Araştırma ve ödevleriniz için her türlü kaynağı ve dokümanı En Geniş Araştırma ve Ödev Sitesi: www.arsivbelge.com ile bulabilir ve İsterseniz siz de kendi belge ve çalışmalarınızı gönderebilirsiniz!
Her türlü ödev ve dokümanı
www.arsivbelge.com ile kolayca bulabilirsiniz!

Araştırmalarınız için Arama Yapın:


Araştırmalarınız için Arama Yapın:

  
                    

Zararlı Maddeler ve Bu Maddelerin Vücuda Verdiği Zararlar
www.arsivbelge.com
Zararlı Maddeler ve Bu Maddelerin Vücuda Verdiği Zararlar dokümanıyla ilgili bilgi için yazıyı inceleyebilirsiniz. Binlerce kaynak ve araştırmanın yer aldığı www.arsivbelge.com sitemizden ücretsiz yararlanabilirsiniz.
Zararlı Maddeler ve Bu Maddelerin Vücuda Verdiği Zararlar başlıklı doküman hakkında bilgi yazının devamında...
Ödev ve Araştırmalarınız için binlerce dokümanı www.arsivbelge.com sitesinde kolayca bulabilirsiniz.

Zararlı Maddeler ve Bu Maddelerin Vücuda Verdiği Zararlar

Alkolün Vücuda Verdiği Zararlar

Alkolün Vücuda Verdiği Zararlar Nelerdir? Alkol insan sağlığını ve toplum düzenini çok ciddi olarak bozmakta ve insan sağlığı üzerinde geri dönülmez hasarlara neden olmaktadır.

Alkolün en fazla tahribata neden olduğu organ beyindir. Alkolün doğrudan etkisi mantıklı düşünme, karar verme ve hareket etme yeteneklerini bozmasıdır. Bu etkiler, alkol alımının hemen ardından görülür ve ciddi kazalar, yaralanmalar ve hatta ölümlere neden olmaktadır. Alkol hafızayı zayıflatır. Alkol beyin hücrelerini öldürdüğü için zamanla beyin küçülür Erken yaşlanma ve bunamaya yol açar.

Alkol kullanan kişilerde uyku bozuklukları ve uzun süre uyusalar bile yorgun kalkma şikayetleri sık görülür.

Göze giden görme sinirlerinde tahribata neden olarak, zamanla körlüğe kadar varabilecek hasarlara neden olur.

Mide ve yemek borusunu tahriş eder. Gastrit ve ülser oluşumuna yol açar. Vitaminlerin ve diğer besin maddelerinin vücut tarafından emilmesine engel olur. Vücut direnci ve sağlığı bozulur.

Baş ağrısı ve ağız kuruluğu yapar. Vücudun aşırı su kaybetmesine neden olur.

Kanser riskini çok büyük oranda arttıran alkol, yemek borusu, gırtlak, mide ve pankreas kanserlerinin en önemli nedenlerinden biridir.

Kadınlarda adet düzensizliği, erkeklerde iktidarsızlık yani sertleşme sorunları ve anne karnındaki bebeklerde de çok ciddi fiziksel ve zihinsel bozukluklara yol açar.

Kalp hastalıklarına neden olur. Kalpte ritim bozukluğu, kalp yetmezliği gibi sorunlara yol açmasının dışında damar kireçlenmesine de neden olmaktadır. Alkolü az miktarlarda alanlarda da kalp ve damar hastalıkları riski artmaktadır.


Yaralanmalarda, kanın pıhtılaşmasını önlediği için, ciddi kan kaybına yol açar.

Alkol donmayı hızlandırır. Alkol alan kişi vücudunda yalancı bir sıcaklık hisseder, oysaki bu, vücudun hızla ısı kaybettiğinin işaretidir

Karaciğeri harabeder.

Alkol, diğer uyuşturucuların etkisini arttırdığı için alkol ile uyuşturucuyu aynı anda kullanan kişilerde çok tehlikeli sonuçlara yol açmaktadır.

Ayrıca, tedavi amacıyla kullanılan tıbbi ilaçlarla birlikte alkol kesinlikle kullanılmamalıdır.

Evet, alkolün azı da çoğu da vücuda çok ciddi zararlar verir. Bu nedenle, insan hem kendine hem de sevdiklerine bu kötülüğü yapmamalıdır




Gıda Katkı Maddeleri

Tüketime sunulan veya sunulacak olan gıdaların görünüm ve lezzetlerini tüketicinin arzu ettiği duruma getirmek, bozulmalarını önleyerek, gıdaların raf ömrünü uzatmak amacıyla gıdalara tüketime sunulmadan önce bilinçli ve amaçlı olarak ilave edilen maddelere GIDA KATKI MADDELERİ denmektedir .



Gıda katkı maddeleri;

Sağlık Bakanlığı nın gıda katkı maddeleri yönetmeliğinde şu şekilde tanımlanmıştır :

"Normal koşullarda tek başına tüketilmeyen ya da tipik besin bileşeni olarak kullanılmayan, tek başına besleyici değeri olmayan ve besinin üretilmesi, işlenmesi, hazırlanması, ambalajlanması, taşınması, depolanması sırasında teknolojik amaçla ya da beklenen sonucu elde etmek için ürüne ya da bir öğesini elde etmek için yan ürüne doğrudan ya da dolaylı olarak ve bilinerek katılan maddelerdir" . Gıdalara hile ve besin değerini arttırmak amacıyla katılan maddeler ise GKM değildir.

GKM nin Kullanımında Genel Koşullar

GKM gıdalara bilinçli ve amaca yönelik olarak katılmaları yanında, aşağıda sıralanan koşullara uygun kullanılmak zorundadırlar .

- Gıda katkı maddelerinden hiçbiri, hangi amaçla gıdaya katılmış olursa olsun insan sağlığına zarar vermemelidir. Kullanılacak katkı maddesi hakkında analiz sonuçları ve kullanılma miktarları bilinmelidir.

- GKM katıldığı yiyecek ve karışımın besleyici değerine zarar vermemeli, besin değerini azaltmamalı ve değiştirmemelidir. Gıdaların içerisinde bulunan vitaminleri tahrip etmemeli ve besinlerin emilimini azaltmamalıdır.

- Gıdaya katılması düşünülen veya istenilen GKM nin özellikleri hakkında bilgiler bulunmalı, bu konuda in-vivo ve in-vitro deneyler yapılmalıdır. Katkı maddesi olarak kullanılan maddeler belirgin özelliklerine göre belirlenmeli ve belirlenen GKM nden başkası kullanılmamalıdır.

- Katılması düşünülen katkı maddesinin kantitatif analizini yapabilecek güvenilir analiz metotları bulunmalı ve bu analizleri yapacak, kontrol hizmetlerini yürütecek kurumlar olmalıdır. Ülkede bulunan laboratuvarlar GKM nin analizlerini yapacak koşullarda değil ise uluslararası kuruluşların inceleme sonuçlarından yararlanılmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü nün alt kuruluşlarından birisi olan Gıda Tarım Örgütü ve Dünya Sağlı Teşkilatının Gıda Katkı Maddeleri Eksper Komitesi (JECFA - Joint FAO / WHO Expert Committee on Food Additives) her yıl GKM ile ilgili toplantılar yapmakta ve bunları yayınlamaktadır. JECFA nın düzenlemiş olduğu toplantılarda GKM konusunda uzman ve yetkili ülke temsilcilikleri bulunmaktadır.

- Katkı maddesinin hangi gıdalara ne miktarda ve hangi amaçla katılabileceği GKM Kodeksinde belirtilmiş olmalıdır. Gıdaya belirlene miktarlardan fazlası katılmamalı ve üretimleri sırasında katkı maddesi kullanılan gıdalar sürekli denetlenmelidir.

- Katılan maddelerin açık ismi ve miktarı gıdaların üzerindeki etikette belirtilmelidir.
- Katkı maddesi, katıldığı maddelere homojen olarak dağılmış olmalı ve ürünün maliyetini arttırmamalıdır.

- Gıdaya katılan katkı maddesi gıdanın bozukluğunu maskeleyici ve tüketiciyi aldatıcı olmamalıdır.

- Bazı gıdalara, özellikle çocuk mamalarına ve diyet gıdalarına katılması düşünülen katkı maddesinin katkı maddesinin katılma koşulları ve miktarları özel izne tabi olmalıdır.

GKM nin Sınıflandırılması

A - Bozulmayı Önleyenler (Prezervatifler)
1. Antimikotikler (Küflenmeyi Önleyiciler)
2. Mikrop Antagonistleri (Bakteri Üremesini Önleyiciler)
3. Antioksidanlar (Oksidatif Bozulmayı, Acılaşmayı Önleyiciler)
4. Antibrowing Ajanlar (Enzimatik Bozulmayı Önleyenler)


B - Görünüm - Lezzet - Yapı ve Kaliteyi Geliştirenler
1. Boyalar ve Renklendiriciler
2. Tat, Koku Vericiler ve Arttırıcılar
3. Asit veya Baz Yapıcılar ve Nötralize Ediciler
4. Yapı (Texture) Geliştiriciler, Emülsifiyanlar

C - Diğerleri
1. Diğer Additifler
2. Solventler
3. Filtre Ediciler

E numara sistemine göre gıda katkı maddelerinin sınıflandırılması :

Hazır gıdaların paketleri üzerinde kullanım amaçlarına göre GKM nin kategorileri, bunu izleyen özel adlar ve "E(uropean)" numaraları ile belirtilir. "E" numaraları Avrupa Birliği ülkeleri tarafından GKM ne pratik bir kodlama yöntemi olarak getirilmiştir. "E" numaraları ve özel adları besinlerin dış satım ve iç alımları sırasında kolayca tanınmalarını sağlamaktadır .

"E" numara sistemi ile GKM nin temel işlevlerine göre sınıflandırılması şu şekildedir :
1. Renklendiriciler E 100 - 180
2. Koruyucular E 200 - 297
3. Antioksidanlar E 300 - 321
4. Emülsifiyer ve stabilizatörler E 322 - 500
5. Asit baz sağlayıcılar E 500 - 578
6. Tatlandırıcılar, koku verenler E 620 - 637
7. Geniş amaçlılar E 900 - 927

Günümüzde uygulanan üretim teknikleri sayesinde besin sektöründe verim artışı, kayıpların en aza indirilmesi, ürün kalitesinin arttırılması ve standardizasyonu, ürünlerin dayanma sürelerinin arttırılması ve değişik yeni besinlerin üretimi gibi uygulamalar gerçekleşmiştir. Tüm bu gelişmelerde GKM nin besin endüstrisinde kullanılması etkili olmuştur. Yasalarla kontrol edilen GKM nin kullanım alanları şu şekildedir :

1. Renklendiriciler : Boyalar ve pigmentler, besinlerin işlenmeleri sırasında kaybolan doğal renklerinin kazandırmak, tüketiciye çekici hale getirmek için besinlere katılırlar.

2. Koruyucular : Besinlerin mikrobiyal bozulmalarını önlemek için katılırlar.

3. Antioksidanlar : Yağların bozulmalarını, acılaşmalarını önlemek için kullanılmaktadır.

4. Emülsifiyerler ve Stabilizörler : Emülsifiyerler, yağlarla suyun karışımını sağlamak için kullanılmaktadır. Stabilizörler, emülsiyonların dayanıklı hale getirilmelerini ve bileşenlerine ayrılmalarını önlemek için kullanılırlar.

5. Tatlandırıcılar : Şekerden daha tatlı olan bu maddeler çok düşük miktarlarda ve besinleri tatlandırmak için kullanılırlar.

6. Geniş Amaçlı GKM : Bunlar aroma vericiler, çözücüler, polifosfatlar gibi geniş amaçlı olarak kullanılan GKM dirler.

  1. GKM NİN SAĞLIK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

    Son yıllarda besin maddeleri çok çeşitlenmiş ve üretimde kullanılan GKM nin sayıları büyük bir hızla artmıştır. GKM lerinin kullanımı yasalarla düzenlenmektedir. Bu düzenlemelerin amacı, besinlerde kullanılan GKM nin kötü kullanımını ve sağlık üzerinde oluşabilecek tehlikeleri önlemektir. GKM nin yasallık kazanabilmesi için, akut, kronik, farmakolojik deneylerin, fare dışında iki değişik hayvanın üzerinde yapılmış olması zorunludur. Besinlere katılacak miktarın (ADI : Acceptable Daily Intake) hayvanlarda hiç bir toksik etki göstermeyen en yüksek dozun 1/100, bazen 1/200 kadarı olması gereklidir .

    Besinlerde kullanılan GKM nin beslenme kalitesini sağlaması, kalite ve dayanıklılığı gerçekleştirerek artık oranında bir azalma sağlaması, işlenmeye yardımcı olması aranan özelliklerdir. Bir GKM işleme ve üretim hatalarını gizlememeli, tüketiciyi aldatmamalı ve bir besinin besleyici değerini düşürmemelidir .

    Bazı GKM ne duyarlı olan insanlar reaksiyon verebilirler. Avrupa da nüfusun %0.03-0.10 unun GKM ne karşı duyarlı olabileceği saptanmıştır. Renklendiricilerden bazıları astım, deri döküntüleri, hiperaktivite ve migrene yol açabilirler. İzin verilen renklendiriciler ülkeden ülkeye değişebilir. Örneğin; Norveç ve İsveç besinlerdeki tüm yapay renklendiricilerin kullanımını yasaklamıştır .

    Aroma arttırıcı maddelerden bazıları baş dönmesi, çarpıntı yapabilir. Gut hastalığı olanlarla pürinden fakir diyet alması gerekenler bu GKM ni almamalıdır. Koruyucu maddeler, besinleri bakteri, küf, maya bozulmalarından korumak, raf ömrünü uzatmak, doğal renk ve aromayı korumak amacı ile kullanılırlar. Bu maddelerden en çok sucuk, salam, sosis ve pastırma gibi et ürünlerine konan nitrat ve nitrit tartışılmaktadır. Bunlar parlak, kırmızı pembe rengin sağlanması yanında, tuz ile birlikte Clostridium botulinum un çoğalmasını ve toksin oluşturmasını önlemektedir. Nitrat ve nitrit kanserojen nitrozo bileşiklerinin oluşumuna aracılık etmektedirler. Nitratın ADI değeri 0 - 5 mg/kg, nitritin ADI değeri ise 0 - 0.2 mg/kg olarak belirlenmiştir. Günlük aldığımız nitrat ve nitritin % 80 i su, sebze ve diğer doğal besinlerden, % 20 si ise GKM nden gelmektedir .

    GKM nin Miktarı Pişirme İle Değişikliğe Uğrar mı ?

    Hazır besinlerin avantajı, hazırlanmalarının kolay ve pişirilmelerinin hızlı olmasıdır. Dondurulmuş besinleri pişirmek için çözdürünce, kullanılan koruyucular ve antioksidanlarda azalma olur. Bunu önlemek için dondurulmuş besinler buzdolabının soğutma bölümüne veya serin bir odaya bırakılarak çözülmeleri beklenir. Böylece pişirmeden önce hiç buz kristali kalmamaktadır. Çözünen besinler hemen pişirilmeli, bir kereden fazla ısıtma işlemi uygulanmamalıdır .

    Değişik Ambalaj Teknikleri Kullanmakla GKM Azaltılabilir mi ?

    Sertifikalı renk katkı maddeleri kullanıldıkları besinlerde stabil özellik göstermekte, ürüne konuldukları miktarlarda zamana bağlı bir azalma görülmemektedir. Bu konuda yapılan bir çalışmada, 15 yıl süre ile depolanan besinlere konulan sertifikalı renk katkılarında miktar değişmesi saptanmamıştır. FD ve C Blue No:2 ve FD ve C Blue No gibi sertifikalı renk katkılarının dışında hiçbiri ışığa duyarlı değildir. Azo ve trifenil metan grubu boyalar ise kolaylıkla renksiz bileşiklere dönüşebilmektedir. Bunların özellikle çinko, kalay, alüminyum ve bakır gibi metallerle temas etmesi renk solmalarına yol açmaktadır. Ancak bu tür olayların önüne geçebilmek için yeni teknikler geliştirilmektedir. Örneğin gazlı içeceklerle diğerlerinde kullanılan sertifikalı boyaların solması, C vitamini kaynağı ve antioksidan olarak kullanılan askorbik asitten kaynaklanmaktadır. Bu olumsuz etkiyi ortadan kaldırmak için günümüzde EDTA adı verilen bileşik kullanılmaktadır .



    GKM KONUSUNDA ÇALIŞMA YAPAN KURULUŞLAR

    Uluslararası Durum

    Hızlı endüstrileşme ve kentleşme hazır yiyeceklere olan talebi arttırmaktadır. Bu talebin sonucunda da gıdalara çok değişik kimyasal maddelerin katılması uygulamaları başlamıştır. Bu durum tüketiciler arasında alerjik ve toksik reaksiyonların görülmesine neden olabilmektedir. Durumu gözleyen ve değerlendiren WHO ve FAO konu ile ilgilenilmesini kararlaştırmıştır. Birleşmiş Milletlere bağlı bulunan bu iki kuruluş 1956 yılında gıdalara katılan maddeler hakkında bilgi toplamaya ve bunları değerlendirmeye başlamıştır (Bağcı 1997). Kuruluşlar elde edilen verilere dayanarak katkı maddelerinin güvenilir düzeyde kullanılmaları hakkında hükümetlere önerilerde bulunmayı hedef almışlardır. Katkı maddeleri konusunda çalışmalar yapmak üzere WHO ve FAO, "The Joint Committee on Food Additive : JECFA" adı verilen eksperler komitesini kurmuşlardır. Bu komite 1962 yılından itibaren Dünya Codex Alimentarius Commission una önerilerde bulunan bir organ halinde çalışmalarını sürdürmektedir .

    Komite genelde aşağıdaki konularda çalışmalar yapmaktadır :

    - Gıdalara katılacak maddelerin izin verilen maksimum miktarlarını belirler ve onaylar.

    - Gıda katkı maddeleri ile ilgili listeleri hazırlayarak değerlendirir.

    - Gıdalarda katkı maddelerinin analizini yapabilmede kullanılan metodları gözden geçirerek standardize eder.

    - Gıdalarda kullanılan katkı maddelerinin sağlık üzerindeki zararları konusunda çalışmalar yapar, sağlık üzerinde olumsuz etkisi olan veya olduğu düşünülen katkı maddelerine geçici olarak izin verir. Analizler tamamlandığında ADI miktarını belirtir veya kullanımdan kaldırır.


    Türkiye deki Durum

    Bir ülkede katkı maddelerinin kullanımını düzenleyen Yasa, Yönetmelik ve kodekslerin kabul edilmesi kuşkusuz önemli bir Halk Sağlığı Hizmetidir. Bilimsel çalışmaların sonucunda JECFA tarafından kabul edilen ADI değerlerinden yararlanılarak her ülkenin sağlık otoriteleri katkı maddelerinin katılacağı gıdaları ve katılma miktarını kendi ülkelerinin koşullarına göre belirlemektedir. Ancak bundan çok daha önemli olan konu, katılmasına izin verilen maddelerin mevzuata uygun olarak kullanılıp kullanılmadığının sürekli kontrolüdür .

    - Katkı maddelerinin türü, katılabileceği gıdalar ile katılma miktarları yasa ve yönetmelikler ile düzenlenmektedir. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan Gıda Katkı Maddeleri Tüzüğü ile yürütülen bu işlemler, 28 Haziran 1995 tarihinde yürürlüğe giren 560 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı na devredilmiştir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığında ise GKM konusunda Gıda Kodeksi ve Beslenme Şube Müdürlüğünce çalışmalar yapılmaktadır. Üretim aşamasındaki kontrol ve GKM nin kullanımının denetimi Tarım ve Köyişleri Bakanlığına devredilmiş olmakla birlikte pazar aşamasındaki kontrol Sağlık Bakanlığına ve bazı bölgelerde Sağlık Bakanlığı ile birlikte yerel yönetimlere verilmiştir. GKM ile ilgili yasalarda ve kodekslerde gözönüne alınan temel koşul "Halkın sağlığının korunmasını ve ülkemizdeki gıda endüstrisinin gelişmesini sağlamaktır". Tüketime sunulan gıdalar tüketiciler için güvenilir olma niteliklerini kaybetmemelidir .

    - Her üretici firma yılda iki defa Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından denetlenmektedir. Bunun dışında herhangi bir şikayet veya şüphe durumunda ek denetlemeler yapılabilmektedir.

    - Ancak; gıdalardaki birçok katkı maddesinin çeşit ve miktarını geçerli yöntem ve tekniklerle analiz edebilecek laboratuarlar yeterli değildir. Bu konu ile ilgili olarak yeni uygulamalar gündemdedir. Özel, yetkilendirilmiş ve referans laboratuarların kurulması ile ilgili kanuni düzenlemeler üzerinde çalışılmaktadır. Özel laboratuvarlar gıda konusunda eğitimli kişiler tarafından kurulabilecek ve işletmelerin kendilerini denetim amacıyla işlev göreceklerdir. Yetkilendirilmiş laboratuarlar özel - devlet işbirliği ile kurulacak ve belirli sürelerde yapılması gereken analizlerin buralarda yapılabilmesi imkanı sağlanacaktır. Referans laboratuarlar tamamen resmi olacak ve meydana gelebilecek anlaşmazlıklarda hakem laboratuar olarak işlev görecektir.

    - Pek çok gıda maddesinin ambalaj ve etiketi üzerinde içerdikleri katkı maddeleri konusunda tüketiciye yeterli bilgi verecek mesajlar bulunmamaktadır.

    - Gıdalara katıldığı beyan edilen katkı maddelerinin miktarının mevzuata uygun olup olmadığı şüphelidir .

    Günümüzde GKM nin kullanımı kaçınılmaz bir gereksinimdir. Çok çeşitli olan ve değişik amaçlarla gıdalara katılan bu maddeler kimyasal bileşiklerdir ve önerilenden daha fazla miktarda tüketildiklerinde tümü insan ve hayvan organizması üzerinde sağlığı bozucu etkiler gösterebilmektedirler. Doğal katkı maddeleri de fazla tüketildiklerinde aynı derecede olumsuz etkiler gösterebilmektedirler. Bundan dolayı herhangi bir maddenin sağlık üzerindeki etkileri çok iyi planlanan ve uzun süreli hayvan deneyleri ile tespit edilmelidir.

    Kullanılmasına izin verilmiş bulunan GKM nin etkileri de toplumda epidemiolojik yöntemler kullanılarak yapılacak çalışmalar ile sürekli olarak izlenmelidir. GKM nin sağlık üzerine etkileri ancak gıdalara çok yüksek dozlarda katılmış olmaları sonucu veya uzun süreli olarak tek yönlü beslenme sonucu ortaya çıkmaktadır. GKM lerinin sağlık üzerindeki etkilerini ortadan kaldırmak veya en aza indirmek için bazı konulara dikkat etmek gerekmektedir .

    - Gıda üreticileri bilinçlendirerek üretimde kullanılması zorunlu olan katkı maddelerinin önerilenden fazla kullanılması engellenmeli.
    - Tüketici; özellikle adölesan, gebe, emzikli ve çocuklar GKM ve zararları konusunda aydınlatılmalı.

    - Tek yönlü beslenmeden kaçınmalı; yeterli ve dengeli beslenme unsurları sağlanmalı.

    - Günlük diyetin ancak çok az bir bölümü hızlı hazır yemeklerden oluşmalı veya mümkünse hızlı hazır yemekler diyete dahil edilmemeli.

    - Tüketicinin sağlıklı gıdalarla beslenme, eğitilme - bilinçlendirilme ve korunma hakları yerine getirilmeli.

    - Gıda üreticileri denetim altına alınmalı ve denetim mekanizması iyileştirilmelidir.

    - Tüketici gıda alırken gıdanın raf ömrüne ve içeriğine mutlaka dikkat etmelidir.

    - Adresi ve üretim kalitesi belirli olmayan gıdalar sadece fiyat avantajından dolayı tüketilmemelidir.


    Sigaranın Vücuda zararları Nelerdir?
    Sigaranın zararları hakında bilgi


    • Genel olarak bulunduğunuz ortamlarda kötü ve ağır koku yayılır.
    • Cildiniz bozulacağından cilt karalığı ve yaşlı gösterme belirtileri başlar.
    • Dişleriniz kirli ve pis görünümlü olmakla beraber, dişeti hastalıkları baş gösterecektir.
    • ağız ve yutakta tat alma eksikliği başlar ve Kanser riski artar.
    • Gırtlak ve nefes borusunda iltihaplanma, ses tellerinin zarar göstermesinden başka kansere yakalanma ihtimali fazlalaşır.
    • Kalp ve damarların görmüş olduğu zarar ve tahribattan dolayı kalp krizi damar tıkanıklığı, tansiyon yükselmesi gibi sakıncalar ortaya çıkar.
    • Beyinde felç, ileri yaşta bunama (Alzheimer) görülür. Her nefeste 50bin hücrenin ölümüne sebep olur.
    • Gözlerde katarakt ve ileri yaşta körlük meydana gelir.
    • Burunda koku alma duygusu azalır.
    • Akciğerlerde kansere yakalanma, bronşit ve amfizem gibi rahatsızlıklar meydana gelir.
    • Mide ve yemek borusunda karama, ülser ve kanser oluşumunu fazlalaşır.
    • Pankreas kanseri riski artar.
    • Rahim ve yumurtalıkta kısırlık, çocuk düşürme, sakat ve eksik doğum, erken menopoz, Rahim Kanseri gibi tehlikeler oluşur.
    • Testisler ve cinsel organlarda iktidarsızlık, ereksiyonda azalma, döllenme yetersizliği, kalıtımsal bozukluklar meydana gelir.
    • İdrar kesesinde mesane kanseri meydana gelir.
    • Ellerde, parmaklarda sararma, tırnaklarda, zayıflama görülür.
    • Kemik ve iskeletlerde kemik erimesi meydana gelir.
    • Kol ve bacak damarlarında çeşitli hastalıklar oluşur.
    • Kılcal damarlar, el ve ayaklardan başlayarak, kol ve bacaklara kadar tıkanıp bu organların kesilmesine (Burger hastalığı) kadar varan hastalıklar oluşur.
    • Vücutta, yorgunluk, uykusuzluk, ruhsal gerilim, stres, performans düşüklüğü, reflekslerde azalma oluşur.
    • Anne ve baba mirası olarak; Sigara içen babaların, çocuklarında kanseri önleyen gençliği yok olmaktadır. Hamileliğinde sigara içen hanımların bebekleri %10-15 eksik kilolu doğdukları gibi zeka eksiklikleri de görülür.
    • Burunda koku alma duygusu azalır.

    Tütün ve Sağlık
    Sigara tütününün içinde bulunan Madde türleri şöyledir:
    • Kansere yol açan maddeler
    • Kanseri ilerletenler
    • Zehirli maddeler
    • Uyarıcılar, zevk vericiler
    • Aromatik maddeler

    1961 yılında ünlü bir sigara firmasının yaptırdığı araştırmaya göre, sigara dumanı sağlık için çok zararlıdır ve içinde öldürücü zehirler barındırmaktadır.

    RJ Reynolds firmasından alan Rodgman’ın yaptığı 1962 yılına ait “Sigara ve Sağlık Problemlerinin Değerlendirilmesi isimli rapora göre:

    Sigaranın içinde kötü huylu tümör oluşumuna yol açan kimyasal maddeler bulunmaktadır. zararlı maddelerin etkisi istatistiksel olarak da kanıtlanmıştır, bu maddelerin zararı belli bir derecede uygun bir filtre kullanılmasıyla azaltılabilir.”

    1963 yılında yapılan bir araştırmaya göre:
    “Köpekler üzerinde yapılan deneylerde, sigara dumanına maruz bırakılan köpeklerin ciddi hastalıklara özellikle de bronşite yakalandığı görüldü. Bu hastalıklar kanser dönüşümü gösterdi.

    Köpek akciğerinde kanser oluşumuna sebep olan sigara, insan akciğerinde de kanser oluşumuna yol açacaktır.”

    Araştırmanın sonuçları sigaranın insan akciğerinde kanser oluşumuna yol açtığını kanıtlasa da, sigaralardaki bu riski azaltma yolu konusunda bir bilgi yoktur.”

    3 Nisan 1970 tarihli Amerikan Şirketinin raporuna göre:
    • Sigara dumanı biyolojik olarak aktiftir.
    • Nikotin kuvvetli bir farmakolojik bir maddedir. Tüm doktorlar ve kimyagerler bunu bilmekteler. Bu bir sır değil.
    • Sigara dumanı yoğunlaştırılarak farelerin sırtına zerk edildi ve hepsinde tümör oluştu.
    • Sitokrom oksidasyonun güçlü bir katalizörü olan Hidrojen siyanid metabolizmanın enerjisi ve hücreler için çok zararlı bir Enzim üretilmesine neden olur.
    • Sigaranın içinde bulunan nitrosaminlerde çok güçlü kansorejen maddelerdir.
    • Sigara dumanında önemli bir miktarda uçucu olmayan nitrosaminler mevcuttur.
    • Akrolein göze çok zararlı bir maddedir ve hücre zehirlenmesine yol açmaktadır.
    • Sigara dumanında çok önemli bir miktarda bulunmaktadır.
    • Sigara dumanında Polonium-210 madde si de mevcuttur.
    • Sigaranın yakıldığı anda çıkan dumanın biyolojik faaliyetleri hakkında çok az bilgi bulunmaktadır.
    • Birkaç yıldır sigaraya eklenmeye başlanan yeni katkı maddelerinin biyolojik aktivasyonu hakkında bilgi çok azdır.

    Sigaranın Neden Olduğu Hastalıklar
    Bağımlılık – Nikotin maddesinin bağımlılık yaratıcı özelliği eroininkine çok benzer.

    Sırt ve Bel Ağrısı – Sigara içmek, belle ilgili hastalıkların tedavisini engelleyen yegâne faktörlerden biridir. Bunun yanında normal insanlarda da zaman zaman şiddetli sırt ve bel ağrılarına yol açabilir. Bunun nedeni, sigara içen kişilerde vücudun, omurilikteki disklere çok zayıf miktarda Oksijen göndermesidir.

    Prostat Kanseri – Sigara içmek bütün bu tarz kanser türlerinin %40’ının nedenidir.

    Göğüs Kanseri – Sigara içen kadınlar içmeyenlere göre %75 daha fazla göğüs kanserine yakalanma riski taşır.

    Rahim Kanseri – Sigara içen kadınlar içmeyenlere göre 4 kat daha fazla rahim kanserine yakalanma riski taşır.

    Çocukluk Solunum Problemleri — Annesi ya da babası sigara içen çocuklar 6 kat daha fazla solunum yolu hastalıklarıyla karşılaşma riski taşır. (Soğuk algınlığı, kulak iltihapları, bronşit, bademcik problemleri, Astım ve de zatüre ‘ki bazen ölüme bile yol açar’)

    Şeker Hastalığı
    – Sigara içmek, vücudun insülün salgılama yeteneğini zamanla yok eder. Bu da şeker hastalığına yol açar.

    İlaca Karşı Bağışıklık - Sigara içenler belli bir ilacın etkili olması için çok daha büyük dozlarda o ilacı kullanmak zorunda kalır.

    Kulak Enfeksiyonları
    - Sigara içenlerin çocuklarının oititis hastalığına yakalanma riskleri vardır.

    Emphysema – Bu hastalığın yol açtığı ölümlerin %85’i sigara yüzünden olur. (ciğerlerdeki alveoller zamanla esnekliğini kaybeder. İlerleyen safhalarda, yoğun bir biçimde solunum zorluğu olur ve hasta solunum makinesine bağlanmak zorunda kalır.)

    Boğaz Kanseri – Boğaz kanseri vakalarının %80’ine sigara yol açar.

    Mide Kanseri
    – Sigara içenlerin mide veya Bağırsak Kanserine yakalanma riski içmeyenlere göre 2 kat daha fazladır.

    Kalp Hastalıkları
    – Sigara içenlerin kalp krizine yakalanma riski içmeyenlere göre 4 kat daha fazladır.

    Kısırlık – Çiftlerden sadece birinin sigara içmesi çocuk olmaması riskini 3 kat arttırır.

    Kangren – Akciğerler verimsizleştiği için, vücuda çok az oksijen yayılır. İnsan vücudu, bu çok az miktardaki Oksijeni mecburen iç organlara dağıtmak zorunda kalır. Bundan dolayı kalbe en uzak kısımlar olan parmak uçlarından itibaren hücreler süratle zincirleme olarak ölür. Çoğu zaman kollar ya da bacaklar kesilebilir.

    Karaciğer Kanseri – Karaciğer kanseri vakalarının % 80’i sigara yüzünden olur.

    Gırtlak Kanseri - Günde 25 tane sigara içiyorsanız 30 kat daha fazla gırtlak kanserine yakalanma riski taşırsınız. Bu da ilk başlarda konuşma zorluğu ilerleyen safhalarda tamamen konuşamamaya sebebiyet verir.

    Erken Doğum ve Bebeğin Hafif Doğması - Günde sadece 5 tane sigara içen hamile bir kadının erken doğum yapması ya da oldukça küçük ve de sağlıksız bir bebek doğurma riski inanılmaz boyutlardadır.

    Ağız Kanseri – Ağız kanseri vakalarının tamamına sigara yol açar.

    Menopoz - Sigara içen kadınlarda beklenenden 5-10 yıl daha erken menopoz görülür. Bu da kemiklerin erkenden incelmesine ve de erimesine neden olur.

    Yemek Borusu Kanseri – Bu kanserden ölenlerin hemen hemen hepsi sigara içtikleri için ölmüşlerdir.

    Erken Yaşlanma - Düzenli bir şekilde sigara içilmesi, deri yapısını bozar, kırışıklıklara yol açar. Bunun yanında dişler sararır ve de kararır, tırnaklar sağlıksızlaşır.

    İyileşme Zorluğu – Sigara içenlerin yaraları çok daha zor kapanır. Bunun yanında Ameliyat sonrası yaralarının iyileşmeme olasılıkları vardır.

    Diş Kaybı – Sigara içmek diş kayıplarında önemli bir faktördür.

    Sigarayı Bırakmak Neden Bu Kadar Zordur?
    Mark Twain "Sigarayı bırakmak kolay, ben bunu bin kere yaptım" demiş. Belki siz de bırakmaya çalıştınız.
    İsterseniz neden bu kadar zorlandığınıza bir göz atalım.

    Sigara iki tip bağımlılık yapar.
    1.Fiziksel bağımlılık
    2.Psikolojik bağımlılık

    Fiziksel bağımlılığın sebebi nikotindir.
    Sigara, içildikten sonra mutluluk veren duygular uyandırdığından hemen hemen tüm sigara içenler gitgide içtikleri miktarı artırma eğilimindedirler. Sinir sistemi nikotine adapte oldukça içilen miktar yine artar, böylece kandaki nikotin miktarı da artar. Daha sonra belli bir düzeye erişince tiryaki bu düzeydeki nikotin miktarını sağlamak için sigara içmeye devam eder.
    Sigarayı bırakmaya çalıştığınızda vücudunuz hem fiziksel olarak nikotinin eksikliğine reaksiyon gösterir, hem de bir yandan psikolojik olarak alışkanlıklardan kurtulmakla yüz yüze kalırsınız. İkisini birden göğüslemek oldukça zor bir iştir
    Nikotin eksikliği sebebiyle aşağıdaki semptomlar görülebilir
    Depresyon

    Sinir bozukluğu, kızgınlık
    • Hassasiyet
    • Uyuma güçlüğü
    • Konsantrasyon bozukluğu
    • Baş Ağrısı
    • Yorgunluk
    • İştah Artışı

    Bu semptomlar kişiyi yeniden sigaraya başlamaya sevk eder çünkü nikotin seviyesi eski düzeye çıkınca semptomlar kaybolur.
    Semptomlar son sigaranızdan sonra 48 ila 72 Saat içerisinde doruğa çıkacaktır. Daha sonra azalarak birkaç Gün içinde bitecektir
    Psikolojik bağımlılığı aşmak belki de işin daha zor kısmı. Çünkü önce sigarayı içmeyi öğreniyorsunuz. Yemekten sonra, çok yorulduğunuzda, stresli olduğunuzda, çok keyifli olduğunuzda, arabaya bindiğinizde, sabah uyandığınızda vb. Siz tüm bu durumlarla kafanızda bağlantılar kurdunuz önce. Artık bu gibi durumlarda otomatik olarak sigara yakacak kadar alışkınsınız sigaraya. Bırakırken bu bağlantıları kırmanız gerekecek.

Ekleyen:Ümit SERT
Kaynak:(Alıntıdır)
Aradığınız Dokümanı Bulamadıysanız, Farklı Araştırmalar Yapmak İstiyorsanız Site İçi Arama Yapabilirsiniz!

Ödev ve Araştırmalarınız için www.arsivbelge.com Sitesinde Kaynak Arayın:

Ödev ve Araştırmalarınız için Arama Yapın:
     Benzer Dokümanları İnceleyin
Uyuşturucu Maddeler ve Zararları(5383)

İnsan Sağlığına Zararlı Olan Kimyasal Maddeler(5376)

Patlayıcı Maddeler Hakkında(5373)

Sağlığa Zararlı Alışkanlıklar(5367)

Sigara ve Alkolün Zararları(5366)

          Tanıtım Yazıları
      
Türkçe İtalyanca ve Almanca Cümle Çevirisi İçin Birimçevir Sitesi

Esenyurt, Beylikdüzü ve Kartal Bölgelerinde Satılık Daire İlanları

Belge Çevirisi

Siz de Tanıtım Yazısı Yayınlamak İçin Tıklayın

Diğer Dökümanlarımızı görmek için: www.arsivbelge.com tıklayın.          

Siz de Yorum Yapmak İstiyorsanız Sayfanın Altındaki Formu Kullanarak Yorum Yazabilirsiniz!

Yorum Yaz          
Öncelikle Yandaki İşlemin Sonucunu Yazın: İşlemin Sonucunu Kutucuğa Yazınız!
Ad Soyad:
          
Yorumunuz site yönetimi tarafından onaylandıktan sonra yayınlanacaktır!