Araştırma ve ödevleriniz için her türlü kaynağı ve dokümanı En Geniş Araştırma ve Ödev Sitesi: www.arsivbelge.com ile bulabilir ve İsterseniz siz de kendi belge ve çalışmalarınızı gönderebilirsiniz!
Her türlü ödev ve dokümanı
www.arsivbelge.com ile kolayca bulabilirsiniz!

Araştırmalarınız için Arama Yapın:


Araştırmalarınız için Arama Yapın:

  
                    

Osmanlı Devletinde Kadınlar
www.arsivbelge.com
Osmanlı Devletinde Kadınlar dokümanıyla ilgili bilgi için yazıyı inceleyebilirsiniz. Binlerce kaynak ve araştırmanın yer aldığı www.arsivbelge.com sitemizden ücretsiz yararlanabilirsiniz.
Osmanlı Devletinde Kadınlar başlıklı doküman hakkında bilgi yazının devamında...
Ödev ve Araştırmalarınız için binlerce dokümanı www.arsivbelge.com sitesinde kolayca bulabilirsiniz.

Osmanlı Devletinde Kadınlar

Batılı kaynakların sapkın öğretilerinin aksine, kadınlar için zamanının en çağdaş eğitim ve öğretim kurumu olan harem, kelime anlamı olarak girilmesi yasak yer manasına gelmektedir. Mekke-i Mükerreme’nin belli yerlerine ihramsız girmek yasak olduğu için Harem-i Şerif denilmiştir. Aynı anlamdan hareketle yabancı erkeklerin girmesi yasak olan mekanlara da harem adı verilmiştir. Osmanlı padişahlarının kadınlarının yaşadığı yerler de Harem-i Hümayûn ismi ile zikredilmiştir.

Osmanlı Devleti tarih sahnesinde boy gösterdiği andan itibaren devlet merkezi olarak birçok yeri kullanmış; bu bağlamda ailelerin yaşadığı yerler de çeşitlenmiştir. Evliya Çelebi’nin aktardığı malumata göre ilk devlet merkezi olan Bursa’da hanedanın ilk devlet sarayı yapılmıştır. İkinci büyük saray Edirne’de kurulmuş; I. Murad, Yıldırım Bâyezid ve II. Murad burayı devlet merkezi olarak kullanmışlardır. Saray-ı Atîk-i Mâ’mûre İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmed tarafından kurulan ve bugünkü İstanbul Üniversitesi merkez binasının yerinde olan saraydır. Daha sonra Saray-ı Cedîd-i Mâ’mûre olarak belgelerde zikredilen Topkapı Sarayı’nın yapımı 1478’de tamamlanmış ve III. Murad devrinden itibaren tamamen buraya taşınılmıştır. Haremin Eski Saray’dan Topkapı Sarayı’na aktarılması bazı tarihçilere göre 1541, bazılarına göre ise 1550 yılında olmuştur. Kesin olarak söyleyebiliriz ki bu taşınma Kanuni Sultan Süleyman döneminde gerçekleşmiştir.

Osmanlı hareminde yaşayan insanlar padişahın ailesi ve harem personeli olarak iki ayrı kategoride düşünülebilir. Bundan hareketle söyleyebiliriz ki Osmanlı karşıtı aydınların ve Batılı birçok yazarın belirttiği gibi haremdeki herkes padişahın münasebette bulunduğu kişiler değildir. Hünkarın cinsel birliktelikte bulunmadığı harem çalışanlarının sayısı her zaman çoğunlukta olmuştur. Bunlar daha çok temizlik ve yemek yapmak gibi işlerde kullanılmıştır.

Osmanlı Devleti’nde her kurumda olduğu gibi harem teşkilatı içinde de bir hiyerarşi söz konusudur. Bunun en tepesindeki isim “Valide Sultan”dır. Hükümdarın kadınları olarak ayrı bir sınıfta toplayacağımız kadın efendiler (hasekiler), ikballer, gözdeler, peykler, has odalıklar ve padişahın kızları valide sultandan sonra gelir.

Harem ile ilgili temel birkaç bilgi aktardıktan sonra haremin Osmanlı tarihinde en zirvede olduğu döneme, yani “Kadınlar Saltanatı”na bakmakta fayda görüyorum. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Hürrem Sultan ile başlayan Kadınlar Saltanatı, Osmanlı Devleti’ne büyük sarsıntılar yaşatmıştır. Peki haremdeki hatunlar durduk yere mi devleti, bürokrasiyi hatta toplumu yönetmeye kalkmıştır? Kadınların yükselişinin Kanuni Sultan Süleyman gibi devlete altın çağını yaşatan bir hünkar döneminde başlaması bir çelişki değil midir? 1656’da Köprülülerin sadrazamlık dönemi başlayana kadar sürekli güçlenen bu kadınlara hiçbir padişah, hiçbir sadrazam “Dur!” dememiş midir ya da diyememiş midir? Bu soruların cevabını bulmak için öncelikle kadın saltanatına zemin hazırlayan oluşumlara bakmak gerekmektedir.

Kanuni’den sonra II. Selim’den itibaren padişahların ordunun başında sefere gitmeyip sarayda hayat sürmesi geleneği başlamış, bu doğrultuda sarayda kalan hünkar yavaş yavaş haremin etkisine girmeye başlamıştır. Hürrem Sultan ile şehzadelerle birlikte annelerinin de sancağa gitmesi geleneği bozulmuş ve şehzade anneleri sarayda kalarak padişah üzerindeki tesirini artırmış, kendi çocuklarının tahta geçebilmesi ve “Valide Sultan” olmak adına güç yarışına girmişlerdir. Bunun için rüşvet, adam kayırma ve yolsuzluk yöntemlerinin tümünü kullanmışlardır. I. Ahmet döneminde gelen kafes usûlü ile şehzadeler babalarından ve kardeşlerinden koparak annelerine yaklaşmış, onların etkileri altına girmeye başlamışlardır. İşte Osmanlı’da haremin yükselişine zemin hazırlayan olaylardan sadece birkaçı bunlardır.

Kadın Saltanatı’nın Başlangıç Noktası: Hürrem Sultan

Asıl adı Aleksandra Lisowska olan Hürrem Sultan, Batılı kaynaklarda Rokzalan olarak zikredilir. Rutenyalı bir rahibin kızıdır. 1504 yılında doğmuş ve Osmanlı haremine 14-15 yaşlarında iken girmiştir. Sultan Süleyman’ı kendisine aşık edip Süleyman’a ilk aşkı olan Mahidevran’ı unutturmuştur. Bunu büyü ile mi, zeka ile mi yoksa güzellikle mi yaptığı halen tartışılmaktadır. Kendisine cephe alan Mahidevran’a (Kanuni’nin ilk hasekisi) karşı sessizliğini korumuştur. Bu sayede padişahın gözüne girmiştir. Valide Sultan olan Hafsa Sultan’ın ölümü ile yalnız kalan Mahidevran, Manisa Sancakbeyi olan Mustafa’nın yanına gönderilmiştir. Rakipsiz hale gelen Hürrem Sultan, Kanuni’yi etkisi altına almayı başarmıştır. Hürrem Sultan, Osmanlı tarihinde evlenilerek azad edilip yasal eş yapılan ilk cariyedir. Sadrazam ve devlet adamları seferdeyken Süleyman Han’ın saraydaki haber kaynağı ve siyasi danışmanı olmuştur.  Böylece nüfuzu hızla artmıştır. Fakat Hürrem’in büyüyen saltanatı ve Kanuni’nin tek bir kadına bağlanarak hareket etmesi halkı çok rahatsız etmiştir. “Kanuni Hürrem tarafından büyü ve muskalarla ele geçirilmişti.” sözleri halk arasında yayılmıştır.

Mahidevran’ın oğlu Şehzade Mustafa’nın varis olmasını desteklediği için Sadrazam Pargalı İbrahim Paşa’nın öldürülmesinde önemli rol oynamıştır. Kendi oğullarından birinin tahta geçmesini istediğinden en güçlü varis olan Şehzade Mustafa’nın katlinde etkili olmuştur. Hanedan üyelerini merkezde toplama geleneğini başlatmış, başta kendisi oğlu ile sancağa gitmeyerek sarayda kalmıştır. Mamafih kızı Mihrimah’ı Rüstem Paşa ile evlendirerek güç odaklarını çevresinde toplamıştır.

Kadınlar Saltanatı’nı Müesseseleştiren İsim: Nurbanu Sultan

II. Selim’in hasekisi olan Nurbanu Sultan’ın gerçek adı Raşel’dir ve bir Yahudi kızıdır. Selim Han’ın hayatta iken uyguladığı tek erkek evlat politikası (Murad’ı varis olarak belirlemesi) ve Hürrem ile şehzade annelerinin sancağa gitmemeye başlaması Nurbanu’yu haremde öne çıkarmıştır. Hürrem’in vefatından sonra yeri -siyasi entrika makamı ve saltanatı- gelini Nurbanu’ya kalmıştır. Nitekim Hürrem ile başlayan Kadınlar Saltanatı Nurbanu ile müesseseleşmiştir. Selim’in ölümü üzerine oğlu III. Murad tahta geçmiş ve Nurbanu hasekilikten valide sultanlığa yükselmiştir. III. Murad’ın hasekisi olan Safiye ile Nurbanu anlaşamamış, bu noktadan sonra harem Nurbanu ve Safiye arasında mücadele sahası olmuştur. Murad döneminde görünüş olarak monarşik devlet düzeni içerisinde oligarşik bir yapı meydana gelmiştir. Nurbanu Valide Sultan kendisinden sonraki valideler için bir takım paradigmalar oluşturmuştur. Örneğin; ilk defa Valide Sultan denmesi, geçit töreni, iki minareli selatin camii yapımı, kocası ile birlikte gömülen ilk cariye vs…

Bir Hırs Abidesi: Safiye Sultan

Türk korsanları tarafından Korfu Adası’na babasını ziyaret için giderken yakalanan Safiye Sultan, Venedik’in asillerinden Baffo’nun kızıdır. Manisa Sarayı’na teslim edildikten sonra hareme hayran kalmış, güzellik ve zekasına güvenerek sivrilmeyi başarmış ve III. Murad’a sunulmuştur. Burada hamile kalarak bir şehzade doğurmuştur. Selim’in kendisine veliaht olarak belirlediği Murad’ı kendisine bağlamış, veliaht zevcesi olarak ileride padişah karısı olacağını bildiğinden efsane Hürrem Sultan’ı araştırmaya başlamıştır. Amaç: Hürrem gibi muhteşem bir kadın olmak…

Hürrem Sultan, saltanatını herhangi bir valide sultan ile paylaşmamış; ancak Safiye hünkâr zevcesi olunca Valide Nurbanu ile III. Murad üzerinde ve saray içinde nüfuz için mücadele etmiştir. Safiye, Murad’ı gitgide büyülemiş; Nurbanu Sultan ise padişahın tek bir kadına bağlanmasını doğru bulmamıştır. Gelinini tek başına bertaraf edemeyeceğini anlayınca İsmahan, Mihrimah, Raziye Kadın gibi isimleri etrafında toplamıştır. Plan: Hünkâra en güzel kızları sunup Safiye’den soğutmak… Sonuç: Olumsuz… Safiye’nin III. Murad’ı nasıl etkilediği anlaşılamayınca hakkında araştırma başlamış ve Safiye’nin büyü yaptığı öğrenilmiştir.

Safiye Sultan sarayda Sokollu’ya karşı oluşmuş muhalefet grubunu yanına çekmiştir. Nurbanu ve Mihrimah’ın zenginlikleri ile adam topladığını görerek servetini bu yönde harcamıştır. Anti-Sokollu taraftarları ile birleşerek Sokollu’ya suikast düzenlenmesinde ve öldürülmesinde etkili olmuştur. Bundan 1 yıl önce Mihrimah Sultan da ölmüştür. Kısacası Valide Nurbanu yalnız kalmıştır, Safiye Sultan etkinliğini artırmıştır. Sokollu’nun ölümünden sonra istikrar sağlanamamış; Semiz Ahmet paşa, Lala Kara Mustafa paşa, Koca Sinan paşa kısa süreli sadrazamlık yapmışlardır. Sadrazamlığa giden yol Nurbanu ve Safiye’nin gönlünü ve kesesini hoş tutmaktan geçmiştir.

III. Murad’ın devlet işleri ile ilgilenmemesi ve Safiye’nin bundan faydalanması devlet düzenini bozmuştur. Devlet erkânı ve kadınları rüşvete bulaşmıştır. Bu bozulmalar para sistemini değiştirmiştir.

Safiye Sultan kocasının ölümünü (III.Murad’ın) ustalıkla gizlemiş ve bunun neticesinde oğluna haber göndererek III. Mehmet’i İstanbul’a getirmiştir. III. Murad’ın geriye bıraktığı 27 kız, 20 erkek çocuktan 19 şehzadeyi Mehmet’in öldürmesinde Safiye Sultan’ın önemli etkileri olmuştur. Zira Mehmet’in validesinin sözünden çıkmadığı bilinmektedir.

Valide Sultan olarak daha etkin faaliyet gösteren Safiye; Harem’den Enderun’a, oradan da Divan’a kadar büyük bir nüfuza sahip olmuştur. Artık makam mevki isteyenler Safiye Sultan’ı memnun etmeliydi. Siyasete çok fazla müdahalede bulunmuş, istediği kişiyi sadrazamlığa getirmiş, istemediğini azlettirmiştir. Torunu Şehzade Mahmut’un öldürülmesine sebep olmuştur. Bu sebeple halk kendisinden nefret etmiştir. Oğlunun ölümü üzerine saltanatı sona ermiş, kadın saltanatına karşı olan I. Ahmet tarafından Eski Saray’a gönderilmiştir.

Veraset Sisteminin Değiştirilmesinin Arkasındaki El: Kösem Mahpeyker Sultan

I. Ahmet’in ilk hasekisi olan Mahfiruz Sultan, güzelliğini nüfuz kazanmak ve padişahı büyüleyip etkisi altına almak için kullanmamıştır. Bu da Ahmet’in diğer hasekisi olan Mahpeyker’i ön plana çıkarmıştır. Mahpeyker Rum bir rahibin kızıdır. I. Ahmet’in haremine girmiş, Valide Safiye Sultan’ı canlı olarak görüp etkilenme fırsatı bulmuştur. Kendini Ahmet’e sevdirmeye çalışmış, bunda başarılı olarak hünkâr tarafından kılavuzluk eden manasında ‘Kösem’ lakabı verilmiştir.

İlk şehzadeyi doğurmak istemiş, ancak bu şerefi şehzade Osman’ı dünyaya getiren ilk haseki Mahfiruz yaşamıştır. I. Ahmet’in ölümü üzerine valide sultanlık hedefi için yerine padişahın oğullarından birinin değil de kardeşi Mustafa’nın geçmesi için uğraşmış, Osmanlı veraset sisteminin değişmesinde büyük rol oynamıştır (Ekber ve Erşed).

Sultan Murad’ın tahta geçtiğinde 11 yaşında olması sebebiyle Kösem Sultan’a naiplik etmesi için görev verilmiştir. Bu sayede hiçbir validenin sahip olamadığı nüfuza sahip olmuştur. Fakat 20 yaşına gelen Sultan Murad idareyi eline alınca onun katı politikaları neticesinde yönetimden bir müddet uzak durmuştur. Kadınların geri planda kaldığı bu dönemde IV. Murad yönetimi düzenleme faaliyetlerini büyük ölçüde gerçekleştirmiştir. Sultan Murad’ın ani ölümü ile tahta geçen İbrahim’in saltanatı yeni bir gücü ortaya çıkarmıştır. İbrahim’in ilk kadını olan Hatice Turhan Sultan’ın gelmesiyle Kösem Sultan yeni saraydan sürülmüştür.

İktidarını kaybeden Kösem Sultan’ın önemli teşvikleri ile çıkan yeniçeri isyanı sonucunda İbrahim tahttan indirilmiş ve öldürülmüştür. Amacı 7 yaşındaki torunu Mehmet’i tahta çıkararak onun naibeliğini yapmaktır. IV. Mehmet padişah olunca naibelik makamına annesi Turhan Sultan gelmesi gerekirken öyle olmamıştır. Turhan’ın gençlik ve tecrübesizliğinden yararlanan Kösem Sultan tekrardan ipleri eline almıştır. İki valide karşılıklı iktidar mücadelesine girmiştir. “Ağalar Saltanatı” dönemi olarak bilinen bu devirde Turhan Sultan ve ona destek veren ağalar galip gelmiş, Kösem Sultan öldürülmüştür. Onun yerine Sultan Mehmet’e naibeliği gerçek validesi Turhan yapmıştır. Fakat bu dönemde çok sık sadrazam değiştirilmiş, hazine bomboş olduğu için askere ayarı bozuk akçe verilmiştir. Bu yüzden askerler ayaklanmış ve Çınar Vakası olarak bilinen hadise vuku bulmuştur.

Osmanlı Devleti’nin hızlı bir şekilde düşüşünü gören Turhan Sultan devleti içine düştüğü bu durumdan acilen kurtaracak yetenekli bir sadrazama ihtiyaç duymuştur. Bu iş için en ideal kişi Köprülü Mehmet Paşa olmuştur.

Sadrazamlığı süresince herhangi bir kadın iktidarına imkân vermeyen Köprülü döneminde devlet büyük oranda toparlanmıştır. Turhan Sultan bunları görmüş, kadın nüfuzu ve etkisi devam ettiği sürece Osmanlı devletinde düzenin sağlanamayacağını anlamıştır. Bu sebeptendir ki Köprülü dıştaki düzensizlikleri yoluna koyarken Valide Turhan Sultan da haremdeki entrika yuvalarını, kadın iktidarlarını ve rüşveti bertaraf etmeye çalışmıştır. Turhan Sultan’ın huzur içindeki ölümünden bir müddet sonra IV. Mehmet de vefat etmiştir. Turhan Sultan’ın ölümü ile KADINLAR SALTANATI sona ermiş, Sultan Mehmet’in vefatı ile de KADIN TAHAKKÜMÜNE GİREN PADİŞAHLAR devri bitmiştir.

Kaynaklar:

  1. Ahmet Refik Altınay,  Kadınlar Saltanatı, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, Ankara, 2005.
  2. Yıldıray Kara, Osmanlı’da Kadın Saltanatı, Yeditepe Yayınevi, İstanbul, 2010.
  3. Ahmet Akgündüz, Osmanlı’da Harem, Timaş Yayınları, İstanbul, 2007.

Ekleyen:Ümit SERT
Kaynak:(Alıntıdır)
Aradığınız Dokümanı Bulamadıysanız, Farklı Araştırmalar Yapmak İstiyorsanız Site İçi Arama Yapabilirsiniz!

Ödev ve Araştırmalarınız için www.arsivbelge.com Sitesinde Kaynak Arayın:

Ödev ve Araştırmalarınız için Arama Yapın:
     Benzer Dokümanları İnceleyin
Osmanlıda Toprak Yönetimi(5442)

19. yy Osmanlı Devleti Siyasi Sosyal Ekonomik Durumu(5424)

19. ve 20. yüzyılda Osmanlı Devleti(5401)

Klasik Dönemde Osmanlı Hukuku(5394)

Osman Gazi Dönemindeki Önemli Olaylar(5389)

          Tanıtım Yazıları
      
Türkçe İtalyanca ve Almanca Cümle Çevirisi İçin Birimçevir Sitesi

Esenyurt, Beylikdüzü ve Kartal Bölgelerinde Satılık Daire İlanları

Belge Çevirisi

Siz de Tanıtım Yazısı Yayınlamak İçin Tıklayın

Diğer Dökümanlarımızı görmek için: www.arsivbelge.com tıklayın.          

Siz de Yorum Yapmak İstiyorsanız Sayfanın Altındaki Formu Kullanarak Yorum Yazabilirsiniz!

Yorum Yaz          
Öncelikle Yandaki İşlemin Sonucunu Yazın: İşlemin Sonucunu Kutucuğa Yazınız!
Ad Soyad:
          
Yorumunuz site yönetimi tarafından onaylandıktan sonra yayınlanacaktır!