Ölçme ve Değerlendirme Kavramları
ÖLÇME Ölçme, belli bir nesnenin ya da nesnelerin belli özelliğe sahip olup olmadığının, sahipse oluş derecesinin gözlenip, gözlem sonuçlarının sembollerle ve özellikle sayı sembolleriyle ifade edilmesidir. Bir başka tanımda, daha genel anlamıyla ölçme bir varlığın belli bir özelliğe sahip olup olmadığını, sahipse sahip olma derecesini sayı veya sembollerle gösterme işlemine ölçme denir.
Ölçme işleminin temelinde fark vardır. Yukarıdaki tanımlardan da anlaşıldığı gibi ölçme bir betimleme işlemidir, varlığın (eşya, insan, hayvan) sahip olduğu özelliği tespit etmektir. Aslında özet olarak ölçme, varlıkların sahip oldukları nitelikleri nicelendirme işlemidir. Bu da niteliklere daha netlik ve kesinlik kazandırır. Ne kadar, ne düzeyde sorusuna yanıt aramaktır. Ölçme; bir niteliğin gözlenip, bu gözlem sonuçlarının sembollerle özellikle sayı sembolleriyle ifade edilmesidir. Bu tanımdan hareketle ölçmenin en az üç basamakta (aşamada) olduğu söylenebilir.
Ölçme İşleminin Basamakları (Aşamaları) 1.Ölçülmek istenilen niteliklerin ne olduğunun belirlenmesi 2.Ölçülmek istenilen niteliklerin hangi sayı ya da sembollerle ifade edileceğine karar verilmesi 3.Belirli kurallara göre niteliklerle niceliklerin eşleştirilmesi Bunlar birleştirildiğinde ölçme gerçekleşmiş olur. Ölçme İşleminin Yapılabilmesi İçin; 1.Çevrede ölçülecek bir değişkenin olması, 2.Değişkenin gözlenmesi, 3.Gözlenen özelliğin sayı ve sembollerle ifade edilmesi gerekir.
Mutlak ve Bağıl Ölçme: Bazı ölçme sonuçları herkes için kesin bir anlam taşıdığı halde, bazı ölçme sonuçları kesinlik göstermezler. Bir uzunluk veya ağırlık söylendiğinde herkes tarafından aynı şekilde anlaşılır ve kesinlik ifade eder. Çünkü metre ve kilogram standart birimlerdir.
Bu tür ölçmelere mutlak ölçme denir. Buna karşılık "İrem fen bilgisi testinden 55 puan almış" denildiğinde, anlam herkes tarafından bilinen bir kesinlik ifade etmez. Çünkü puan standart bir birim değildir. Testteki soru sayısı, diğer öğrencilerin puanlan, soruların güçlük dereceleri bilinmedikçe bu 55 puana bir anlam verilemez. Bu nedenle, ölçme sonucu elde edilen puanlar, mutlak bir ölçme sonucu değil, bağıl bir sonuçtur. Yine mutlak ölçmede başlangıç noktası sıfırdır. Bu nokta ölçülen niteliğin yokluğunu gösterir. Bağıl ölçmede sıfır yokluğu göstermez, izafi olarak kabul edilen bir başlangıç noktasıdır. Ayrıca, mutlak ölçme, her yerde ve herkes tarafından aynı anlamı taşıdığı halde, bağıl ölçmenin herkesçe kabul edilen bir anlamı yoktur.
Ölçüm: Ölçme sonucudur. Yani, ölçme işlemi sonucunda elde edilen sayı ya da sembole ölçüm denilmektedir. Örnekler: * İzmir'in nüfusu 3 milyondur. * Bugün hava sıcaklığı 21 °C dir. * Kaan 78 kg dır. * Ömer'in boyu 1,90 cm dir. * Ayşe İngilizceden 75 aldı. Ölçüt: Ölçme sonucunun (ölçümün) değerlendirilmesinde, karşılaştırmaya ve yorumlamaya esas olarak alınan dayanaklara (kıstas, kriter, norm) ölçüt denir. Ölçütsüz değerlendirme olmaz. Bağıl ve mutlak olmak üzere iki tür ölçüt kullanılmaktadır. a. Mutlak Ölçüt: Mutlak kelime anlamı itibariyle kesinlik ifade eder. Değerlendirilecek grup dikkate alınmadan önceden kesin olarak belirtilen ölçüte mutlak ölçüt adı verilir. Başka bir deyişle kişiye, gruba göre değişmeyen, kesin ve net olan ölçüttür. Baraj puandır. Örnek: Kimya dersinden geçmek için 60 almak gerekir. Bu dersi geçebilmek için konuların % 70'ini bilmek yeterlidir. Mutlak ölçütle yapılan değerlendirme mutlak değerlendirmedir. b. Bağıl Ölçüt: Grubun ortalama başarısı gibi grubun başarısından çıkartılan ölçüte bağıl ölçüt denir. Yani bağıl ölçüt sınıfın başarısına, gruba ya da sınıf ortalamasına bağlı olan ölçüttür. Örnekler: * Sınıf ortalamasının üstünde puan almak * Bu sene matematik bölümünde en başarılı üç kişi yüksek lisans yapacaktır. * Pamukkale Üniversitesi bu yıl en yüksek puan alan 20 öğrenciye burs verecektir. Ölçme Kuralı: Ölçme işlemini yaparken ölçülen niteliğin hangi miktarına ne değer verileceğinin tespit edilmesidir. Örneğin yazılı yoklamada sorulan soruların cevapları önemli fikirler halinde listelendikten sonra her cevaba ve cevabın alt bölümlerine puan takdir edilmek üzere puanlama anahtarının hazırlanması.
Ölçek: Belli birimde bölmelenmiş bir ölçme aracı anlamında kullanıldığı gibi, belli bir büyüklüğü küçültme oranı anlamında da kullanılmaktadır. Değerlendirme: Ölçme sonucunun bir ölçüt ile karşılaştırılarak anlam çıkarılması, yorumlanması, karar verilmesi işlemlerine değerlendirme denir. Ölçme sonuçlarını bir ölçüte vurarak ölçülen nitelik hakkında bir değer yargısına varma sürecidir. Değerlendirme ölçümlerden bir anlam çıkarma ve ölçülen nesneler hakkında bir değer yargısına ulaşılmadır. Ölçme sonuçları tek başına bir anlam ifade etmez. Ölçme sonuçlarının anlam kazanması için bu ölçme sonuçlarını kullanmamız, bir yargıya varmamız gerekir.
Değerlendirme bir yargılamadır. Yargılama iki değerin karşılaştırılmasıdır. Ölçme sonucu elde edilen ölçümlerden bir anlam çıkarmak için söz konusu ölçümlerin bir ölçütle karşılaştırılması gerekir. Değerlendirme ölçme işleminden sonra gelen bir süreçtir ve ölçme sonucunun bir ölçüt ile karşılaştırılıp yorumlanması, anlam çıkarılması, karara ve sonuca varılması işlemidir. Sonuç olarak, ölçümler ve ölçütler olmadan değerlendirme yapmak mümkün değildir. Değerlendirme sürecinde 3 temel öğe yer alır. 1. Değerlendirme sürecinin başlaması için mutlaka bir ölçme sonucuna ihtiyaç vardır.
Örnek: "Ali, sınavdan 40 puan aldı.": ölçme ifadesi 2. Ölçme sonucunu değerlendirebilmek için uygun bir ölçüt gerekmektedir.
Örnek: Sınavdan başarılı olmak için en az 60 puan almak gerekir. 3. Ölçme sonucu ölçüt ile karşılaştırılır, karar verilir.
Örnek: Ali 40 puan aldığı için sınavda başarısız oldu: Karar ifadesi
Not: Ölçme nesnel bir yapıya sahipken değerlendirme öznel bir yapıdadır.
Örnek * Ahmet'in boy 175 cm'dir. (ölçme) * Ahmet uzun boylu-kısa boylu bir insandır, (değerlendirme) Örnek * Biyoloji dersinden geçebilmesi için 50 alması gereken Salih 49 alarak kaldı. 50: ölçüt (mutlak ölçüt) 49: ölçme sonucu (ölçüm) Kaldı: Değerlendirme ifadesidir.
DEĞERLENDİRME TÜRLERİ ÖLÇÜTÜNE GÖRE DEĞERLENDİRME a) Mutlak Değerlendirme (kritere dayalı): Mutlak değerlendirmede diğer değişkenlerin ölçüte etkisi yoktur. Bireyin başarılı olması diğer bireyler tarafından etkilenmez. Örnekler: * 45 puan alan sınavda başarılı olur. * 45 puan: mutlak ölçüt * 5 alan başarılı olur: mutlak değerlendirme * ALES sınavından 70 puan alanlar yüksek lisans programına girer. Not: Mutlak değerlendirmede bireyin başarılı olması için, diğer bireylerin başarı durumlarına ihtiyaç duyulmaz. b) Bağıl Değerlendirme (norma dayalı): Ölçüt gruptaki diğer kişiler tarafından etkilenir. Bir sınava belli sayıda kişi alınacaksa bağıl değerlendirme yapılır. Örnekler: * 100 metre yarısını ilk üçte tamamlayanlar madalya alacaklar. * KPSS, ÖSS gibi sınavlar. * Sınıf ortalamasını üzerinde not alanlar başarılı olur. * %10 başarı dilimine giren öğrenci ücretsiz okumaya hak kazanır.
Not: Çan eğrisi uygulamaları bağıl değerlendirmedir. YAPILIŞ AMACINA GÖRE DEĞERLENDİRME (DİAGNOSTİK) 1. Tanıma ve Yerleştirmeye Yönelik Değerlendirme Kişilerin bir derse, kursa başlamadan önce sahip oldukları bilgi seviyelerini hazırbulunûşluk düzeylerini belirlemek amacıyla yapılan değerlendirmedir.
Tanımaya Yönelik Değerlendirmenin Özellikleri a) Öğrencilerin belli kurs, ders ya da ünitenin ön koşul niteliğindeki giriş davranışlarına sahip olma derecesini belirlemek, hazırbulunuşluk düzeylerini ölçmek b) İlgili kursun geliştirmeyi düşündüğü davranışlardan, öğrencilerce önceden kazanılanlar olup olmadığını belirlemek. Bu belirleme sonunda öğretimin başlangıç noktasını saptamak ve öğretimi öğrenci seviyesine ayarlamak mümkün olur. c) Bu değerlendirme eğitim ve öğretiminin başında yapılır. Giriş davranışları (hazırbulunuşluk) ölçülerek öğrencileri yerleştirme yapılır. Örnekler: * Yabancı dil seviye tespit sınavı: Yabancı dil öğrenmek için bir dil kursuna müracaat ettiğinizde, size hemen başlayın denmez. Bir test uygulanır. Seviyeniz tespit edilerek uygun bir kursa yerleştirilip dil eğitimine başlarsınız. * Beden eğitimi - resim - müzik gibi alanlarda yapılan seviye tespit sınavları * Özel yetenek sınavları * ÖSS, seviye tespit sınavı * Yerleştirmeye yönelik değerlendirme, öğrencilerin eğitimsel açıdan gruplanmasıdır. Giriş davranışlarından tümüne sahip olanların bir grup, bazılarına sahip olanların bir grup, hiçbirine sahip olmayanların ayrı bir grup olmasıdır. Ayrıca öğrencilerin belli üniversitelere, bir üniversitenin değişik fakülte ya da bir fakültenin farklı bölümlerine yerleştirilmeleri onların bu öğretim kurumunda başarılı olmaları için gerekli olduğu düşünülen giriş davranışlarına sahip oluş derecelerine göre yapılır.
2. Biçimlendirmeye - Yetiştirmeye Yönelik Değerlendirme (Formatif) Biçimlendirmeye yönelik değerlendirme, aslında öğretim sürecinin bir parçasıdır. Bu değerlendirmenin ana işlevi; öğretim sürüp giderken her bir ünitedeki öğrenme eksikliklerini ve güçlüklerini belirlemek, bu eksikliklerin ve yetersizliklerin giderilmesi için ve ünitenin daha iyi öğrenilmesi için her öğrenciye ayrı ayrı önerilerde bulunmaktır. Biçimlendirme ve yetiştirmeye yönelik değerlendirme amacıyla kullanılan testlere formatif testler, ünite testleri ya da izleme testleri denir. Bu testler yalnızca belli bir öğrenme ünitesi için düzenlenir ve ilgili ünitenin bitiminde uygulanır. Her ünite sonunda uygulanan ve öğrencilerin öğrenmede güçlük çektiği yerleri, öğrenme eksikliklerini, yanlış öğrenmelerini belirlemek amacında olan bu testler ilgili ünitenin bütün önemli öğelerini kapsamalıdır. Testle yoklanmak istenen her bir davranış için en az bir soru bulundurulmalıdır. Ünite testi sonunda belirlenen eksiklikler çeşitli yollarla giderilmeye çalışılır. Biçimlendirmeye Yönelik Değerlendirmenin Özellikleri a) Bu değerlendirme eğitim ve öğretim süreci devam ederken, süreç içinde yapılır. b) Amaç öğrencilerin öğrenme eksikliklerini ve yanlışlıklarını gidermektir. Geri dönüt ve düzeltme yapmaktır. c) Bu değerlendirmede başarı notu vermek birincil amaç değildir. Örnekler: * Ek ders, küçük grup çalışması, ek materyal verilmesi vb. * Ünite testleri, konu tarama testleri, ÖSS ve KPSS hazırlık kurslarında verilen yaprak testler biçimlendirmeye yönelik yapılan değerlendirme amaçlıdır. d) Biçimlendirmeye - yetiştirmeye yönelik değerlendirme, program geliştirme sürecinde, yeni bir programın denenmesi ve geliştirilmesiyle ilgili olarak uygun kanıtlar toplanmasına olanak verir. Bunlara dayanılarak programda gerekli ve uygun düzeltmeler yapılabilir.
3. Değer Biçmeye Yönelik (Düzey Belirlemeye Yönelik) Değerlendirme (Summatif) Düzey belirlemeye yönelik değerlendirme olarak da ifade edilen bu değerlendirme genellikle öğretim devresi sonunda, ara sıra da öğretim devresi içinde yapılır. Programın öngördüğü hedeflere ulaşılıp ulaşılamadığına bakılarak öğrenci, öğretmen ve programa ilişkin yargılarda bulunulur.
Düzey Belirlemeye Yönelik Değerlendirmenin Özellikleri a) Genellikle eğitim ve öğretimin sonunda (bitiminde) yapılır. b) Bu değerlendirmede amaç öğrenciye başarı notu vermektir. Öğrencinin başarıp başaramadığına, geçtiğine veya kaldığına karar vermektir. c) Bu değerlendirmede öğrencinin çıkış davranışları ölçülür. Yani öğrencinin istenilen hedef davranışları ne derecede kazandığı tespit edilir. d) Öğretim programının hedeflerine ulaşma düzeyi, öğrenme düzeyini belirlemek için yapılır. e) Başka bir ifade ile eğitim süreci içerisinde ve özellikle sonunda verilen eğitimin hedefe ulaşma derecesini ölçmeyi amaçlar. Bu tür değerlendirme sonunda, öğrencilerde önceden saptanmış olan hedeflere uygun istendik davranış değişmelerini oluşturup oluşturmadığı açısından programın etkili olup, olmadığı hakkında karar verilebilir.
Örnek: Final, TUS, KPSS sınavlarında olduğu gibi öğrencilerle ilgili olarak verilecek kararlar, onların bir okuldan mezun olup olamayacağına, bir üst kurs ya da sınıfa geçip geçemeyeceğine karar verilir. Bu sınavlarda amaç öğrenimin çıkış davranışlarını ölçerek düzeyini belirlemektir. Bu yüzden bu sınavlar değer biçmeye yönelik değerlendirme amacıyla yapılır. ÖSS ise, tanıma ve yerleştirmeye yönelik değerlendirmedir. (Çağdaş değerlendirme yaklaşımları ayrıntılı olarak daha sonraki sayılarımızda anlatılacaktır.)
DEĞİŞKEN Herhangi bir durumdan başka bir duruma farklı değerler alabilen özellikler değişkendir. Değişkenler; - Cinsiyet - Uzunluk - Ekonomik durum - Dil, medeniyet - Okul vb. Değişken Türleri: Değişkenler, aldıkları değerlere göre farklı kategorilerde sınıflandırılır. Nicel Değişken: Sayılarla ifade edebilen değişkenlerdir. Örnek: Ağırlık, boy uzunluğu Nitel Değişken: Sembollerle ifade edilen değişkenlerdir. Sayılarla ifade edilse dahi sayılar büyüklük ifade etmez. Örnek: Cinsiyet, milliyet, meslek Bağımlı Değişken: Başka bir değişkene bağlı olarak değişir. Bağımsız Değişken: Başka bir değişkene bağlı olmayan değişkendir.
Örnek: Çalışmak (bağımsız değişken)=başarı (bağımlı değişken) Bağımlı değişken farklı bir amaca göre bağımsız değişken olabilir. Örnek: Başarı (bağımsız değişken)=Mutluluk (bağımlı değişken) Not: Bağımlı - bağımsız değişken arasında bir neden sonuç ilişkisi vardır. Bağımsız değişken neden, bağımlı değişken sonuç olarak ifade edilebilir. Sürekli (Kesiksiz) Değişken: İki değer arasında çok sayıda değer alabilen değişkenlerdir. Örnek: Boy uzunluğu, 150 cm-152cm => 150,1; 150,2... gibi. Süreksiz (Kesikli) Değişken: iki değer arasında ya hiç değer alamayan ya da çok az alan değişkenlerdir. Örnek: Cinsiyeti ifade ederken "kız- erkek" deriz. Boy uzunluğunu uzun, kısa, orta olarak ifade ederiz.
EĞİTİMDE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME Eğitim bir davranış değiştirme sürecidir. "Bireyin davranışında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı ve istendik davranış değişikliği meydana getirme" olarak tanımlanan bu sürecin önemli bir boyutunu okul öğrenmeleri oluşturmaktadır.
Okulda, önceden belirlenmiş kimi davranışların belli dersler aracılığıyla öğrencilere kazandırılması amaçlanır. Bir dersin sonunda öğrenciler o dersin amaçlarını oluşturan davranışları yeterli düzeyde kazanmışlarsa ya da ders sona erdiğinde öğrencilerden beklenilen davranış değişiklikleri gerçekleşmiş ise, ders amacına ulaşmış demektir. Gerçekten ders amacına ulaşmışsa, ders sonunda öğrencilerin bu konularla ilişkili davranışları kazandıklarının kanıtı sayılabilecek davranışları gösterebilmeleri gerekmektedir. Öğrencilerin bu davranışları gösterip gösteremedikleri de ölçme ve değerlendirmeyle belirlenir ve yeterli düzeyde davranış değişikliği gösterebilen öğrenciler başarılı sayılır. Öte yandan kimi davranışları kazanamamalarının nedenleri belirlenmek istendiğinde, yine ölçme ve değerlendirmeye başvurulması gerekecektir. Not: Eğitimde ölçme değerlendirme "Hedeflerin gerçekleşme düzeyi nedir?" sorusuna cevap arar.
Eğitimde niçin değerlendirme yapıyoruz? Değerlendirme eğitim sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır. Öğrenciye geçti - kaldı denilmesi, öğrencinin başarılı ya da başarısız kabul edilmesi, kullanılan bir yöntemin etkili veya etkisiz olarak nitelendirilmesi; birer değerlendirmedir. Değerlendirmenin eğitimde çok önemli işlevleri vardır. Değerlendirme eğitim etkinliğini belirlemek ve etkinliği arttırmak için zemin hazırlar. Bu genel amacın dışında değerlendirmenin eğitim ortamında kullanılmasının diğer amaçları şunlardır:
1. Eğitimde öğrencilere hedeflenen davranışları kazandırmak için bazı yollar ve araçlar kullanılır. Ders programı, ders materyalleri, okulun fiziki yapısı kullanılan araçlara örnek olabilir. Araçların değişen şartlara, gelişen teknolojiye uyumları açısından sürekli kontrol altında tutulması gerekir. Bu yapılmadığı takdirde bu araçlar geçerliğini yitirir ve kullanılma amaçlarına hizmet edemez duruma gelebilirler. Eğitimde değerlendirmelerin sonuçları eğitimcilere kullandıkları araçları denetleme fırsatı verir. 2. Okuldaki öğrenciler arasındaki bireysel farklardan kaynaklanan öğrenme güçlükleri yaşanabilir. Öğretim materyalleri ve seçilecek hedefler öğrencilerin gelişim düzeylerine uygun olarak belirlenmelidir. Değerlendirme eğitim ortamında öğrencilerin yaşadığı öğrenim güçlüklerinin belirlenmesi ve eğitim süreçlerinin bu özelliklere uygun olarak düzenlenmesi açısından da önemlidir. 3. Değerlendirme eğitim ortamında öğrencilerin ilgilerini canlandırır. Öğrenciler yaptıkları etkinliklerin sonucunda değerlendirileceğini bilirse daha uyanık ve öğrenmeye karşı daha duyarlı olurlar. Ayrıca çalışmaların sonuçlarını bildikleri için daha bilinçli ve sorumluluk duygusu içinde çaba gösterirler.
4. Değerlendirmelerin eğitim ortamında en çok kullanıldığı dallardan biri de rehberliktir. Öğrencilerin özelliklerinin tanınması, kendilerindeki bu özelliklerin farkında olması, uygun meslek, alan ve ders tercihleri yapılabilmesi ancak doğru değerlendirme sonuçlarına dayanır. 5. Değerlendirmenin diğer bir işlevi de öğretmeni sürekli olarak daha iyiyi aramaya sevk etmesidir. Değerlendirme eğitim ortamında öğretmenin kendini değerlendirmesi için de önemli bir fırsattır. Öğretmenin kendi eksik ve yanlışlıklarını fark etmesine yardımcı olur. 6. Değerlendirme sonuçları aynı zamanda uygulanan öğretim yöntem ve tekniğinin işleyip işlemediğinin anlaşılmasına yardımcı olur. Programın eksik ve yanlışlıklarının tespit edilmesini kolaylaştırır.
ÖLÇME TÜRLERİ 1. Doğrudan (Temel) Ölçme: Ölçülmek istenen özelliğin bir başka değişkene ihtiyaç duyulmadan gözlenerek ölçülmesidir. Ölçülecek değişkenin değerleri doğrudan gözlenebiliyorsa bu, doğrudan ölçmedir. Örnekler: * Sınıfta 25 tane sıra var. * Elif’in boyu 1,57 cm'dir. * Hatice'nin 5 tane defteri var. * Ömer 48 kg ağırlığındadır. * Uçaktaki yolcu sayısının belirlenmesi, * Otobüste kaç koltuk olduğunun belirlenmesi temel ölçmeye örnektir. 2. Dolaylı Ölçme: Bir değişkenin (o değişkenin bir göstergesi olduğu düşünülen) başka bir değişken yardımıyla ölçülmesidir. Öğrencinin kişilik testinde verdiği cevapların onun kişilik özelliklerini yansıttığını varsayarız. Bir değişkenin bir başka değişken yardımıyla ölçülmesidir. Örnekler: * KPSS ile Eğitim Bilimleri bilgisinin ölçülmesi *
Başarı düzeyi, sıcaklık, zekâ düzeyi, insanların bir duruma karşı tutumları dolaylı ölçme örnekleridir. Çünkü insanın tutumu ya da zekâsının doğrudan gözlenmesi, mümkün değildir. Ancak bir araçla dolaylı olarak ölçülebilir. Not: Eğitim ve öğretimdeki ölçme dolaylı ölçmedir. Çünkü ölçülen nitelikler soyuttur. Dolaylı ölçme ısının ölçülmesi ele alınarak daha anlaşılır bir duruma getirilebilir. Isı, termometredeki ispirto veya cıvaya etki eder. Isıdan etkilenen ispirto veya cıva cam çubuk içerisinde yükselme ya da alçalma gösterir. Cam çubuktaki ispirto veya cıvanın seviyesine bakılır. Burada ölçülen ispirto veya cıvanın genleşmesi ve büzülmesidir. Genleşme ve büzülmeyi meydana getiren ise ısıdır. Yani ısı doğrudan, ölçülememekte ispirto veya cıva üzerindeki etkisi ölçülmektedir. Dolaylı ölçme göstergeyle ölçme ve türetilmiş ölçme olmak üzere iki çeşittir.
Göstergeyle ölçme: Bir değişkenin başka bir değişken yardımıyla ölçülmesidir. Örnekler: * İspirto veya cıvanın genleşmesinin ısının göstergesi olarak kullanılması örneğinde olduğu gibi. * Ağırlığın terazinin yayına yaptığı etki ağırlığın göstergesidir. * Öğrencilerin başarılarını gözlemek amacıyla yapılan sınavlardaki sorulara öğrencilerin verecekleri sevaplar başarılarının göstergesidir.
Türetilmiş ölçme: Ölçülmek istenilen değişken üzerinde bir ölçme işlemi yapılmadan, söz konusu değişkenle diğer değişkenler arasındaki bağıntıdan yararlanılarak ölçümlerin elde edilmesidir. Örnekler: * Üçgenin alanının bulunması * Bir cismin kütlesi hacmine bölünerek yoğunluğu bulunabilir. Yine zeka yaşı takvim yaşına bölündükten sonra 100 ile çarpılarak zeka bölümü bulunabilir. * Nüfus yoğunluğu Not: Dolaylı ölçmelere, doğrudan ölçmelere oranla daha fazla hata karışır. Sebebi ise ölçülen özellik ile ölçüm arasına bir başka değişkenin girmesidir. |