com ile bulabilir ve İsterseniz siz de kendi belge ve çalışmalarınızı gönderebilirsiniz!
Her türlü ödev ve dokümanı
www.arsivbelge.com ile kolayca bulabilirsiniz!

Araştırmalarınız için Arama Yapın:


Araştırmalarınız için Arama Yapın:

  
                    

İdam ve Türkiyede idam cezası
www.arsivbelge.com
İdam ve Türkiyede idam cezası dokümanıyla ilgili bilgi için yazıyı inceleyebilirsiniz. Binlerce kaynak ve araştırmanın yer aldığı www.arsivbelge.com sitemizden ücretsiz yararlanabilirsiniz.
İdam ve Türkiyede idam cezası başlıklı doküman hakkında bilgi yazının devamında...
Ödev ve Araştırmalarınız için binlerce dokümanı www.arsivbelge.com sitesinde kolayca bulabilirsiniz.

İdam Cezası ve Türkiyede idam cezası

İdam, kanun gereği ölüm cezalarına çarptırılanlara uygulanan infaz işlemidir. Târihin çeşitli dönemlerde insanların inançlarına ve geleneklerine göre idam usulleri değişik uygulanmıştır. İlahi dinlere inanmayan kavimlerde bu, vahşet derecesine varacak şekilde uygulanmıştır. Diri diri yakmalar, diriyken derisini yüzmeler, kızgın yağa atmalar, kazığa gerilmeler, hayvan arkasından sürüklenerek parçalamalar, taş altında ezmeler ve daha akla gelmeyecek işkencelerle öldürülmeler idamın uygulama şekli olmuştur. Zamanımızda en çok uygulanan idam şekilleri ise; asma, elektrikli sandalyeye , gaz odalarında gaz ile boğma ve kurşuna dizme şeklindedir.

Ülmemizde ise T.C. Kânunu’nun suç saydığı yaklaşık 50 civarındaki fiillerden dolayı bu ceza verilmektedir. Bunun dışında, Askeri Ceza Kanunu’nda da idamı gerektiren bazı suçlar vardır. Türk Ceza Kânunu, îdamı; “Buna mahkum olan kimsenin asılması sûretiyle izalesi (ortadan kaldırılması)dir.” diyerek tarif etmiştir. Askeri Ceza Kanunu’na göre, bâzı durumlarda kurşuna dizilmek sûretiyle de infaz edilmektedir. İdam cezasının infazı, Yargıtay Yüksek Makamının kararının kesinleşmesinden sonra, TBMM’nin bu karar hükmünü bir kânunla kabul etmesine bağlıdır. 

İdam cezası, mahkumun mensub olduğu dîninin hususi günlerinde, mesela bayram, cuma, kandil gecelerinde infâz edilmez. Mahkumun beden hastalığı idamın infazına engel değildir. Yalnız akıl hastaları hakkındaki idam cezası, hasta iyileşinceye kadar infaz edilmez. Ayrıca hamile kadınlar da, doğum yapana kadar idam edilmezler. İdam edilen kimsenin cesedi, isterlerse ailelerine teslim edilir. Fakat merasim yapamazlar.

İdam cezasının cinayet suçlarından dolayı verilip verilmemesi hususunda lehinde ve aleyhinde öne sürülen fikirler hep tartışma konusu olmuştur. Lehinde olanlar, suç işleyenin diğerlerine ibret olduğu ve bir daha suç işlemesine imkan verilmediği, hayat boyu hapsetmektense, öldürmenin daha insani olduğu fikrini savunmuşlardır. Karşısında olanlar ise, herkese ibret olmadığı, bâzı adli hatalarla suçsuzların idam edilebileceği, idam cezası alanlarla almayan ülkelerde suç oranında bir değişme olmadığı, öldürmenin insani olmadığı görüşünü ileri sürmektedirler. Günümüzde idam cezası, başta Ülkemiz ve Avrupa ülkeleri olmak üzere pekçok ülke tarafından kaldırılmıştır. 

Asya ve Afrika'da bulunan demokrasilerde ise idam cezası halen yürürlüktedir. Demokratik olmayan ülkelerde idam cezasının kullanımı yaygındır. Ayrıca Avrupa kıtasında sadece Belarus, Rusya, Kazakistan ve Letonya'da idam cezası vardır. Ancak sadece Belarus idam cezalarını infaz ederken, Rusya ise aldığı moratoryum nedeniyle 1996 yılından beri idam cezası uygulamamaktadır. Kazakistan ve Letonya'da ise sadece özel durumlar için idam cezası yürürlüktedir.

Türkiyede İdam Cezası

Türkiye'de idam cezası, ilk önce 2002'de savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışındaki suçlar, 2004'te ise tüm suçlar için kaldırılmıştır. 5218 sayılı kanunla tamamen kaldırılmıştır.

Ekim 1984'ten itibaren mahkemeler tarafından verilen idam cezaları Meclis’te onaylanmadığı için infaz edilmemiş, 1991 yılında çıkarılan bir afla 500 civarında idam cezası dosyası, 10 yıl ağır hapse dönüştürülmüş ve 2002'deki yasayla da fiilen uygulanmamış olan tüm idam kararları, ömür boyu hapse dönüştürülmüştür.

1990'lı yıllarda birçok idam kararı verilmiştir ancak infaz edilememiştir. Bunlardan en önemlisi Abdullah Öcalan'ın 29 Haziran 1999'da idam cezasına çarptırılmasıdır. Cezası 25 Kasım 1999'da Yargıtay tarafından onandıysa da idam cezasının AB uyum yasaları ile kaldırılmasından dolayı cezası ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrilmiştir.

Türkiye’de 1920'de Meclisin kuruluşundan, 1984'te idam cezalarının fiilen kaldırılmasına kadar geçen 64 yıllık dönemde, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanan ve infazı gerçekleştirilen idam cezası kararı sayısı 712'dir. Bunlardan 15'i kadın hükümlüdür. Ancak bu rakama İstiklal Mahkemeleri'nin, Meclis’i devre dışı bırakarak aldığı idam kararları dahil değildir. Meclise gelmeden İstiklal Mahkemeleri tarafından verilen 1500 - 2000 civarında idam kararı bulunduğu tahmin edilmektedir.

Prosedüre göre mahkemeler tarafından verilen idam kararları Yargıtay’da onaylandıktan sonra Meclis’e gönderiliyordu. Meclis’in de idam kararını onaylaması halinde idam cezaları infaz ediliyordu. İnfaz kurallarına göre ölüm cezası hükümlünün mensup olduğu din ve mezhebin hususi günlerinde yerine getirilmiyor, hamile kadınlar doğum yapana kadar, akıl hastalığı tespit edilenler akli dengesi düzelene kadar idam edilmiyordu. 18 yaşından küçükler ve 65 yaşından büyükler hakkındaki idam cezası infaz edilmiyordu.

İnfazlar 1965 yılına kadar gündüzleri ve halkın izleyebilmesi için alenen ve belirli noktalarda İstanbul’da Sultanahmet Meydanı’nda, Ankara’da Samanpazarı’nda gerçekleştiriliyordu. 1965 yılında İnfaz Kanunu’nda yapılan düzenlemeden sonraki infazlar cezaevi avlularında, güneş doğmadan önce, gizli olarak yapılmıştır. Askeriyeye bağlı bir kişinin askeri suçtan dolayı aldığı idam cezası kurşuna dizilerek infaz edilirdi.Örneğin; Şeyh Said İsyanı ile bağlantıları olan Albay Cibranlı Halit, Molla Abdurrahman, Yusuf Ziya Bey, Teğmen Ali Rıza Bey, Faik Bey kurşuna dizilerek idam edildi.

Cumhuriyet tarihinin idamlarından başlıcaları şunlardır:

  • Şeyh Said İsyanı sonrasında Diyarbakır'daki Şark İstiklal Mahkemesi kısa süren bir yargılamadan sonra Şeyh Said ve 47 ayaklanma yöneticisi hakkında 28 Haziran 1925 günü ölüm cezası vermiş ve cezaları ertesi gün infaz ediliştir.
  • Haziran 1926'da yurt gezileri kapsamında bulunduğu İzmir'de Mustafa Kemal'e karşı yapılması tasarlanmış, tarihe İzmir Suikastı olarak geçen suikast girişimi ardından Ziya Hurşit ve arkadaşları İzmir İstiklal Mahkemesi'nde yargılanıp idam cezasına çarptırılmışlardıe. 14 Temmuz 1926'da 14 kişinin idam cezaları infaz edilmiştir.
  • 23 Aralık 1930 günü, İzmir'in Menemen ilçesinde, öğretmen-yedeksubay Mustafa Fehmi Kubilay'ın ve yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki'nin bir grup tarafından öldürülmesiyle başlayan, Menemen olayları sonrasında, Divan Harp Mahkemesinde yargılanan sanıklardan 28'i 3 Şubat 1931 gecesi Menemen'de idam edilmiştir.
  • 1920–1961 yılları arasında 11’i İstiklal Mahkemeleri tarafından olmak üzere toplam 16 milletvekili idam edilmiştir.
  • 27 Mayıs 1960 Darbesi'nden sonra darbe yönetimi döneminde Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan Yüksek Adalet Divanı'nda yargılanmış ve idam cezası almışlardır. Cezaları 17 Eylül 1961'de infaz edilmiştir.
  • 12 Mart 1971 Muhtırası da yarım darbe olarak nitelenmesine rağmen 17 kişiyi idama göndermiştir. 1971'in 18 Temmuz'u ile 28 Temmuz'u arasında -tamamı adli suçlu- 14 hüküm infaz edildi. Bunların içinde 25 Temmuz 1971'de İzmir'de asılan Kadriye Partici, Türkiye'de idam edilen son kadın hükümlü olmuştur. 12 Mart rejimin diğer 3 infazı ise 1968 kuşağının önde gelen devrimcilerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'dır. Üçü de 6 Mayıs 1972'de Ankara'da idam edildiler.
  • 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nden sonra, 54 kişinin idam cezası Meclis’te onaylandı bunların 50’si infaz edildi. Idam edilenlerin isimleri şöyledir:
  • Necdet Adalı (sol görüşlü) 7 Ekim 1980 Ankara
  • Mustafa Pehlivanoğlu (sağ görüşlü) 7 Ekim 1980 Ankara
  • Serdar Soyergin (sol görüşlü) 25 Ekim 1980 Adana
  • Erdal Eren (sol görüşlü) 13 Aralık 1980 Ankara
  • Cevdet Karakaş (sağ görüşlü) 4 Haziran 1981 Elazığ
  • Veysel Güney (sol görüşlü) 10 Haziran 1981 Gaziantep
  • Ahmet Saner (sol görüşlü) 25 Haziran 1981 İstanbul
  • Kadir Tandoğan (sol görüşlü) 25 Haziran 1981 İstanbul
  • Mustafa Özenç (sol görüşlü) 20 Ağustos 1981 Adana
  • İsmet Şahin (adli suçlu) 20 Ağustos 1981 İstanbul
  • Seyit Konuk (sol görüşlü) 13 Mart 1982 İzmir
  • İbrahim Ethem Coşkun (sol görüşlü) 13 Mart 1982 İzmir
  • Necati Vardar (sol görüşlü) 13 Mart 1982 İzmir
  • Fikri Arıkan (sağ görüşlü) 27 Mart 1982 Ankara
  • Sabri Altay (adli suçlu) 23 Nisan 1982 Adapazarı
  • Cengiz Baktemur (sağ görüşlü) 30 Nisan 1982 Elazığ
  • Şahabettin Ovalı (adli suçlu) 12 Haziran 1982 Sinop
  • Ednan Kavaklı (adli suçlu) 18 Haziran 1982 Ankara
  • Ali Bülent Orkan (sağ görüşlü) 13 Ağustos 1982 Ankara
  • Veli Acar (adli suçlu) 13 Ağustos 1982 Isparta
  • Eşref Özcan (adli suçlu) 19 Ağustos 1982 Kayseri
  • Halil Fevzi Uyguntürk (adi suçlu) 29 Aralık 1982 Afyon
  • Kazım Ergun (adli suçlu) 29 Aralık 1982 Akşehir
  • Muzaffer Öner (adli suçlu) 29 Aralık 1982 Amasya
  • Adem Özkan (adli suçlu) 13 Ocak 1983 Balıkesir
  • Hüseyin Çaylı (adli suçlu) 13 Ocak 1983 Afyon
  • Osman Demiroğlu (adli suçlu) 13 Ocak 1983 Isparta
  • Ahmet Mehmet Uluğbay (adli suçlu) 22 Ocak 1983 Akşehir
  • Ali Aktaş (sol görüşlü) 23 Ocak 1983 Adana
  • Duran Bircan (adli suçlu) 23 Ocak 1983 Denizli
  • Levon Ekmekçiyan (Asala) 28 Ocak 1983 Ankara
  • Ramazan Yukarıgöz (sol görüşlü) 29 Ocak 1983 İzmit
  • Ömer Yazgan (sol görüşlü) 29 Ocak 1983 İzmit
  • Erdoğan Yazgan (sol görüşlü) 29 Ocak 1983 İzmit
  • Mehmet Kambur (sol görüşlü) 29 Ocak 1983 İzmit
  • Ahmet Kerse (sağ görüşlü) 30 Ocak 1983 Gaziantep
  • Rıdvan Karaköse (adli suçlu) 5 Şubat 1983 Akşehir
  • Cavit Karaköse (adli suçlu) 5 Şubat 1983 Akşehir
  • Süleyman Karaköse (adli suçlu) 5 Şubat 1983 Akşehir
  • Fatih Laçinligil (adli suçlu) 24 Şubat 1983 Keşan
  • Fayık Güngörmez (adli suçlu) 24 Şubat 1983 Kilis
  • Mustafa Başaran (adli suçlu) 30 Mart 1983 Edirne
  • Hüseyin Üye (adli suçlu) 30 Mart 1983 Nazilli
  • Şener Yiğit (adli suçlu) 20 Nisan 1983 Isparta
  • Cafer Aksu Altıntaş (adli suçlu) 20 Nisan 1983 Ordu
  • Abdülaziz Kılıç (adli suçlu) 26 Mayıs 1983 Edirne
  • Halil Esendağ (sağ görüşlü) 5 Haziran 1983 İzmir
  • Selçuk Duracık (sağ görüşlü) 5 Haziran 1983 İzmir
  • İlyas Has (sol görüşlü) 6 Ekim 1984 İzmir
  • Hıdır Aslan (sol görüşlü) 25 Ekim 1984 Burdur

Ekleyen:Yahya Polatkan
Kaynak:(Alıntıdır)
Aradığınız Dokümanı Bulamadıysanız, Farklı Araştırmalar Yapmak İstiyorsanız Site İçi Arama Yapabilirsiniz!

Ödev ve Araştırmalarınız için www.arsivbelge.com Sitesinde Kaynak Arayın:

Ödev ve Araştırmalarınız için Arama Yapın:
     Benzer Dokümanları İnceleyin
Eleştiri ve Türkiyede Eleştiri(5360)

          Tanıtım Yazıları
      
Türkçe İtalyanca ve Almanca Cümle Çevirisi İçin Birimçevir Sitesi

Esenyurt, Beylikdüzü ve Kartal Bölgelerinde Satılık Daire İlanları

Belge Çevirisi

Siz de Tanıtım Yazısı Yayınlamak İçin Tıklayın

Diğer Dökümanlarımızı görmek için: www.arsivbelge.com tıklayın.          

Siz de Yorum Yapmak İstiyorsanız Sayfanın Altındaki Formu Kullanarak Yorum Yazabilirsiniz!

Yorum Yaz          
Öncelikle Yandaki İşlemin Sonucunu Yazın: İşlemin Sonucunu Kutucuğa Yazınız!
Ad Soyad:
          
Yorumunuz site yönetimi tarafından onaylandıktan sonra yayınlanacaktır!